Biliyorsunuz. Medya patronları sözleşmiş gibi eleman kıyımına başladı. Gerekçe her zaman var. Bu kez kriz demiyorlar da yeniden yapılanma gerekçesine sarılıyorlar. Vicdanı olan herkes işsiz kalan yüzlerce basın emekçisi için üzülürken bazı isimler var ki sırf kendi yerleri sağlam diye kendileri de çalışan olmasına rağmen patronların bu yarı keyfi tutumlarına alkış tutanlar da var.
Mesela Sabah yazarı Emre Aköz. İşten çıkarmaların en fazla olduğu grup olan Sabah’a eleştiriler geldi ya… Hemen durumdan görev çıkartıp patronların avukatlığına soyunmuş. Bakın ne diyor bu günkü yazısında. “Bir yöneticinin, beğenmediği elemanlarla çalışmama hakkı yok mu? Futbol takımlarındaki oyuncu alma/ gönderme işlemine ses çıkarmıyoruz da, konu medya olunca niye vaveyla kopuyor?”
Ya… Görüyorsunuz değil mi? ne varmış vaveyla koparacak? Sonuçta Emre Aköz köşesinde, maaşı takır tıkır ödeniyor, viskisi ile arasına giren bir ekonomik sıkıntı yok. Bundan sonra dert edecek ne var değil mi?
Yüzlerce meslektaşı işsiz kalırken o bu satırları utanmadan yazabiliyorsa demek ki öyle.
Dolayısıyla bir duyarsızlık ve patron yalakası örneği olarak Emre Aköz KAYBETTİ.