CIA Kendi Kazdığı Kuyuya Düşmüş! İşte Casusluk Filmlerini Aratmayan Üs Saldırısı 

Afganistan’daki CIA üssüne sızarak intihar saldırısı düzenleyip yedi CIA ile bir Ürdün ajanını öldüren kişi, üç taraflı çalışan Kaide sempatizanı bir Ürdünlü çıktı. Amerikan medyası, Afganistan’da Amerikan istihbaratıyla işbirliği yapan Ürdün istihbaratının Kaide taraftarları arasından devşirdiği bir Ürdünlüyü Afganistan’ın doğusuna Kaide’nin iki numaralı lideri Ayman Zevahiri’yi bulma göre-viyle getirdiğini ve örgüte sızdırdığını duyurdu. Gelgelelim aslında Kaide sevdasını hiç bırakmamış Ürdünlü, CIA’yi can evinden vurdu.
Amerikan medyası meslekten doktor olduğu sanılan 36 yaşındaki intihar bombacısı Ürdünlünün kimliğini Humam Halil Ebu Mulal el-Balavi, kendisini yöneten ve saldırıda ölen Ürdünlü casusun kimliğini de yüzbaşı Ali bin Zeyd olarak duyurdu. 30 Aralık’ta Afganistan’ın doğusundaki Host eyaletinde CIA’in Chapman üssüne hiçbir güvenlik sorunuyla karşılaşmaksızın giren Balavi, üzerindeki patlayıcı yüklü yeleği infilak ettirerek, CIA’e 1983’teki Beyrut bombalamasından beri bir saldırıda en büyük can kaybını verdirmişti. CIA’in gizli politikası kayıplarının kimliğini açıklamaya izin vermezken, üç çocuk annesi üs komutanının da ölenler arasında olduğu öğrenilmişti.

Saf değiştirdi sanmışlar
Eski CIA yetkilisi ve Beyaz Saray danışmanı Bruce Riedel, Kaide’nin ikinci lideri Zevahiri’nin “Benimle ilgili istihbarat vereceğini söylersin” talimatıyla Balavi’yi saldırıya gönderdiğini aktardı. NBC’ye göre, Balavi, kendisinden sorumlu Zeyd’i arayıp “Zevahiri ile ilgili acil istihbarat var. Host’taki CIA ekibiyle görüşmem gerek” dedi. AP’ye göre, karşılıklı güven göstergesi olarak üzeri aranmadan üsse girdi.
Cihatçı sitelerin Aralık 2007’de yakalandığını duyurduğu Balavi, bir yıldan uzun bir süre önce Amman ve Washington hesabına çalışmak istediğini söylemiş, Ürdün istihbaratı da eski Kaidecinin saf değiştirdiğine ikna olmuş. Önceki yıllarda Ebu Ducana el-Horasani takma adıyla cihatçı sitelere sürekli katkıda bulunan ve geçmişte Afganistan’da savaştığını söyleyen Balavi, işbirlikçilik sözü verip gözaltından salındıktan sonra cihat çağrılarını sürdürmüş. Eylül 2009’da Afganistan’daki Kaide’nin sitesinde cihada ve şehitliğe övgüler düzen Balavi, saldırıdan haftalar önce Afganistan’a gitmiş. El Cezire’nin sitesine konuşan bir Taliban sözcüsü de, Balavi’nin bir yıldan uzun süredir Ürdün ve Amerikan istihbarat servislerini yanlış yönlendiren çift taraflı bir casus olduğunu söyledi.

‘Avanak durumundayız’
Kendi işbirlikçisi tarafından vurulmanın CIA açısından yüz kızartıcı bir skandal olduğu konuşulurken, ABD’nin Afganistan’daki en üst düzey istihbarat yetkilisi tümgeneral Michael Flynn’den Amerikan istihbarat servislerine çok sert eleştiri geldi. Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi tarafından yayımlanan raporunda ‘Amerikan istihbarat servislerinin ABD ve müttefiklerinin operasyonel olduğu çevre ve koruyup ikna etmeye çalıştığı insanlarla ilgili temel soruları yanıtlamaktan uzak olduğunu’ belirten Flynn, bir subayın ‘kullanılabilir istihbarat yokluğundan ötürü ABD’nin Afganistan’da avanak durumunda olduğuna’ dair sözlerine yer verdi.

‘Türkiye’de tıp okumuş’
Bu olayla ABD’nin sıkı Müslüman müttefiki Ürdün’ün, Afganistan’da asker ve casus bulundurduğu ortaya çıktı. Ancak dün Ürdün, Taliban’ın saldırganın ‘Afgan ordusundan’ olduğu yönündeki açıklamasına dayanarak Balavi’nin bu sadırıdaki rolüne ‘şüphe ile yaklaştığını’ açıkladı. Ürdünlü bir yetkili bir yıl önce ‘şüpheli davranışlar sergilediği’ için Balavi’nin sorgulandığını anımsatıp “Türkiye’de başladığı tıp eğitimine Pakistan’da devam etti. Eposta ile bize gönderdiği bilgiler sayesinde Ürdün’ü hedef alan birçok terörist saldırıyı önledik” diye konuştu. Ailesi de Balavi’nin Ürdün’ün kuzeydoğusundaki Zarka kentindeki Filistin mülteci kampında doktorluk yaptığını sanıyormuş. Ülkesine dönmeye hazırlandığı gün öldürülen Zeyd de Ürdün’ü yöneten Haşemi ailesinden çıktı, naaşı Amman’da Kral Abdullah ve Kraliçe Raina tarafından karşılandı. (radikal)