Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyada kesinleştirilmiş domuz gribi vakası sayısını dün 8 bin 451’e yükseltti. Böylece vaka sayısı bir günde neredeyse 1000 kişi arttı. Ölü sayısı da 72’ye çıktı.
WHO’nun domuz gribi listesine bir önceki gün de 1000’i aşkın yeni vaka eklenmişti. Yani iki gün içinde 2 bine yakın yeni domuz gribi vakası kayıtlara geçti. Tabii bunlar resmi rakamlar.
WHO’nun elindeki kesinleştirilmiş test sonuçlarına göre, hastalık dün itibarıyla 36 ülkede 8 bini aşkın kişiye bulaştı. WHO’nun elindeki listeye henüz eklenmemekle birlikte dün Türkiye ve Hindistan sağlık bakanları da ülkelerinde domuz gribi vakaları görüldüğünü açıkladılar. Böylece domuz gribi görülen ülke sayısı 38’e çıkmış oldu.
Hastalıktan ölen sayısı ise dün itibarıyla 72’ydi.
Ancak resmi daha net görmek için belki de biraz daha yukarıdan bakmak gerekiyor: Dünyada her yıl 1 milyon kişi sivrisineklerle taşınan sıtmadan, 1.6 milyon kişi son yıllarda tekrar hortlayan veremden ölüyor. Her yıl kendini yenileyerek ortaya çıkan ‘sıradan’ mevsimsel gripler de yılda ortalama 500 bin kişiyi öldürüyor. Domuz gribinin akrabası olan mevsimsel grip, özellikle yaşlılar ve doğru dürüst sağlık hizmeti göremeyen güçsüz bünyeli kişiler açısından ölümcül.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından patlak veren ve Nâzım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’na da geçen İspanyol gribi salgını nedeniyle 50 milyona yakın insan hayatını kaybetmişti. Asya gribi 1950’li yıllarda 2 milyon insanı, Hong Kong gribi de 1960’lı yıllarda 1 milyon insanı mezara gönderdi.
Tablo böyleyken 72 ölüme yol açmış domuz gribi neden bu kadar korku yaratıyor?
Korkunun gerisinde, domuz gribi virüsünün insan, kuş ve domuzlarda hastalık yapabilecek şekilde kendini yenilemiş, yepyeni bir virüs olması yatıyor. Virüs, tüm diğer grup virüsleri gibi çok hızlı yayılıyor. Yeni olduğu için insanlarda bu virüse karşı doğal bağışıklık henüz oluşmuş değil. Aşısı yok. Daha çok yaşlıları, güçsüzleri etkileyen mevsimsel ‘tipik’ gribin aksine, domuz gribinin daha çok gençlerde ölümlere yol açmış olması da kafaları kurcalıyor.
Elini yıka, evini temizle, kendini yorma!
Sağlık kurumlarını ve hükümetleri korkutan; virüsün kontrolden çıkarak birdenbire tüm dünyada milyonlarca kişiye bulaşma ihtimali. Böyle bir durumda özellikle yoksul ülkelerde sağlık sistemlerinin çökmesinden, böyle bir durumda anti viral ilaç kıtlığından ve toplu ölümlerden endişe ediliyor.
Hastalığı yenmenin iki aşaması var: Bir etkili ilaçlar geliştirmek. İki bu ilaçlar geliştirilinceye kadar vaka sayısını kontrol altında tutmak. Vaka sayısını kontrol altında tutmanın ilk şartı şeffaf ve etkin bir sağlık sistemi. İkinci şartıysa ellerin köpürtülerek yıkanması, evlerin, yaşanılan yerlerin tertemiz olması, insanın kendine iyi bakması diye sıralanabilecek ‘iyi bir anne tedavisi’nden öte bir şey değil. Şimdilik...
Hastalığın ölümcüllüğüyse ülkeden ülkeye değişiyor. WHO’nun verilerine göre domuz gribi vakalar açısından ABD 4 bin 714 vakayla ilk sırada, ölü sayısıysa dört. Meksika’da vaka sayısı 2 bin 895, ölü sayısı 66. Kanada’da 496 vaka ve bir ölüm, Kosta Rika’da dokuz vaka ve bir ölüm oldu. Domuz gribi görülen diğer ülkelerde şimdilik can kaybı yok. (Radikal)