Para Analiz yazarı, Ekonomist Yağız Kutay Işık, Türk Lirası'nın değer kaybıyla ilgili bir yazı kaleme aldı.
İşte Yağız Kutay Işık'ın yazısı:
“Bir yeri daha önce görmüş olma veya bir olayı daha önce yaşamış olma duygusu.”
Yukarıdaki cümle son birkaç haftanın bana hissettirdiği duygu olan Dejavu’nun sözlük anlamı.
Liranın son haftalarda aşırı değer kaybı ve “süper bono/enflasyon endeksli tahvil” söylemlerinin ete kemiğe bürünmesi bana Aralık 2021’i hatırlattı. O zaman da döviz “alıp da başını giderken” Kur Korumalı Mevduat (KKM) sürpriz yumurtanın içinden çıkıverdi. Çok kısa sürede döviz kurunda düşüş yaşanarak “kazandık” yanılgısı sonunda yine kan, ter ve gözyaşı vardı. Tıpkı bugün olduğu gibi uzmanlar cari açığın patlatacağını, hazineye dehşet yük getireceğini ve kuru tutamayacağımızı söyledi. Günün sonunda neredeyiz?
Kur: KKM açıklanmadan önce 1 dolar 17,18 liraydı. Bugün 16.
Hazinenin yükü: Twitter’da severek takip ettiğim @e507 hesabı harika bir grafik hazırlamış. Rakamlar kesin olmamakla birlikte önemli bir gösterge. Bugün KKM’nin hazineye maliyeti 88 milyar lira. Dolar kuru 17 lira seviyesine gelirse 149 milyar lira olacak bu yük. Kimin sırtında bu yük? Vergi verenlerin, hepimizin…
Cari açık: Ekonomi eşrafının bilinen isimlerinden Ahmet Beyefendi paylaştığı tabloda kritik bir noktaya parmak bastı. “Bir yıl içinde vadesi dolacak dış borç 181.4 milyar dolar. Riskin yükseldiğini düşünerek kreditörlerin %20 si borcu yenilemese bir senede ülkeden 36 milyar dolar çıkışı gerekecek.”
Toplam borç daha da kötü durumda. Hazine yeni borç almasa bile 31,1 trilyon lira anapara ve 2,8 trilyon lira faiz ödeyecek. Böylelikle toplam borcun GSYH’ya oranı da %82 olacak. (2017’de bu oran %52 dolaylarında seyrediyordu.) Sadece ilk 5 ayda iç borcun FAİZİ 1.3 trilyon lira arttı. Geçen ay faiz anaparayı geçti. Bir de üstüne süper bono mu? Hayırlara vesile olsun.
ENFLASYON KORUMALI TAHVİL Mİ BONO MU?
Öncelikle tahvil nedir bono nedir ona bakalım. İkisi de temelde paraya ihtiyaç duyan devletlerin borçlanma yöntemlerindendir.
Tahvil: 1 yıldan uzun vadeli borçlanma aracıdır.
Bono: 1 yıldan kısa vadeli borçlanma aracıdır.
Ekonomi yönetiminin siyasetle olan girift ilişkisine göz atarak değerlendirmek lazım. Hükümet seçime en iyi ekonomik şartlarda gitmek veya ekonomi düzelirse seçimi o zamana getirmek istiyor. Bu bağlamda tahvil ihtimali fazla olsa da bono ihtimali de azımsanacak düzeyde değil.
Örtülü faiz artırımı vol2
KKM öncesinde aynısı söylendi. Bu bir faiz artırımıdır. Nitekim öyle de oldu. İç borç faizi ilk defa anaparayı geçti.
Bugün de aynı mantıkla şunları söylüyorum: Süper bono/tahvil örtülü bir faiz artırımıdır. Bir başka deyişle aktüel enflasyon şartlarında %70 getiri vaat etmek faiz artırımıdır. Ancak konu bu da değil. Süper bono halihazırda kevgire dönmüş cari açığımızı patlatır, dolarizasyonu uçurur.
Politika faizinin %14 olduğu ortamda insanlar krediye yönleniyor. Sadece devlet değil bireyler de gelirini bankalarla paylaşıyor. Şenol Babuşçu aşağıdaki grafiği paylaştı. Bireysel krediler ve kredi kartı kullanımı hiç olmadığı kadar arttı.
Geçmişe gidiş-dönüş: Çiller ve Derviş bonosu
Süper bono ilk olarak Tansu Çiller’in meşhur 5 Nisan kararlarıyla birlikte ortaya çıktı. Dövize olan talebi kesmek ve kısa dönemli borçları çevirmek için %400 faizi olan süper bonoyu çıkardı. Devamı same old story. 8 ay sonra seçim, hükümet değişimi.
Derviş bonosu da 2001 yılında geldi. Amaç döviz talebini dizginlemekti. Sonrasında uygulanan istikrar paketiyle birlikte başarılı sayılan bir girişimdi.
Geçmişteki çözümlerin aksine çıkması beklenen bono/tahvilin amacını kim biliyor? Veya niye kimse elle tutulur bir açıklama yapmıyor? İp üstünde giden cambaz misali ekonomimizi spekülasyonlara karşı bu kadar savunmasız bırakmama bir akıl tutulması değil de nedir?
SAADET ZİNCİRİ
Saadet zincirinin ilk ayağı olan KKM’nin 2023 seçimlerine kadar kopması kesinleşti. Dolayısıyla yeni bir halka eklenmeli zincire. Adının önemi yok. Enflasyon korumalı tahvil veya süper bono. Bunlar geleceğimizi ipotek altına alarak bulduğumuz palyatif çözümler. Yeni aracın nasıl olacağı konuşuluyor. Haliyle birçok soru soruluyor:
Bono mu olacak tahvil mi? Faizi ne kadar olacak? Sadece kurdan mı geçiş olacak? Mevduat gibi mi yoksa kağıt gibi mi olacak? Hepsine tek kalemde cevap vereyim. Hiçbirinin önemi yok. “Batıyorsak niye bilmem kaç metre yukardayız gardaşım”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...