Şerefsiz… Alçak… Sahtekâr… Adi… Hırsız…
Bu küfürler Ahmet Hakan’ın sadece bu günkü yazısının bir bölümünde yer alıyor. Düne gidin, önceki güne gidin, son zamanlardaki diğer yazılarına göz gezdirin benzer ifadeleri, benzer bir üslubu hep göreceksiniz.
Oysa Ahmet Hakan; yazısının etkisini artırmak için küfretmeye ihtiyacı olmayan bir yazar-dı.
Oysa Ahmet Hakan; yazısının dolaşımını artırmak için köşesini küfre adayacak kadar çaresiz değil-di.
Oysa Ahmet Hakan; zaten Türkiye’nin en fazla okunan yazarıydı ve hafif bir laf sokması bile rakibinde-hedefinde oluşturmak istediği etkiyi uyandırır-dı.
Farkındaysanız hep dili geçmiş zaman kipi kullandık. Çünkü artık Ahmet Hakan köşesini küfürden okunmayan bir yer haline getirdi. Küfre sarılacak kadar çaresiz olduğunu ısrarla bas bas bağırmaya başladı. Küfrün sadece küfredenin değerini düşürdüğünü göremeyecek kadar aklını örttüğünü gösterdi.
Ve tırnaklarıyla çıktığı köşe yazarlığındaki zirveden tepetaklak yuvarlanıyor Ahmet Hakan. Yuvarlandıkça küfre sarılıyor, sarıldıkça küfrü tek üslup olarak doz artırıp devam ettiriyor. Etkisini kaybediyor, ağırlığını kaybediyor, Hürriyet’in en çok okunan köşe yazarı konumundan kahvedeki ya da tribündeki herhangi bir küfürbaza dönüp KAYBEDİYOR.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |