Tamam… Siyasetçilerin itibar grafiği öyle yükseklerde olmadı hiç. Milletvekillerinin güven endeksinin tepesine yükseldiğini görmedik zaten. Yani aslında pek şaşırmamak lazım.
Ama ne olursa olsun, özellikle bu dönem çok garip bir şekilde seyrediyor siyasi pazarlıklar ve Meclis’te yürütülen görüşmeler.
Biz bilirdik ki, iktidar ve muhalefet neredeyse hiçbir konuda birleşemez, birinin ak dediğine mutlaka biri kara der. Bu, ideal bir tavır olduğu için öyle demiyoruz. Siyasi hikayemizi okuduğumuzda ortaya çıkan gerçekten bahsediyoruz.
İşte bu dönemi ilginç kılan da bu durum. Toplumu ilgilendiren konularda eski alışkanlıklar devam ediyor. Asla uzlaşma yok, asla mutabakat sağlanamıyor.
Ama bir çıkar grubu ya da vekillerin kendi çıkarları söz konusu oldu mu bir anda ayrı-gayrılık ortadan kalkıyor ve iktidarıyla muhalefetiyle hepsi tek ses oluyor.
O tek ses olma halini önce tarihe “Meclis’in utanç yasası” olarak geçecek şikecileri kurtarma yasasında görmüştük. Dört parti birlikte teklif vermiş ve o utanç yasasını ortak kararla çıkarmışlardı. Üstelik Cumhurbaşkanı Gül’ün vetosuna rağmen ısrarlarını sürdürerek.
Daha o utancın yüz kızarıklığı geçmemişti ki aynı uzlaşmanın bu kez milletvekillerinin maaşlarını katlayan yasa için sağlandığını öğrendik. Gerçi kamuoyu tepkisinden sonra yasaya destek veren bazı siyasiler çark etmiş olsa da, o utanç uzlaşısı da kayıtlara geçmişti bir kere.
Ve siyasetçilerin zaten olmayan itibarı yerlerde sürünür hale geldi, siyasetçilere duyulmayan güven iyice pekişti. Çünkü artık halk, Meclis çatısı altında kendi hakları için değil vekil hakları için çalışıldığını düşünüyor ve çok daha yüksek sesle dile getiriyor.
Onun için, milletvekilleri ve TBMM KAYBEDİYOR.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |