Kişiyi nasıl bilirsin?
Ertuğrul Özkök, pazar klasiği haline getirdiği "romantik" yazılarından vazgeçmiş ve köşesinde bir medya "türünden" söz etmiş.
Şantaj yapan, basın gücünü ticari çıkarları için kullanan, kredi erteletmek için banka genel müdürlerine gazetelerinden saldıran "şantajcı" bir medya türünden.
Dün tarafsız gazetelerin yazarları, "Ertuğrul Özkök kendi patronu hakkında bunları yazıyor olamaz" diyerek dalga geçmiş.
Özkök, kendince birilerini karalamak istiyor ama mektupta isim değil tarif olduğundan, kendine geri dönüyor.
Mesela banka yöneticilerine baskı yaparak borç erteletme meselesi. Bizim ertelenmiş bir borcumuz yok. Tam aksine vadesinden önce ödenmiş borçlarımız var.
Ama 2001 krizinde TMSF'nin el koyduğu bankalara olan borçlarını erteletenler var. Hatırlayacaksınız, o dönemde TMSF'nin el koyduğu bankalar Bayındırbank çatısı altında birleştirilmişti. O dönemde bir medya patronu buradaki bütün borçlarını erteletti.
Şimdi size bir soru!
O dönemde Bayındırbank'ın genel müdürü olan kişi şimdi hangi medya grubunda çalışıyor?
Evet bildiniz. Doğan Grubu'nda CEO oldu.
Ha bir de şantaj meselesi var.
Burada kimseye şantaj yapılmaz ama başka yerde yapanlar var. Gelin isterseniz İş Bankası'nın elindeki POAŞ hisselerinin Doğan Grubu'nca satın alınmak istendiği dönemi hatırlayalım.
İş Bankası yönetiminde kim varsa, Doğan Grubu tetikçi gazetelerince hedefe oturtuldu. Sendika başkanından başlandı, en sonunda CHP ve lideri hedef alındı. Sonunda İş Bankası POAŞ'taki yüzde 44 hissesini 5 yıl vadeyle 616 milyon dolara Doğan'a sattı. Doğan, İş Bankası'ndan aldığı hisseleri "İş Bankası'nın pay isteyebileceği" yasal süre dolar dolmaz, yani 6 ay sonra elinden çıkardı. Yüzde 44'ünü 616 milyon dolara aldığı hisselerin yüzde 34'ünü OMV'ye 1 milyar 50 milyon dolara peşin satarak. Bu yazdıklarımın tümü belgeli. Tümü doğru.
Bu arada "Doğan Grubu, Hilton arsasının imar durumunu değiştirip, burada 3 milyar dolar rant sağlayacak" iddiamıza yanıt yok.
Sadece SABAH'ın binasının inşaatını konu edip, "Siz de yapıyorsunuz" demişler. Biz arsayı belediyeden aldığımız günkü imarı neyse ona uygun bina yapıyoruz. Siz ise imar değiştirtip, hem İstanbul'u katletmeye, hem de milyar dolarlar kazanmaya çalışıyorsunuz.
Biz "Gerekirse binamızı yıkarız" diyoruz. Siz diyebiliyor musunuz?
Sevgili okurlar, bu paniğin, bu saldırıların tek bir nedeni var.
Yıkmaya çalıştıkları SABAH gazetesinin sıcak nefesini enselerinde hissediyorlar. Dün 1 milyondan fazla satan, promosyon yapan Hürriyet'in tirajını promosyonsuz olarak yakalayan SABAH'tan "korkuyorlar."
En büyük korkuları ise alternatif bir medya gücünün oluşması.
Köpeksiz köyde, değneksiz dolaşma, istediği yerde istediği gibi at oynatma döneminin sona ermiş olması.
Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...