Daha önce de gazetecilik yaptığı söyleniyor. O da öyle diyor. Ama o ‘daha önce’yi pek bilen yok. Hepimiz Beki’yi Başbakanlık Basın danışmanlığı zamanında gazetecilere uyguladığı baskılarla bildik. Sonra ne olduysa oldu ve o ballı görevi son buldu. Ama o zamandan biriktirdiği ilişkiler vardı. Ve olandan daha çok “Hala Başbakan Erdoğan üzerinde etkiliyim” pazarlaması.
İşte bu pazarlama sayesinde hemen Radikal’de köşeye paraşütle indi. Yetmedi, 24 TV’ye Genel Yayın Yönetmeni oldu. Yetmedi, hala Başbakanlık’aki görevine devam edermiş gibi kanal kanal gezip Erdoğan savunusu yaptı, Radikal’deki köşesini “AKP ve Başbakan’a toz kondurmama, toz bulaştırana haddini bildirme” köşesi yaptı.
Bu tavrı ne zamandır görece daha entelektüel bir kitle olan Radikal okurunu çilen çıkarıyordu. Ama en son had bildirme işi üniversitelilere gelip ayarı da kaçırınca gazetenin en etkili isimlerinden Murat Yetkin’i bile isyan ettirdi.
Ve şimdi kulislerde yeni hedefinin Radikal’i gizliden ya da açıktan yönetmek olduğu konuşuluyor. Bunu da yapar ya da yap(a)maz bilemiyoruz. O, Radikal’in sorunu. Ama şunu biliyoruz: Beki, ‘Başbakan’ın adamı’ pozunu abartıp gazetecilik vicdanından gittikçe uzaklaştığı için KAYBETTİ.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |