Cumhuriyet Ankara temsilcisi Mustafa Balbay Ergenekon soruşturması çerçevesinde ikinci kez gözaltına alınınca gazeteciler de hemen ikiye ayrıldı. Cephenin birinde her ne olursa olsun Balbay’a destek olanlar, diğerinde ise yeminli karşıtlar vardı. Oysa henüz ne gözaltına neden alındığı tam olarak biliniyordu ne de tam olarak neyle suçlandığı.
Ama olsun… Nasıl olsa içeriğe bakan pek yoktu ve hangi cepheyi tutmuşsanız oradan sallamak köşe yazarlığı, özgür gazetecilikti bizim camiada.
Ancak zaman geçti, Balbay’ı gözaltına götüren günlükleri ortaya çıktı ve gördük ki Balbay, gazeteci-haber kaynağı ilişkisinden öte askerlere darbe yapmaları için akıl hocalığına soyunmuş, darbe planlarını günü gününe not etmesine rağmen gerçekleşse, Türkiye’nin zaten güdük demokrasi sürecini tekrar başa döndürecek bilgileri en hafif ifadeyle kendisine saklamış.
Tabii ortaya çıkan günlükler ilk günlerde Balbay adına kitaplarını imzalayan pek çok gazeteciyi sessizliğe gömdü, bazıları ısrarla desteğini sürdürdü.
Ancak Ahmet Hakan ilk gün Mustafa Balbay’a destek verirken gösterdiği yürekliliği sonrasında ortaya çıkan bilgilerle değişen havada da gösterdi: “Kendisiyle dayanıştığım Mustafa kardeşim, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında, karargáhları, garnizonları, orduevlerini kendisine mesken etmiş. Mesafesiz bir temas kurmuş ordunun ileri gelenleriyle... Kuvvet komutanlarıyla Genelkurmay Başkanı’nı çekiştirmiş. Darbe için gaz vermiş, akıl öğretmiş... Eli silahlı güçlere yaslanmış. Tank sesiyle uyanma rüyası görmüş. Halkın oylarıyla alt edilemeyeceğini anladığı iktidarı, zorbalıkla alt etmenin yollarını aramış. Belindeki silaha güvenenlerin arasında izlenim toplayan bir gazeteci" olmamış, "belindeki silaha güvenenlerin akıl hocalığını yapan gazeteci" olmuş. Hasılı kelam, "Darbecinin gazetecisi" olmuş bizim Mustafa... Elinde silah bulunan güce, "Hadi paşam, hadi aslanım... Yap bir darbe" diye gaz veren bir adamla benim işim olmaz...” diyerek açıkça tavrını koydu ve yeminli bir taraf olmaktan ziyade kendi doğrularının peşinde koşan bir gazeteci olduğunu ispatlayarak, kazandı.