Dünya Ekonomik Forumu'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şimşek, "(IMF ile) aramızdaki farkları aşarsak program gündeme gelebilir" dedi.
Şimşek, şunları kaydetti:
''Bunun ötesinde ihtiyati stand-by anlaşmasına ilişkin teknik düzeyde var olan diyalog tabii ki buradayken de devam etti. Şu anda o konuda herhangi bir teknik açıklama söz konusu değil. Önümüzdeki dönemde de teknik düzeyde diyalog devam edecektir. Başından beri söylüyorum, tabii ki biz kamu sektörü olarak IMF'nin kaynaklarına ihtiyaç duymayacak bir noktadayız. Ama yine de bir çıpa niteliği taşıyacak bir ihtiyati stand-by anlaşmasına ilişkin yapıcı bir yaklaşımımız var. Ama bu yapıcı yaklaşımın bir programa dönüşmesi için de tabii ki alacağınız sigortanın niteliği, kapsamı çok önemli... Böyle bir ortamda tabii ki Türkiye'nin bir miktar esnekliğe ihtiyacı olacak. Biz bu çerçevede bakıyoruz. Eğer aramızdaki farkları giderebilirsek önümüzdeki dönemde belki ihtiyati stand-by anlaşması gündeme gelebilir ama bu aşamada sadece teknik düzeyde görüşmeler yapıldı. Bu anlamda yapıcı diyalog devam ediyor. Ama şu an itibarıyla o konuda daha fazla açıklayacak bir şeyim yok.''
Toplantıda konuşan Şimşek, EBRD'ye 1991 yılından bu yana Türkiye'nin, kurucu ve donör üye ülke olarak katıldığını hatırlatarak, Türkiye'nin EBRD'ye donör üyelikten kredi kullanabilir bir ülke olması için başvuruyla başlayan sürecin, 24 Ekim 2008 tarihinde tamamlandığını söyledi.
Türkiye'nin kredi kullanabilen üye ülke statüsüne geçişi için başkan ve üye ülkelere verdiği desteğe teşekkür eden Şimşek, ''Bankanın faaliyete başlamasıyla Türkiye'nin finansman ihtiyacı olan sektörler, özellikle özel sektör, bu imkanlardan yararlanabilecektir'' dedi.
Şimşek, bankanın kuruluş amacı çerçevesinde yapacağı faaliyetlerin, serbest piyasa yapısının daha da geliştirilmesi yönünde olduğunu, dolayısıyla Türkiye'de yapacağı faaliyetlerin, Türkiye'nin AB tam üyeliğe girişi açından da önemli katkıları olacağını düşündüğünü ifade etti.
''MALİ KURALI IMF İSTEMEDİ''
Bankanın Türkiye'de faaliyette bulunacağı ilk yıllarda, 2009 ve 2010 yıllarında toplam 600 milyon dolar tutarında bir olanak sağlaması ve bu tutarın daha sonraki yıllarda artacağı şeklinde planlanmasının, olumlu bir gelişme olduğunu dile getiren Şimşek, şöyle konuştu:
''Ama Türkiye'nin ekonomisinin büyüklüğünü dikkate aldığınız zaman biraz daha cesaretli bir paketin olmasını da tabii ki önümüzdeki dönemlerde bekliyoruz. Türkiye'nin gelişmekte olan ve AB'ye üye olmaya aday olduğu gözününde bulundurulduğunda hakikaten de önümüzdeki dönemde bankanın Türkiye'ye kullandırması gerektiği yıllık tutarın daha da artacağını biz bekliyoruz.''
Bakan Şimşek, soruları yanıtlarken de mali kurala ilişkin bir soru üzerine şöyle dedi:
''Mali kuralı IMF istemedi. Uzun bir süredir, açıkladığımız orta vadeli program veya orta vadeli mali çerçeve rakamlarının kredibilitesini artırmak, öngörülebilirliğini artırmak amacıyla biz bir mali kural konusunu gündemimize almıştık. Bunda herhangi bir erteleme söz konusu değil. Biz, önümüzdeki 1-2 aylık süreçte IMF ile ortak olarak bir günlük bir çalıştay yapacağız. O çalıştayda dünya deneyimlerini tabii ki inceleyeceğiz. Türkiye'nin şartlarına uygun, bir mali kuralı önümüzdeki dönemde uygulamaya koymayı ümit ediyoruz.'
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...