E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Elektriğe İkinci Zam Sinyali Geldi 

Petrol ve doğalgazda olağanüstü düşüşler olmazsa "Maliyet Bazlı Fiyat Mekanizması' çerçevesinde 1 Ekim'de elektriği yeni bir zam dalgasının geleceği bildirildi.

25.08.2008 - 10:16
Elektriğe İkinci Zam Sinyali Geldi

İSMMMO raporunda, Anımsanırsa yüzde 22'lik zammın arkasından yapılan açıklamalar, 'biriken maliyetlerin' tamamının yansıtılmadığı yönündeydi. Bu nedenle 1 Ekim'de yeni bir zam olasılığı halen yüksek bir ihtimal olarak duruyor. Petrolde ve doğalgazda olağanüstü düşüşler olmazsa, mekanizma yukarıya doğru işleyecek görünüyor" denildi.

AS Haber Ajansı’nın (asha) İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) raporuna dayandırdığı haberine göre, 1 Temmuz’da çıkan Yüksek Planlama Kurulu kararı ile petrolde olduğu gibi elektrikte de otomatik fiyat mekanizması başladı. Bu sistemle birlikte ‘Maliyet Bazlı Fiyat Mekanizması’ da uygulamaya geçti. Buna göre artık enerji KİT’leri uygulayacakları yeni tarifeleri belirlerken maliyetlerindeki değişimler ile yıl sonuna yönelik revize makro ekonomik gösterge varsayımlarını da kullanacak. Bunlar arasında döviz kuru, petrol fiyatı, TEFE ve TÜFE gibi göstergeler de bulunuyor. Bu varsayımlar, aylık olarak Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı tarafından ilgili enerji KİT'lerine bildirilecek.

“1 Ekim yeni bir zam ayı görüntüsünde”

İSMMMO raporunda, 1 Temmuz’da uygulamanın başlaması ile yüzde 22’lik bir elektrik zammı ile karşılaşıldığı, uygulama ile bundan sonra fiyatların 1 Temmuz, 1 Nisan ve 1 Ekim olmak üzere yılda üç kez belirleneceği belirtildi. Raporda, sistemin özü gereği maliyetlerin yükselmesi halinde elektrik fiyatlarının artması, düşmesi durumunda ise elektriğin ucuzlamasının gerektiğine dikkat çekildi.

Otomatik fiyat uygulamasının eleştirildiği raporda, “Buna örnek olarak da akaryakıttaki otomatik fiyat mekanizması gösteriliyor. Ancak akaryakıtta fiyatı uluslararası piyasadaki fiyata endeksli olduğu, elektrikte ise fiyatı belirleyici birçok unsur olduğu unutuluyor. Anımsanırsa yüzde 22’lik zammın arkasından yapılan açıklamalar, ‘biriken maliyetlerin’ tamamının yansıtılmadığı yönündeydi. Bu nedenle 1 Ekim’de yeni bir zam olasılığı halen yüksek bir ihtimal olarak duruyor. Petrolde ve doğalgazda olağanüstü düşüşler olmazsa, mekanizma yukarıya doğru işleyecek görünüyor” denildi.

“Enerjide ciddi yatırım yok”

Raporda, dünyada ham petrol ve doğalgaz fiyatlarında artış yaşanırken, Türkiye’nin en büyük talihsizliğinin bu döneme ‘yatırımsız yakalanması’ olduğunun altı çizilerek, “Son beş yıla bakıldığında Türkiye’de elektrik üretimi için yapılan yatırım miktarı yılda 200-300 megavatı geçmiyor. Oysa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in sık sık belirttiği gibi Türkiye’nin 2020 yılına kadar 120 milyar dolarlık enerji yatırımına ihtiyacı var ki bunun 100 milyar dolarlık bölümü elektrik sektörü için gerekli. Türkiye yılda yaklaşık 2.5-3 milyar dolarlık yani 2.5-3 bin megavatlık yatırıma ihtiyaç duyuyor” açıklaması yapıldı.

asha’nın haberine göre, Türkiye’nin son 5 yılda adı konulduğu halde enerji sektörüne yatırım yapamamasının nedenlerinin başında kamunun bu alandan çekilmesine paralel özel sektörün özendirilmemesinin geldiği belirtilen İSMMMO raporunda, “2001 yılında çıkarılan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile kamu elektrikte yatırımcı olmaktan çekildi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) da kurulması ile yatırım alanı özel sektöre bırakıldı. Ancak bu dönemde elektrik fiyatlarının baskılanması yatırımcının ‘elektrik fiyatı gerçek maliyetleri yansıtmıyor’ kaygısı yaşamasına neden oldu. EPDK’dan alınan lisanslar bir türlü hayata geçmedi. Bu sırada hem kaynak yokluğu hem de özel sektörü ürkütmemek için kamu da yatırımcı olarak sahneye çıkmadı. Türkiye’nin kurulu gücü 2003 yılından bu yana oldukça sınırlı artış gösterdi” ifadeleri kullanıldı.

“Maliyetler paylaştırılmalı, tasarrufa gidilmeli”

Türkiye’nin 1990’lı yılların sonunda karanlık korkusu ile verilen alım garantileriyle yap-işlet (Yİ) santralleri ile tanıştığı 2000 yılından 2003 yılına kadar arka arkaya açılan bu santrallerle 26 bin 125 mw seviyesinde olan kurulu güç, 2003 yılına gelindiğinde 35 bin 564 mw’ya kadar ulaştığına vurgu yapılan raporda, alım garantili ve ‘yıllardır tartışmalı olan’ bu santrallerden sonra büyük çaplı bir yatırımın yapılamadığı kaydedildi.

Elektrikte çözümün maliyeti paylaştırmak ve tasarruf olduğuna işaret edilen raporda, “Herkesin elektriğin artık ‘bulunması zor ve pahalı’ bir ürün olduğunu anlaması gerekiyor. ‘En pahalı elektrik olmayan enerjidir’ anlayışından yola çıkarak mutlaka bilinçli tüketim ve tasarruf gündeme gelmeli. Burada her vatandaşa ve sanayiciye düşen her birim ‘elektriği nasıl daha verimli kullanabilirim’in gayreti içinde olmak. Elektrik zamları aslında bunu artık bir gönüllülükten çok zorunluluk haline de getiriyor” açıklaması yapıldı.

“Elektrik kaçağı için özel tedbirler gerekli”

Yılbaşından bu yana elektrik faturalarının yüzde 40-45 oranında arttığının belirtildiği raporda, diğer yapılması gereken şeyin de enerjide bir an önce yerli kaynaklara dönülmesi önerildi. asha’nın haberine göre raporda, “Türkiye’nin suyu, rüzgârı ve güneşi artık çok değerli. Doğalgaza dayalı enerji politikasından vazgeçilerek yerli kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Türkiye’de özellikle kamunun elinde bulunan elektrik santralleri çok yaşlı. Bu santralleri rehabilite ederek 2 milyar kilovat saatlik üretim artışı sağlamak mümkün. Kamu bu anlamda 426.7 milyon YTL’le harcayarak elindeki 519 santralden 337’sinde rehabilitasyona gitti ve bu sayede yüzde 5.3’lük bir verimlilik sağladı. Tamamı bittiğinde yüzde 13.9’luk bir verimlilik mümkün olabilecek. Bu da yaklaşık 2.2 milyar kilovat saatlik bir üretim artışı demek” denildi.

Acilen kamu, ya da özel sektörün işbirliği ile rehabilitasyon aşamasının başlaması gereği vurgulanan raporda elektrik kaçağının yüzde 80’e ulaşan yerler ile Türkiye genelinde yüzde 14.8’lere ulaşan elektrik kaçağının yüzde 10’lara çekilmesi için özel tedbirler alınması istendi.

“Vergi payları düşürülmeli”

Raporun sonunda Türkiye’de sanayide kullanılan doğalgaz fiyatının yüksekliği açısından OECD ülkeleri arasında Macaristan’dan sonra ikinci ülke konumunda bulunduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Bu durum; sanayinin rekabet gücünü zayıflatıyor. Sanayinin kullandığı doğalgazın fiyatı içinde verginin payı yüzde 19,5, elektrik fiyatı içindeki vergi payı da yüzde 18,5’i buluyor. Vergi payının azaltılması kısa ve orta vadede işletmelere soluk aldırabilir” ifadeleri kullanıldı.

(asha)


YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ürün Tarlada Kaldı
Manisa'nın Gölmarmara ilçesinde, ürün fiyatlarının düşmesi nedeniyle 5 ...
Uluslararası Piyasalarda ABD Doları Düştü
Uluslararası piyasalarda hafta içinde ABD doları İngiliz sterlini hariç ...
Yurtdışında Şehir İçi Ücretle Konuşulacak
Telekom Genel Müdürü Doany, "Wi-Phone" ile aile içinde herkese dahili ...
 
MEB'de Müdürle Personelin Maaşı Aynı
Ek zamlardan MEB’e bağlı şube müdürleri ve milli eğitim müdürleri gibi ...
Dünyanın En Çok Kazanan CEO'ları
Oracle'ın kurucusu ve CEO’su Larry Ellison 84.6 milyon dolar yıllık geliri ...
Türk Telekom 6 Ayda 1 Milyar YTL Kâr Etti
Türk Telekom’un konsolide gelirleri yılın ilk yarısında geçen yılın aynı ...
 
200 TL Yolda
Merkez Bankası'nın 1 Ocak 2009'da çıkartacağı TL banknotlarıyla ilgili ...
Milli Gelirin Dörtte Biri İsraf Ediliyor
Türkiye her yıl milli gelirinin yüzde 25’ini israf ediyor. En büyük israf ...
Memurlar 200 YTL Daha İstiyor
2,5 milyon kamu çalışanını ilgilendiren hükümet ile memur sendikaları ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
dolar
Joachim Löw
premier lig
işte benim stilim
Faruk Bal
Çanakkale Savaşı
karadeniz
ösym sonuç
ösym ygs sınavı