Avrupa’nın suni devleti’ olarak anılagelen, Flaman ve Valonların kırılgan birlikteliğinden müteşekkül Belçika, Bütçe Bakanı Guy Vanhengel’in deyişiyle “Anonim şirket olsaydık iflas beyan etmek zorunda kalırdık” durumuna gelip de çanlar askeri bütçe kısıntısı için çalınca, hiç tanıklık etmediği türden bir krizle haliyle karşı karşıya kaldı. AB’nin merkezi konumundaki ülkenin genelkurmay başkanından duyulmadık bir tehdit geldi: “Hükümet kararlarını veto ederim.”
Afganistan, Lübnan, Kosova ve Demok-ratik Kongo Cumhuriyeti’nde asker bulunduran Belçika, parasızlıktan Afganistan’daki askerlerine yeterince kurşun geçirmez yelek sağlayamazken, Genelkurmay Başkanı General Charles-Henri Delcourt, bunun üstüne bir de geniş çaplı tasarruf tedbirleri binerse, hükümetin yurtdışındaki askeri görevlerin artırılması ya da operasyonların çapının genişletilmesine yönelik her talebini veto edeceğini söyledi. Silahlı kuvvetler mensuplarının bağlı bulunduğu sendikaların temsilcileriyle görüşmesi sırasında bu tehdidi savuran Delcour, Savunma Bakanı Pieter De Crem’e de bir mektup yazıp askeri bütçedeki kısıtlamalara dair endişelerini aktardı.
‘Vahim bir açıklama’
Ancak genelkurmay başkanının veto tehdidiyle gerilen siyasi çevreler, bunu “Bugüne kadar görülmemiş, çok vahim bir tavır” diye nitelendirdi. Basın, “Bugüne dek Belçika tarihinde hiçbir genelkurmay başkanı bağlı bulunduğu hükümetin politikasına aykırı bir açıklama yapmamış ve siyasi kanada karşı tavır almamıştı” diye yazdı. Belçikalı askerler ve bağlı oldukları sendikalar ise, ekonomik önlemlerin artırılması halinde ordunun ne NATO ne de iç ve dış görevlerde yükümlülüklerini yerine getirebileceğini savunuyor.
1789 Fransa’sından da kötü
Yeni önlemler son 14 yılda 44 binden, 38 bine düşürülen asker sayısının 2015’e dek 30 bine inmesini, kışlaların yüzde 40’ının, yani 30’unun kapatılmasını, askeri malzeme alımında büyük kesintiyi öngörürken, Bütçe Bakanı Vanhengel ‘kışlaları emlakçılara pazarlamakla’ itham ediliyor. Diğer yandan bütçe açığı 25 milyar doları bulan Belçika’nın ‘iflas’ durumu, Fransa’nın 1789, Rusya’nın 1917’deki ihtilal dönemlerinde yaşadıklarıyla kıyaslanıyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|