Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun uyarısı üzerine CHP cumhurbaşkanlığı seçiminin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini açıkladı. Anayasa Mahkemesi ise 'cumhurbaşkanı seçimi'nin de içinde bulunduğu TBMM kararlarını denetlemiyor. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'ya uygun olarak kabul edilen Körfez Savaşı'nda Türk askerinin Irak'a gönderilmesine ilişkin kararı görevsizlik nedeniyle geri çevirdi. Mahkeme şekil yönünden denetim yaptığı zamanlarda ise toplantı yeter sayısından daha çok karar yeter sayısına bakıyor.
KARARLAR DENETİM DIŞI
Anayasa Mahkemesi'nin 1990 yılında verdiği 24 sayılı kararında 'yurtdışına asker gönderilmesine izin veren' kararı denetlemeyi kabul etmedi. Anayasa Mahkemesi kararında, Anayasa'nın 148. maddesine atıf yapılırken, Anayasa Mahkemesi'nin görevinin "Kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin, TBMM İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılıkları iddiasıyla açılan iptal davalarına bakmak" olduğu hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesi kararında "Anılan hükümlerden de anlaşılmaktadır ki, Anayasa'nın 85. maddesindeki yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya üyeliğin düşmesine ilişkin ayrık kural dışında, Anayasa'da, TBMM'nin "karar" niteliğindeki işlemlerini anayasal yargı denetimine tabi tutan, dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'ne bu alanda da görev veren açık bir düzenleme yoktur" ifadelerine yer verildi.
184 ÜYE YETERLİ
Anayasa'nın 148. maddesinin gerekçesi ise sadece son oylamaya bakılmasını bundan önce yapılan oylamalar konusunda ise Meclis Genel Kurulu iradesine müdahele edilemeyeceğini açıklıyor. Anayasa Mahkemesi 2003 yılında verdiği kararda ise toplantı yeter sayısının 184 olduğunu tekrarladı. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin bir kanunun kabul edilmesinde 'son oylamada yeterli çoğunluğun' bulunmadığına ilişkin itirazı üzerine verdiği kararda ise şu görüşlere yer verildi: "Anayasa'nın 'Toplantı ve karar yeter sayısı' başlıklı 96. maddesinde "Anayasada, başkaca bir hüküm yoksa, TBMM üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz" denilmektedir. Buna göre, TBMM'nin toplantı yeter sayısının oluşması için en az 184 milletvekilinin hazır bulunması gerekmektedir. Karar yeter sayısını ise, kural olarak toplantıya katılanların salt çoğunluğu oluşturmakta ise de bu sayı, hiçbir biçimde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlası olan 139'dan az olamamaktadır."
Anayasa'yı değiştirmiyor
Anayasa Mahkemesi 1990 yılındaki kararında, iptal için başvuran SHP ile üyelerden Ahmet Necdet Sezer'in itirazlarına rağmen yurtdışına asker gönderilmesi kararını 'Anayasa'yı değiştirme' niteliğinde görmedi. Sezer karara yazdığı muhalefet şerhinde, "Anayasa'nın yalnızca TBMM'ne ve bazı sınırlı durum ve koşullarda da Cumhurbaşkanı'na verdiği 92. maddesindeki yetkileri Hükümete devretmektedir. 107 sayılı TBMM kararı bu içeriği nedeniyle Anayasa'nın 92. maddesini değiştiren bir yasa niteliğinde olduğundan Anayasa Mahkemesi'nin denetimine bağlıdır" iddiasında bulundu. Anayasa Mahkemesi kararında ise "TBMM'nin 107 ve 108 sayılı kararlar ile yetkisini Hükümete devrettiği, bu nedenle de özünde Anayasa'yı değiştirme niteliği taşıdığı savında ısrar da isabetli görülememiştir. Çünkü, bu kararla Hükümete verilen "izin" yasama yetkisinin devri değil, izin kararının yerine getirilmesidir. Bu nedenle "Anayasayı değiştirme niteliği taşıdığı" kabul edilemez.Şu halde, açıklanan bu nedenlerle de, 107 ve 108 sayılı kararlar, anayasaya uygunluk denetimine bağlı tutulacak metinlerden sayılamaz" ifadelerine yer verildi.
Sezer de karar yeter sayısına baktı
Cumhurbaşkanı Sezer 4616 sayılı kanunun iptal edilmesi üzerine çıkartılan yeni kanunu veto ederken, toplantı yeter sayısına değil karar yeter sayısına bakılması gerektiğini açıkladı. Sezer veto gerekçesinde "TBMM'nin genel ve özel af ilanıyla ilgili kararlarında 96. maddenin uygulanamayacağı ve bu maddede öngörülen karar yeter sayısının (toplantıya katılanların salt çoğunluğunun) yeterli olamayacağı açıktır" dedi.
Yeni Şafak
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...