Yeni oluşan dünyada Türkiye ve İran'ın önemli bir yeri olduğunun altını çizen Şensoy, "İran ile Türkiye'yi yakınlaştıran kültürel bağlar var. Bu iki ülke çok ciddi rekabet alanları da bulunan ülkeler. Önemli olan bu rekabeti meşru zeminde devam ettirebilmek. Son dönemde ilişkiler de son derece ivme kazandı. PKK terör örgütü konusunda işbirliği de bunun bir gereği" dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Sayyed Rasul Musevi de, dünyada son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
ABD başkanlık seçimlerini Barack Obama'nın kazanmasının önemini vurgulayan Musevi, "ABD'ye yeni seçimden sonra değişim sinyalleri verildi. Bu gerçek mi değil mi hepimiz göreceğiz. Obama farklı şeyler söyledi. ABD Dış politikasında önemli değişikler olacağına dikkat çekti. Eğer gerçekten bu iyimserlik gerçekleşirse bölgemiz için de iyi sonuçlar verecek. Irak'dan ABD birliklerinin çıkarılması da bölge istikrarına katkı sağlayacaktır" diye konuştu.
Musevi, İran ve Türkiye'nin geçmişten gelen ortak yönlerinin bulunduğuna dikkat çekerek, iki ülkenin işbirliğinin geliştirmesi halinde bölgede önemli bir rol oynayabileceğini kaydetti.
Toplantıda İran'ın nükleer programı ile ilgili bir sunum yapan Büyükelçi Jelal Kalantari ise, İran'ın, Uluslararı Atom Enerji Ajansı (IAEA) ile görüşmelerde bulunduğunu belirterek, "İran'ın nükleer programı tamamen barışçıl amaçlara yöneliktir. Bomba ya da herhangi bir zararlı madde yapımı ile ilgili bir bulgu yoktur. Ancak bazıları İran'ın sahip olduğu nükleer teknolojiyi kötü amaçla kullandığını ısrarla iddia ediyor. Biz IAEA ile işbirliği yapabileceğimizi ancak bunun bazı şartları olduğunu söyledi.
Bu işbirliğinin karşılıklı bir anlaşmaya dayanması gerektiğini ifade ettik. Her türlü sorunun cevaplanacağını, merak edilen soruların yanıt bulması gerektiğini söyledik. ABD'nin söylediklerinin gerçekçi olmadığını belirttik" dedi.
Son yıllarda ABD'deki bazı kişilerin ısrarla İran'ı suçladığını ifade eden Kalantari, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İran'ın nükleer programını çarpıtmaya çalışıyorlar. İran kendi adına her türlü çabayı gösterdi.
ABD ya da başka kişilerin ne söylediği önemli değil. IAEA da zaman zaman hazırladığı raporlarda İran'da nükleer silah ile ilgili bulgulara rastlanmadığını açıkladı. Biz İran olarak kör değiliz. ABD'nin İran'ın nükleer programı konusunda özellikle çarpıtma çabaları var. Biz İran olarak ABD'nin iddialarının doğru olmadığını kanıtladık. IAEA aslında ABD'nin bekçi köpeği gibi. Bizden istenen her şeyi yapmamıza
rağmen IAEA tarafından yapılan bazı şeyleri bu anlaşmaya uymadığını söyleyebilirim. İran da diğer ülkeler gibi nükleer silaha karşıdır."
II. Batı Asya Dairesi Başkanı Jelaleddin Nemini ise konuşmasında iki ülkenin geçmişten gelen bağlarına dikkat çekerek, ilişkilerin geliştirilmesinin önemini vurguladı.
Emekli Büyükelçi Murat Bilhan da dünyada yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, "ABD'de Obama'nın açıklamalarından yumuşama işaretleri çıktı. Guantanomo üssünün kapatılması ve İran ile görüşmelerin başlamasının sinyallerini verdi. Obama'nın Bush'un radikal görüşlerinden ayrılacağı anlaşılıyor" şeklinde konuştu.
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Vural Altın, ABD'nin başkan Ford zamanında İran'ın nükleer programına destek verdiğine dikkat çekerek, "İran'a nükleer programı konusunda suçlama yönelten iki ülke var. Bunlardan biri geçmişte nükleer silah kullanan ABD, diğeri ise nükleer teknolojisi konusunda herhangibir açıklama yapmayan İsrail" dedi.
(İHA)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...