Finans çevrelerinde krizi soğutma adına atılan en büyük adım olarak görülen paketin onaylanmamasının bir günlük maliyeti 1,8 trilyon dolara ulaştı. New York Borsası'nda tarihi düşüşler yaşanınca Amerikan yönetimi yeniden harekete geçti. Trilyonlarca dolarlık zarara dikkat çeken Başkan George Bush, "Bu şekilde devam ederse ekonomik kriz daha uzun sürecek. Eğer harekete geçmezsek her gün sonuçlar daha ağır olacak. Amerikalıların geleceği için kongre üzerine düşeni yapmalı." açıklamasını yaptı. Bunun üzerine Temsilciler Meclisi yarın tekrar toplanma kararı aldı. Gelişmeler piyasalardaki paniği biraz olsun yatıştırdı. Önceki gün yüzde 9'a varan düşüşlerin yaşandığı ABD borsaları güne yüzde 2 civarında yükselişle başladı. Avrupa borsaları kayıplarını azalttı. Türkiye ise, bayram tatili sebebiyle çöküşten etkilenmedi.
700 milyar dolarlık kurtarma planının, Temsilciler Meclisi'ndeki oylamada 205'e karşı 228 oyla reddedilmesinin ardından piyasalarda yaşanan büyük panik Amerikan yönetimini tekrar harekete geçirdi. Amerikan borsalarına yüzde 9'u aşan oranlarla 11 Eylül'den bile daha büyük düşüşler yaşatan ve dünya borsalarının bir günde 1,8 trilyon dolar değer kaybetmesine yol açan paniğin ardından temsilciler meclisi, yarın yeniden toplanma kararı aldı.
Tasarının reddinden sonra büyük hayal kırıklığı yaşayan ABD Başkanı George W. Bush, yaptığı açıklamada, "Bu şekilde devam ederse ekonomik kriz daha uzun sürecek. Eğer harekete geçmezsek her gün sonuçlar daha ağır olacak. Düne bakarsak trilyonlarca dolar zarar söz konusu. Amerikalıların geleceği için kongre harekete geçmeli." çağrısında bulundu. Hazine Bakanı Henry Paulson, bir kurtarma paketinin acilen çıkması gerektiğini ve ihtiyaçları olan bu planı Kongre'den alıncaya kadar çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Meclis'teki Cumhuriyetçi ve Demokrat partinin liderleri, 'bir kurtarma planının çıkması için çalışmaya devam' kararı aldılar. Planın geçici olarak uzlaşmayla Temsilciler Meclisi'ne getirildiğinin söylenmesine karşın, tasarının yasalaşması halinde seçimlerde şanslarının yok olacağını düşünen Cumhuriyetçiler verdikleri hayır oylarıyla planın hayata geçmesini engelledi. Muhafazakar cumhuriyetçiler yasa tasarısını 'sosyalist bir paket' olarak değerlendirmişti. Cumhuriyetçi kanat, oturum öncesi Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi'nin yaptığı 'partizanca' konuşmanın, 93 Demokrat senatörün oyunun değişmesine yol açtığını savunarak Pelosi'yi suçladı. Oylama öncesi tartışmaların odak noktasını bankalardaki donuk varlıkların hangi fiyattan satın alınacağı oluşturdu.
Paketin Kongre'de reddedilmesinin ardından, televizyonlarda yapılan analizlerde ABD'nin büyük bir ekonomik bunalımın eşiğinde olduğu ve mali krizle bugün baş edilmezse büyük bir bunalımın yakın olduğu yönünde yorumlar yapıldı. Televizyona çıkan ekonomistler "Bu artık Wall Street krizi değil, hepimizin sokağındaki (Street) kriz" yorumunu yaptılar ve acil önlem alınması gerektiğini belirttiler. Yorumlarda krize 'kapitalist sistemin değil, aşırı hırsın ve aç gözlülüğün' neden olduğu değerlendirmeleri de yer alıyor. Diğer yandan Amerikan yönetimi ve kongre liderleri ne yapılabileceğini araştırıyor. Uzmanlar, yönetim ve Kongre'nin yeni bir paketi içeren çözüm üzerinde çalışmaya başlayabileceğini ancak buna ilişkin henüz hiçbir şeyin belli olmadığını söylüyor. Temsilciler meclisi çoğunluk lideri Demokrat Partili Steny Hoyer, azınlık lider yardımcısı Cumhuriyetçi Roy Blunt ile bir telefon görüşmesi yaptığını, 'bir uzlaşma için çalışmaya devam edilmesi üzerinde mutabakata vardıklarını' belirtti. Görüşmelerin telefonla süreceğini, ilerleme halinde bir araya geleceklerini kaydeden Hoyer, "Elbette ki sorumluluğumuzu unutmayacağız.'' dedi.
AB'den ABD'ye uyarı: Devlet adamı gibi davranın
Avrupa Birliği (AB) ise tepkili. AB Komisyonu Sözcüsü Johannes Latenberger, ABD'nin, küresel finansal kriz sürecinde, dünya ekonomisi için "devlet adamlığı'' bilinciyle hareket etmesi gerektiğini bildirdi. AB'nin, kurtarma paketinin, temsilciler meclisinde kabul edilmemesinden dolayı, büyük bir hayal kırıklığına uğradığını söyleyen Latenberger, Washington'un, küresel ekonomi konusunda "özel sorumluluğu'' bulunduğunu da vurguladı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya'nın, küresel finans piyasalarındaki güvenin tesisi için paketin bu hafta onaylanmasını beklediğini söyledi. Washington, Zaman
Piyasalarda panik havası kısmen yatıştı
700 milyar dolarlık planın reddedilmesinden sonra adeta çöküş yaşanan borsalarda dün tansiyon düştü. Pazartesi 777 puan ile (yüzde 6,98) 11 Eylül'den bile daha fazla gerileyen New York Borsası Dow Jones endeksi, dün yeni bir paket umuduyla yüzde 4,68 prim yaptı.
Önceki gün yüzde 9 düşen Nasdaq, yüzde 4,97 yükseldi. Pazartesi yüzde 5'e varan kayıplar yaşayan Avrupa borsaları güne düşüşle başlamasına karşın artıya geçti. Bir ara haftalık kaybı yüzde 13'ü aşan Rus borsasında işlemler yine durdurulurken, daha sonra tekrar açıldı. Euro/dolar paritesi 1,40 seviyesine gerilerken altının onsu yüzde 4 düşerek 870 dolara indi. 92 dolar seviyesine kadar gerilen petrol fiyatları ise dün Brent'te 99, ABD ham petrolünde ise 101 doları gördü.
Fortis'ten sonra Dexia da kurtarılıyor
Hollanda ve Lüksemburg'la birlikte bankacılık devi Fortis'i 11,2 milyar Euro'ya kısmen kamulaştırarak iflastan kurtaran Belçika, diğer sorunlu bankası Dexia'yı da düze çıkarma kararı aldı. Dexia, Zorlu Holding'in Denizbank'taki yüzde 74,99 hissesini 2,4 milyar dolara satın alarak 2006 yılında Türkiye pazarına girmişti.
Sermaye sıkıntısı çeken Dexia'ya Belçika ve Fransa 3'er milyar Euro aktarma konusunda anlaşırken Lüksemburg da 376 milyon Euro katkıda bulunacak. Dexia hisseleri sermaye sıkıntısı yaşadığı söylentileriyle önceki gün Brüksel borsasında yüzde 29,65 gerileyerek piyasa değerinin neredeyse 3'te birini kaybetmişti. Yüzde 16,2'yle bankanın en büyük hissedarı Belçika belediyeler birliğinin ardından Fransız kamu yatırım şirketinin Dexia'da yüzde 11,7 hissesi bulunuyor. Kurtarma planının yürürlüğe konulmasının ardından Fransız kamu yatırım şirketinin bankadaki payı yüzde 25'e ulaşacak. Böylece Fransa, Belçika yasalarına göre Dexia'da kararları veto gücüne erişecek. Dexia'nın sermaye ihtiyacı, tahvil sigortası yapan New York merkezli Financial Security biriminin yılın ikinci çeyreğinde 331 milyon dolar zarar açıklamasıyla artmıştı. Belçikalı Credit Communal'la Fransız Credit Local'ın 1996'daki birleşmesinden doğan Dexia'nın 2 ana pazarıyla birlikte faaliyet gösterdiği Türkiye, Lüksemburg ve Slovakya'da 5,5 milyon müşterisi var.
ABN Amro'dan 'sakin olun' ilanı
Öte yandan Fortis'i kurtarma operasyonuna 4 milyar Euro ile katılan Hollanda hükümeti, kriz sebebiyle mali güçlük içine düşebilecek diğer büyük bankalara da yardım edileceğini açıkladı. Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Wouter Bos, küresel krize bağlı olarak ortaya çıkabilecek yeni olumsuz gelişmelere karşı kararlı duracaklarını ve bankaların muhtemel batma tehlikesine seyirci kalamayacaklarını söyledi. Bu arada İrlanda hükümeti, tüm banka mevduatlarına geçici olarak devlet garantisi getiriyor. İrlanda, son dalgalanmanın ardından, mevduata uyguladığı garanti limitlerini 20 binden 100 bin Euro'ya yükseltmişti. Şimdi bu garantiyi mevduatın tamamına yaymış oldu.
Diğer taraftan mali güçlük içinde bulunan Fortis tarafından daha önce satın alınmış olan ABN Amro bankası, gazetelere verdiği tam sayfa ilanla mevduat sahiplerini sakin olmaya çağırdı. Dün sabah yayımlanan gazetelerin tamamında yer alan ilanda, ABN Amro bankasının "çok sağlam ve güvenilir bir banka" olduğu vurgulandı. Brüksel, Amsterdam, Zaman
'1929 buhranından bu yana en büyük kriz'
60 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin üçüncü adamı unvanına sahip olan Meksikalı Carlos Slim, mevcut uluslararası mali krizin, 1929'daki ekonomik buhrandan bu yana en büyük kriz olduğunu söyledi. Amerikalı Bill Gates ve Warren Buffet'ın ardından dünyanın üçüncü en zengin adamı olarak kabul edilen Slim, Mexico'da düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada, bugünkü önlemler krizin etkilerini azaltmaya yetmezse, piyasalardaki paniğin engellenemeyeceği uyarısında bulundu. Telekomünikasyon başta olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren dev şirketlere sahip Slim, "Daha önce görmediğim bir mali kriz yaşıyoruz. Bunun etkilerini azaltmak için önlemler mevcut, ama piyasalarda neden olduğu paniği azaltmak için değil. Bu krizle, reel ekonomide etkileri mümkün olduğunca az olması için deneyimlerimiz ve bildiklerimizle mücadele edebilmemizi dilemek gerekir." diye konuştu.
Bankalar batarken Yoksulbank'a kredi veriliyor
Meksikalı işadamı, bu açıklamalarını, 2006 Nobel Barış Ödülü sahibi 'yoksulların bankacısı' Muhammed Yunus'un mikro kredi kuruluşu Grameen Trust ile, Meksika'da düşük faizli finansman sağlaması için 45 milyon dolarlık anlaşma imzaladığı sırada yaptı. Dünya finans piyasalarında yaşanan büyük depremden sonra en büyük bankalar teker teker batarken, zenginler Grameen Trust'a kredi vermek için sıraya giriyor. Slim, Meksika'da yaşayan fakir insanlara yardım etmek amacıyla Muhammed Yunus'un bankası Grameen ile 45 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladı. Grameen bankası, Meksika'daki yoksul kadınlara düşük faizle mikro kredi verecek. Böylece kadınların ekonomiye katkı yapması ve ailenin geçimini sağlaması hedefleniyor. Slim, 5 milyon doları yoksullara kredi olarak verilmesi için hibe ederken, 40 milyon doları da düşük faizle Grameen bankasına kredi olarak verdi. Nobel Barış Ödülü'ne bu yıl lâyık görülen Muhammed Yunus, Bangladeş'te milyonlarca kişiyi yoksulluktan kurtarmak için gösterdiği çabalardan dolayı "yoksulların bankacısı" unvanını aldı. Muhammed Yunus, ülkesindeki çok yoksullara, özellikle kadınlara, küçük işletmeler kurabilmeleri için teminatsız krediler veren Grameen Bankası'nı 1976'da kurdu. Bunu yaparken mikrokredi kavramını ortaya atan Yunus, bütün dünyada hızla yayılan bir sistemin de öncüsü oldu. - ZAMAN
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...