Sebahattin Önkibar/Yeniçağ
Ulusalcıların Patalya zirvesinde konuşulanlar ve Prof. Haberal
Önce Ufuk Söylemez ardından Kamran İnan aradı.
İkisinin ortak mesajı şuydu:
- “Patalya Oteli'ndeki toplantıya mutlaka katılmanızı istiyoruz.”
Ve önceki gün öğle sonrasında bu davete icabet için Gölbaşı'nda bulunan Patalya Oteli'ne gittik.
Organizasyonun büyük destekçisi, Başkent Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Mehmet Haberal'ın karşıladığı 100'ün üstündeki davetli, toplantı salonuna alındı.
Önce mini bir kokteyl ve ardından toplantı.
Konuşulanların içeriğine geçmeden önce katılımcılardan bir kesit sunalım:
Gülsüm Toker Bilgehan, Mümtaz Soysal, Doğu Perinçek, Yaşar Okuyan, Hurşit Tolon, Yusuf Halaçoğlu, Tuncer Kılınç, Anıl Çeçen, Hasan Ünal, Necdet Pamir, Hulki Cevizoğlu, Mustafa Balbay, Güler Kömürcü, Rıza Zelyut, Çetin Yetkin, Vural Savaş, Şükrü Sina Gürel, Gökhan Çapoğlu, Ali Ilıksoy, Sina Akşın, Sadi Somuncuoğlu, Ayfer Yılmaz, Hasan Korkmazcan, Talat Şalk, Bilal Şimşir, Alpaslan Işıklı, Yaşar Hacısalihoğlu, Zerrin Başer, Abdülkadir Çevik, Fethi Bolayır, Naci Ünver, Ender Arkan, Ahmet Mumcu, Mete Akyol ve daha bir çok isim.
Bu arada Melih Aşık'dan Can Ataklı ve Sabih Kanadoğlu'an kadar pek çok davetlinin mazeretleri sebebiyle katılamadığını ve mesaj gönderdiklerini de belirtelim.
Gelelim toplantının gerekçesi ve konuşulanlara:
Çok sayıda davetlinin görüş bildirdiği toplantının amacı, AKP'ye muhalefet için metot ya da yöntem belirlenmesiydi.
Acil bir siyasi oluşum ya da partileşmenin gerekip gerekmediği sorgulandı ve AKP'ye karşı yapılacak muhalefetin stratejileri seslendirildi.
Yok, bazılarının umduğu gibi toplantıda değil çığırtkanlık, darbe ile ilgili olarak emin olun zerre bir imada dahi bulunulmadı.
Salon ya da katılımcı profili, ihtiras tramvayına binmiş heyecanlı tiplerden ziyade, Cumhuriyet için gerçekten samimi olarak endişelenen insan portrelerini yansıtıyordu... Paranoya, ya da gerçek, katılımcılarda müthiş bir endişe hakimdi. Davetlilerin pek çoğu toplantıyı, Kurtuluş öncesindeki Sivas ve Erzurum kongreleri hüviyetinde algıladı ve kendilerini de bu kongrelere katılan delegeler gibi gördü.
Hülasa toplantıyı ulusalcıların sahaya inmek için harekete geçmesi olarak yorumlamak mümkündür.
Hayır, atılacak adımlar için alınan somut bir karar henüz yoktur. Dahası, hemen bir parti ya da oluşum görüşü de ağırlık kazanmamıştır. Yapılan, arayış sürecinin fiiliyata dökülmesidir.
Kuşkusuz bu toplantı ve organizasyonun eleştirilecek yanları da vardı ki, bendeniz ve pek çok katılımcı da bunların altını çizdi.
Mesela katılımcılar arasında milli kimlikli İslamcılar yoktu. Keza milliyetçiler de çok çok azınlıktaydı. Salonun genel profilinde Kemalistler göze çarpıyordu. Oysa AKP ve Erdoğan'ı Kemalist bir halk hareketi ile devirmenin imkanı yoktur. Tersine Kemalist bir çıkış, AKP'yi daha da büyütür ve bir arada tutar.. Dolayısı ile ulusalcıların bu toplantısındaki katılımcıların kimliklerine baktığımda, bu hareketin mevcut kompozisyonla bir yere varmasını hiç mi hiç mümkün görmüyorum. Çünkü, eğer öyle bir şey mümkün olsaydı Perinçek'le Mümtaz Soysal'ın partileri birazcık olsun oy alırlardı.
Tam bu noktada bir parantez açıp start alan bu Uluslacı dalga ya da heyecanın sadece ve sadece merkez bir harekete dinamo olabileceğini söylemek durumundayız.. Bu hareket de şu haliyle ancak Prof. Dr. Mehmet Haberal önderliğinde gerçekleşebilir.. Haberal Hoca'nın böyle bir niyeti var mı bilmiyorum ama onun ismi bütün topluma güven verip referans olabilir.. Tıp'ta mucize adam olan Prof. Haberal, merkez sağdan gelen kimliği ve muhafazakar değerlere olan gerçekten samimi bakışı nedeniyle, her kesim tarafından kucaklanabilir ve ulusalcı dalga ya da endişenin halka inmesi veya o endişelerin halk tarafından da benimsenmesine vesile olabilir. Haberal isminin böyle bir kredisi var... Bu ve benzer yöntemlerin dışında ulusalcıların halka inmeleri ve kendini kabul ettirmeleri çok zordur.
Sonuç olarak söyleyeceğimiz şudur:
Ulusalcıların önceki günkü zirvesi öyle suya tirit bir toplantı değildi. Devamları gelecek olan bu buluşmaların mutlak bir sonucu olacak gibi görünüyor... Ulusalcıların dışında da pek çok çevre tarafından desteklenen ve politik arenaya davet edilen Prof. Haberal ismine dikkat diyoruz...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |