Avrupa’da 1980’lerde çevrecilerin örgütlenerek oluşturdukları “Yeşil Hareket” sonunda siyasette kendini “Yeşiller Partisi” adı altında göstermiş ve Avrupa Parlamentosu’nda söz sahibi olarak çevreci ideolojinin dünya siyasetini şekillendirmesinde büyük rol oynamıştı. Şimdi İskandinavya’da kuruluşu aynı yeşil harekete benzeyen yeni bir oluşum hayat buldu ve dalga dalga yayılmaya başladı. Bilgi paylaşımının özgür ve bedava olmasını, tüm patent ve telif haklarının kalkmasını savunan “Korsan Hareketi” İsveç siyasetinde “Korsanlar Partisi” adı altında kuruldu.
Önceleri insanların tebessümle baktığı bu oluşum, şimdi anketlerde ülkenin ağır toplarından Yeşiller Partisi’ni dahi geride bırakıyor. Aftonbladet gazetesine göre seçim olsa Korsanlar’a oy vereceklerini söyleyenlerin oranı yüzde 21’e ulaştı. Gençler arasında partiye üyelik çığ gibi büyüyor. 18-30 yaş arası seçmenler içinde partinin destek oranı yüzde 55’e dayanmış durumda.
Kuruluşundan hemen sonra düzenlenen seçimlerde yüzde 0.64’lük oy oranına ulaşarak adını duyuran ve 40 parti içinde 10’uncu olmayı başaran Korsanlar’ın lideri Richard Falkvinge’nin Stockholm’de organize ettiği son miting binlerce gencin akınına uğradı. Partinin geçtiğimiz yıl 4 bin olan üye sayısı 9 bin 700’e ulaştı. Bu rakam İsveç Parlamentosu’nda 19 sandalyeye sahip olan Yeşiller’in resmi üye sayısından dahi yüksek. Durum böyle olunca Falkvinge, 2009 yılının Haziran ayında AB üyesi ülkelerde düzenlenecek olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılma kararı aldı.
AB’de çoğaldı
Avrupa Parlamentosu’na bu yıl İsveç’ten gidecek olan 18 vekilin arasında en az bir korsan temsilcinin bulunmasına kesin gözüyle bakılıyor. Korsanların bir sonraki seçimde de en az 15 vekili meclise sokması bekleniyor. İspanya, Avusturya, Almanya, Polonya, ABD, Fransa, Arjantin, Finlandiya, Hollanda, Brezilya, Kanada, İsviçre, Romanya ve İrlanda da “Korsan Partisi” kurmak için hazırlık yapıyor.
Her tür telif ve patent toplumun düşmanıdır!
Korsan Partisi deyince aklınıza Somali’deki korsanlar gelmesin. Bu korsanlar, internette illegal yollardan paylaşılan film, oyun, müzik albümleri, program gibi bilgi ürünlerine serbestçe ve bedava erişilmesini talep ediyorlar. Bu nedenle her tür patent ve telif haklarına karşılar. Bilgi çağında bilginin ücret karşılığında paylaşılmasının anlamsız olduğunu savunuyorlar. 5 sayfalık parti programlarında da bunu dile getiriyorlar. İşte satırbaşları:
- Patentler ve telif hakları insanları daha yaratıcı olmaya teşvik ve toplumun gelişmesine katkı sağlamak için oluşturulmuştu. Ancak şu anki sistemde ürünün yaratıcısı çok geniş haklara sahip olurken insanların bilgiye ulaşmasında büyük engeller bulunuyor. Düşüncenin ve fikirlerin özgürce paylaşıldığı ve yayıldığı toplumlar en hızlı kalkınan toplumlardır.
- Patentler resmi olarak verilmiş tekel haklarıdır. Tekeller de bir toplumun en büyük düşmanıdır. Hiçbir ürünün ve fikrin tekeli olamaz. Tekeller fiyat artışına sebep olur. Büyük firmalar patentleri ellerinde tutarak yüksek fiyatları kontrol eder ve rakiplerini safdışı bırakır.
- Özgür düşünce tüm demokrasilerde anayasal güvence altındadır. Özgür düşünce gibi özgür bilginin de mutlaka güvence altına alınması gerekir. Hiçbir bireyin bilgiye ulaşmasının önüne engel konulamaz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |