TMSF, İmar Bankası ile ilgili olarak banka ile hiçbir ilgisi bulunmayan, bankadan hiçbir kaynak kullanmayan kişilerden de banka zararının tamamını talep etmişti. Buna gerekçe olarak da bankaya el konulma tarihinden sonra çıkartılarak geçmişe dönük biçimde uygulanan yasadaki "adına hareket etmek" gibi tamamen soyut bir kavramı göstermişti.
Bu yeni mahkeme kararı ile, "birlikte hareket etmeyi", neredeyse "selam vermek" olarak yorumlayan TMSF'nin, şirketlerde çalışan ama banka ile hiçbir ilgisi olmayan kişileri de sorumlu tutan bu tavrı, bir kez daha yargıdan döndü.
Daha önce aynı nitelikte davalarda Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararları vermesinden sonra, İstanbul 5. İdare Mahkemesi de, "banka kaynaklarının ne şekilde ve hangi miktarda kendi veya banka hakim ortakları adına aktarıldığı konusunda bir tespit olmaksızın, sadece Uzan Grubu şirketlerinde hisse sahibi veya yönetim kurulu üyesi olduğu gerekçesiyle mevduat farkından kaynaklanan zararın tümünden sorumlu tutularak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır" gerekçesiyle TMSF'nin düzenlediği ödeme emrini iptal etmiştir.
Bu karar; diğer mahkemelerce de emsal kabul edilerek, bankadan herhangi bir kaynak aktardığı tespit edilemeyen diğer mağdurlar için de uygulanabilecek.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...