Siyasetçilerin gerçekleri nasıl eğip büktüğü sır değil. herkesin gözünün içine baka baka yalan söylemeleri de rutin. Ki siyasetçilerin sözlerinin inandırıcılık düzeyinin diplerde olması sebepsiz değil.
İşte bunun ibretlik bir örneği dün gece sergilendi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programının konuğu. Gazeteci Nedim Şener Talat Atilla’nın gündeme getirdiği CHP’yi sarsan Atatürk skandalını soruyor Engin Altay’a. Engin Altay “yok öyle bir şey” diyor.
Nedim Şener olayın doğrulandığını söylüyor. Altay hala “Bir gazetecinin iddiası bu” diyor.
“Muharrem İnce de skandalı doğruluyor. Oradaydım diyor” diye üstüne gidiyor Nedim Şener. Engin Altay hala direniyor ve bu kez de Muharrem İnce’ye çamur atma yolunu seçiyor.
Nedim Şener başka bir garabete, Aylin Nazlıaka’nın “o gazetecinin telefonlarına ve bilgisayarlarına el konulsun” şeklindeki skandal talebine dikkat çekiyor. Engin Altay bu garabeti de son derece normal karşılıyor.
Derken Muharrem İnce telefonla yayına bağlanıyor, olayı bir kez daha doğruluyor. Engin Altay’a bakıyoruz; yüzünde en ufak bir kızarıklık ya da mahcubiyet izi yok.
Sonuç?
Şu: doğruluğu defalarca kanıtlanan bir olayı milyonların gözünün önünde yalanmış gibi sunmaktan gocunmayan, bir gazetecinin telefonuna ve bilgisayarlarına el konulması talebini bile normal karşılayacak düşünce yapısında olduğunu gösterip CHP’nin neden bu hale geldiğinin yanıtı olarak arz-ı endam ettiği için Engin Altay KAYBETTİ!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |