Terim'e Yüksek Liyakat Nişanı  

BAV a yapılan hukuksuzluk derhal durdurulmalıdır. Bitmiş ve zaman aşımına uğramış bir dava, Yargıyat bilmem kaçıncı dairesinin işkence altında alınmış polis ifadelerini dayanak yapmasından dolayı hukuksuzca devam ettiriliyor. BAV a ve Harun Yahya ya karşı derin komunist devletin yaptığı linç derhal durdurulmalı. Bu hukuksuzluğu yapanlara karşı gerekli işlemler yapılmalıdır.

bir grup ve bir insan düşünün, hem darwinizmle, hem masonlukla, hem komunizmle, hem Allahsızlıkla, hem bölücü terörle hem fikren hem akılcı olarak arslanlar gibi mücedele ediyor. ve biz Türk Milleti olarak sessizce seyrediyoruz. ve Türkiye düşmanları bu ekibe ceza vermek için yargıya baskı yaptıkları aşikar. ama sap döner devran döner gün gelir hesap döner. bu sözü özellikle masonlar ve derin komunist devlet çetesi unutmamalıdır. Türk Milleti BAV a yapılan aleni HUKUKSUZLUĞUN farkında!!!

BAV ve Harun Yahya Darwinizmi dünya çapında darmekeşan yaptılar. DArwinizm olmazsa materyalizm olmaz. materyalizm olmazsa komunizm olmaz. komunizm olmazsa bölücü terör olmaz. işte BAV a savaş açan derin komunist devlet çetesine dikkat edilmnelidir. ve 70 milyon önünde olan hukuksuzluk derhal durdurulmalı ve bu çete devlet kurumlarından temizlenmelidir..

1980 lı yıllardan beri evrim teorisine ve darwınızmle mucadele eden BAV a karşı resmen ADALETSIZLIK yapılıyor. TEK BİR suç delili yokken ceza verilmeye çalışılıyor. BAVda bu hukuksuzluğu gazetelere verdiğkleri ilanlarla herkese duyuruyor. yani yapılan hukuksuzlıka ve zulme hepimiz şahidiz. Zulme rıza göstermekte zulümdür. peki bu zulmun kaynagı nedir.

BAV davasını bu kadar uzatıp, hakimlerin BAV üyelerinin suçsuz olmalarına rağmen aleyhlerinde karar verme çabaları bu işin arkasında gizli bir elin olduğunun göstergesi. Bu el de Adnan Oktar'in, çirkin faaliyetlerini deşifre ettigi masonlardır. Adnan Oktar, bu ülkeyi zarara uğratmak isteyen, bölmek isteyen herkesle savaşıyor, bunlar mason bile olsa...

Adnan Oktar ve arkadaşları Türkiye'ye büyük hizmetleri olmuş önemli şahıslardır.Elbette Türkiye'nin gelişmesini istemeyen, dolayısıyla faaliyetleri Avrupa'daki mason localarının çıkarlarıyla çatışan masonlar Adnan Oktar'ı hep durdurmaya, engellemeye çalıştılar. İftiralar,karalama kampanyaları ve hukuksuzluk.Yargıdaki mason kadrolaşmaları çözülürse adalet yerini bulur.

Masonlar artık Türkiye'nin gizli gücü olamayacaklar. Çünkü Adnan Oktar beklenen İslam ahlakını tüm dünya ya yayıyor.

Yahudilik ve Masonluk kitabı çıktığından beri Adnan Oktar'a yapılmadık baskı kalmamış, meyve veren ağaç taşlanır tabi, Adnan OKtar Türkiye'nin ve tüm İslam aleminin ümididir, tek başına yıllardır mücadele veriyor, bütün kitaplarını okuyorum ve okutturuyorum.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 148. maddesinin 4. bendine göre: "MÜDAFİ (AVUKAT) HAZIR BULUNMAKSIZIN KOLLUKÇA ALINAN İFADE, HÂKİM VEYA MAHKEME HUZURUNDA ŞÜPHELİ VEYA SANIK TARAFINDAN DOĞRULANMADIKÇA HÜKME ESAS ALINAMAZ." Ve gördüğüm üzere bu davanın tek delilide baskı altında imzalatılan uydurma ifadelerdir. Sonuç basittir, beraattir. Hadi onu vermekten korktunuz, ozaman hukuk kanunlarına göre zamanaşımını vermek zorundasınız. Yoksa hukuksuzluk yaparsınız.

Masonların ve masonluğun ne büyük bir tehlike olduğunu bugüne kadar anlamamıştım. çoğu kimse benim gibi bundan habersiz olabilir. Ama Adnan Oktar'ın suçsuz yere yargılanmasından tahmin bile edemeyeceğiniz birçok konuya parmakları uzanıyor bunların.Adnan Oktar bu tehlikeyi afişe etmeye cesaret eden tek kişi olduğundan hukuksal deliller TAMAMEN LEHİNE olsa dahi işte böyle hala yargılanıyor.Masonlar yargıya da mı sızdı?Yoksa yargı,son günlerde birçok köşeyazarının ele aldığı gibi baskı altında mı?