Duruşmadan notlar:
10 Ekim davasında ilk olarak yaralıların ve diğer mağdurların ifadeleri alındı.
Yaralıların ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının beyanlarının ardından tanık Cumali Dabanıyassı SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Dabanıyassı, hiçbir sanığı tanımadığını iddia etti. Halil İbrahim Durgun ile tanışmadığını öne sürdü. Mağdur avukatları, tanığın uzaktan bağlanarak ifade vermesini eleştirdi.
Etkin soruşturmanın yapılmadığını söyleyen avukatlara aileler destek verdi.
10 Ekim katliamı sanığı Resul Demir, avukatlara su şişesi fırlattı. Duruşmaya ara verildi.
Mahkeme heyetinden tutuklama talebine ret
Tanik avukatları, Dabanıyassı'nın katliamın tanığı değil sanığı olduğunu ifade etti ve tutuklanması gerektiğini belirtti. Mahkeme heyeti ise bu talebi reddetti
Duruşma öncesinde 10 Ekim Katliamı mağdurlarının aileleri tarafından bir anma töreni düzenlendi. Aileler anma törenin ardından sloganlar eşliğinde Ankara Adliyesi'ne yürüdü.
İki gün sürecek duruşmada IŞİD’in 10 Ekim 2015’te gerçekleştirdiği ve 102 yurttaşın yaşamını yitirdiği katliamı hakkında 18’i tutuklu, 17’si firari toplam 35 sanık yargılanıyor. Kamu görevlilerinin ihmallerine ilişkin kısımların aydınlatılmadığı davada aileler ve avukatlar asıl sorumluların yargılanmadığını düşünüyor. İlk üç duruşmada olayın aydınlatılması konusunda mahkemenin yeterince karar almadığını ifade eden avukatlar, soruşturmanın genişletilmesi talebini bu duruşmada da yineleyecek.
Davanın bu duruşmasında 10 Ekim Katliamı’nı gerçekleştiren bombacıları, Antep’ten Ankara’ya geldikten sonra saldırının yaşandığı alana taşıyan taksicilerin ifadeleri alınacak.
Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, son duruşma sonrasında tutuklu 18 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca, ihmali olan kamu görevlileri hakkındaki soruşturmanın akıbeti konusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına da karar verdi. Müzekkereye gelecek yanıtın da bu duruşmada okunması beklenirken, olası bir olumlu yanıtta davanın seyri değişebilir.
Antep’e tekrar yazı gönderildi
Mahkeme ayrıca ikinci duruşmada da talep edilen ancak halen mahkemeye ulaştırılmayan bazı belgeleri de yeniden talep etti. Bu kapsamda daha önce istenmesine rağmen Antep Emniyet Müdürlüğü tarafından kendilerinde bulunmadığı yönünde cevap gelen canlı bombalar Halil İbrahim Durgun, Yunus Durmaz ve Mehmet Kadir Cabael’in ölümlerine ilişkin otopsi raporlarının, Antep Cumhuriyet Başsavcılığı, Adana ve Antep Adli Tıp kurumlarına müzekkere yazılarak istenmesine karar verdi. Bu isteklerin de mahkemeye ulaşması durumunda dava ilerleme kaydedecek.
Müfettiş raporları mahkemeye sunulacak
Mahkemede kamu sorumluluğuna dair henüz somut bir adım atılmazken mahkemenin daha önce istediği; ancak gönderilmeyen kamu sorumluluğunun aydınlatılması için beklenen mülkiye müfettiş raporlarının da mahkemeye sunulması bekleniyor. Mülkiye müfettiş raporlarına ilişkin, “O raporlar aslında bariz bir şekilde kamu sorumluluğunu ortaya koyuyor” diyen 10 Ekim Derneği Başkanı Avukat Mehtap Sakinci Coşgun, “Hatta sorumluluktan ziyade kamu görevlilerinin katliamın olması için seferber olduklarını ortaya koyuyor” dedi. Coşgun, mülkiye müfettiş raporlarının iddianamede yer alması için çaba göstereceklerini ifade etti.
Sahiplenme çağrısı
Kamuoyuna davaya sahip çıkma çağrısı yapan Coşgun, bu süreçte yer almanın manevi açıdan herkesi farklı bir yere taşıyacağını söyledi. Amaçlarının mahkeme salonunu doldurmak olmadığını söyleyen Coşgun, mahkeme salonunun sadece aileler ve müştekiler ile dolduğunu belirtti. Coşgun sürecin ailelerle sınırlı kalmaması çağrısında bulundu.
“Bugüne kadar 10 Ekim Derneği olarak birçok sorunun üstesinden geldik” diyen Çoşgun, “Eğer bu davaya sahip çıkarsak hem 10 Ekim davasının arka planını çözmüş oluruz hem de bir daha böyle katliam planlarına girecek olanları caydırmış oluruz” diye konuştu. Coşgun son olarak, “Tüm kamuoyunu 10-11 Temmuz’da Ankara Adliyesi 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda davayı sahiplenmeye ve dolaylı da olsa bu katliamdan zarar gören varsa şikâyetçi olmaya çağırıyoruz” dedi.
Birgün
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...