Başbakan Yıldırım, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde kadın girişimcilerle bir araya geldi. Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, toplantının hayırlı ve yol gösterici olmasını dileyerek, şunları kaydetti:
"Her zaman bir sözümüz vardır, güzel bir söz; 'Kadının elinin değdiği her işte bereket vardır, zarafet vardır.' Hamdolsun ülkemiz büyüdükçe, sorunlarımız çözüldükçe kadınlarımız, sizler, ekonomik hayata daha çok katılıyorsunuz, Türkiye'nin refahına daha fazla katkı sağlıyorsunuz, daha çok değer üretiyorsunuz. Sizinle ülkemiz daha da güçleniyor, daha da itibarı artıyor."
Yıldırım, başka bir ülkenin bu yaşanan şartlar karşısında asla ve asla hayatta kalamayacağını vurguladı.
Türkiye'nin geçmişinden kaynaklanan tecrübe, istikrar ve güven sayesinde bunu başarabildiğini dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hanımefendiler bakın, 1960'tan beri 45 hükümet değişmiş. Ortalama 16 ay. 16 ayda ne yapabilirsiniz soruyorum. Bir hükümet 16 ayda ne yapabilir? Tebrikleri kabul eder, bakanlar, bürokratlarından brifing alır, ondan sonra da masasını toplamaya başlar. Hiçbir proje yapamaz. Türkiye'nin gerçeği bu. Normal şartlarda 15 hükümet olması lazım. 1960'tan bu tarafa eğer siyasi istikrar, siyasi güven olsaydı, 15 hükümetle biz bugünlere gelmiş olacaktık. Şimdi bütün bunları niye anlatıyorum. İstikrara ve güvene dikkat çekmek için söylüyorum. Son 14 yılda Türkiye bir şeyler başardıysa bunun arkasındaki sihirli iki sözcük budur; güven ve istikrar. Bu güven ve istikrarı kalıcı hale getirmek de bizim görevimizdir."
Başbakan Yıldırım, sadece 2007 yılından bugüne kadar 7 milyon vatandaşa iş imkanı sağladıklarını belirterek, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında son yıllarda en fazla istihdam oluşturan ülkeler arasında 2. sırada yer aldığını kaydetti.
Yıldırım, şu bilgileri verdi:
"2007- 2015 yılları arasında Avrupa Birliği'nde kadın istihdam oranını en fazla arttıran ülkeyiz. Bu şu anlama gelmesin, yani Avrupa ülkelerinden daha iyiyiz, OECD ülkelerinden daha iyiyiz değil. Son yılların performansından bahsediyorum ama burada gideceğimiz çok yol var, katedeceğimiz çok mesafe var. İş gücüne katılımda ağır gidiyoruz. 2006'da yüzde 23, 2016 Temmuz'unda yüzde 33 olmuşuz. Kadınların iş gücüne katılımı hala yetersiz. Bu şu demektir; Türkiye'nin kadın-erkek nüfusu neredeyse eşit, hatta yüzde 1 kadınlar daha fazla. Onun için iktidar sizsiniz esasında. Yüzde 51-49 hatırladığım kadarıyla. Dolayısıyla burada yüzde 10'luk bir artış sağlayabilmişiz. Bunun daha da artması lazım. Bunu da siz yapacaksınız. Siz hemcinslerinize daha çok alan açacaksınız. Madem erkeklerden şikayetiniz var, öyle mi? Tercihlerinizde pozitif ayrımcılığı siz başlatacaksınız."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...