Şöyle bir ortam: Meclis, tarihinde benzerine şahit olmadığı bir gerginliğin ana sahnesi. Partiler boykotta, vekiller yemin etmiyor, boykotçularla boykot karşıtları birbirine bilenmiş vaziyette. Adeta bir hır çıkması için gözünün üstünde kaşın var denmesini bekliyor iki taraf da. Bu arada kamuoyunun ağırlıklı beklentisi ise tarafların bu gergin ortamı yumuşatacak adımlar atması, siyasete aklıselimin hakim olması.
İşte tam da bu ortamda iktidar partisinin Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş çıkıyor, muhalefete süre veriyor ve vekilliğinizi düşürürüz diyor. Eh, yukarıdaki tablo ortadayken bu açıklama bomba gibi düşüyor ve CHP de BDP de reste rest diyerek zaten gergin olan sinirleri biraz daha geriyor.
Bu çıkış o kadar yersiz ve aceleci ki, Başbakan Erdoğan da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Elitaş’ın sözlerini düzeltmek zorunda kalıyor. Erdoğan; “Grup Başkanvekilimiz sürçü lisan etti" derken Arınç da “15 Temmuz’da milletvekilliklerinin düşürülmesi gündeme gelmez” diyerek gerginliği yumuşamaya çevirmeye gayret ediyor.
Hal böyle olunca bir sorumsuzluk örneğini sahneleyen Mustafa Elitaş haliyle KAYBEDİYOR.