Brüksel Hür Flaman Üniversitesi üyeleri ABD'deki Müslümanların nasıl uyum sağladığını yerinde gördü ve Belçika'ya da aynı yöntemi öneriyor.
Kısa adı VUB olan Brüksel Hür Flaman Üniversitesi'nden bir grup öğretim üyesi, bir süredir Detroit'te yaşayan Müslümanların uyumunu gözlemek için ABD'deydi. Ekip Brüksel'e döndükten sonra, Belçika'da bulunan nasıl Müslümanların daha iyi uyum sağlayabilecekleri yönünde üç önemli öneride bulundu.
Grubun üç önerisi De Standaard Gazetesi'nde şöyle sıralandı:
- Müslümanların toplum içinde bulunmalarına ve istedikleri yerde başörtüsü takmalarına izin verin.
Ekipten Hannelore Goeman, "Başörtüsü konusunda burada yaşadığımız tartışmaları anlattığımızda Detroit'dekiler şaşırdılar. Orada başörtüsü, bir tartışma konusu değil. Orada, kendi festivali ve kendi müzesi bulunan gözle görülür bir Müslüman toplumu bulunuyor" diyor.
- Araştırmacılara göre, Belçika'daki işverenlerin Müslüman geleneklerine ayak uydurması lazım. Örneğin, namaz kılmalarına ve cuma namazı için camiye gitmelerine izin vermeleri gerekir. VUB araştırmacılarından Richard Lewis, "Müslüman çalışan, kaybettiği saatleri daha sonra telafi ederse ne değişir?" diyor.
Lewis, Detroit'de dinle yaşamanın daha değişik olduğunu kabul ediyor: "Orada herkes şu veya bu tanrıya inanıyor. Bu nedenle de amir, personelinin dinini yaşayabilmesi için personeline karşı hoşgörülü."
Üçüncü öneri eğitim ile ilgili -Kanada'da Müslüman çocuklar eğitimlerinin ilk yıllarının bir bölümünü Arapça görüyorlar. Böyle bir şey burada da yapılabilir. Böylece çocukların daha az eğitim sorunu olur. Arapça derslerin giderek azalmasına dikkat etmek gerekir. Örneğin bu dersler ilk iki yıl içinde verilebilir.
Hannelore Goeman, "Detroit'deki uyumun Brüksel'dekinden daha iyi olmasından dolayı bu önerileri yapıyoruz. Brüksel'de olduğu gibi Detroit de, ABD'deki en yoğun Müslüman toplumuna sahip olan bir kent. Ancak Detroit'de Müslümanlar sosyal basamakları daha kolay tırmanıyorlar. Onların yüzde 45'i üniversiteye gidiyor bizde ise yüzde 1'i. ABD'deki Müslümanların Orta Doğu'nun en iyi ülkelerinden geldiği de doğru. ABD'ye göç ettiklerinde hayatlarının sonuna kadar orada kalmak amacıyla göç ediyorlar. Bizim Müslümanlarımız ise göçlerini geçici olarak görüyor ve uyum sağlayamıyorlar" açıklamasını yapıyor.
Brüksel hükümeti Eğitim Bakanı Vanhengel'in öneriler konusunda söyleyecekleri var. Önce, eğitimin ilk iki yılının Arapça yapılması. Brüksel'deki dil konusu ABD'dekinden çok farklı. Orada herkes İngilizce konuşuyor ve Müslüman çocukların başka bir dil öğrenmesine gerek yok. Bakan, "Brüksel zaten iki dilli ve buna ek olarak İngilizce devreye giriyor. Burada iyi uyum sağlamak için en az bu üç dili konuşmak gerek. Üstelik Amerikalıların göçmen kabul etme kriterleri bizimkinden çok daha sıkı" diyor.
Dünya Bülteni