Hikâyeyi biliyorsunuz. Uludere katliamı yaşanmış ve yandaş basın olaydan hükümeti sıyırma derdine düşmüştü.
İşte bu dert duruşlarında güç odaklarıyla yakınlığı değil de vicdanı önceleyen bazı isimleri incitmişti ki bunlardan biri de Zaman Gazetesi yazarı Bejan Matur’du. Matur o tarihten sonra yazılarına ara vermiş, Uludere’ye gitmiş ve yakınlarını kaybedenlerle görüşmüştü. Ve dönünce uzun zamandır yazdığı gazetesinden ayrıldı.
E ne var bunda? O kadar gazeteci gazetesinden ayrılıyor, neden Matur kazanıyor diyebilirsiniz.
Şu açıklamayı okuyun deriz: “Yazı yazmanın, söylediklerimizin aslında olup bitene çok da etki etmediğini, gerçeğin değiştirmediğini, masumların ölmeye devam ettiğini gördüm… Ben Zaman'da yazmamın bir anlamı olduğunu düşünüyordum. Benim orada yazmamın bir etkisi de olduğunu düşünüyordum. Oldu da. Ama artık bizim gibi insanların, ön yargısı olmayan insanların durabileceği bir ara alan yok.”
Evet… Ne olursa olsun köşelerini bırakmayan, kovsalar gitmeyen, gitmemek için atmadık takla bırakmayan köşe yazarlarının olduğu bir memlekette böyle bir gerekçeyle köşesinden vazgeçmek, alkışı hak ediyor ve Bejan Matur KAZANIYOR.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|