Şişmanlık günümüzde toplumun her kesimini etkiliyor. Köylümüzden kentlimize, çocuğumuzdan ergenimize, kadınımızdan erkeğimize hepimiz şişmanlıyoruz. Kırsal kesimde yaşayanlar geçmişte, yaşamve beslenme alışkanlıkları nedeniyle obezite ve ona bağlı hastalık risklerinden uzak kalırken, günümüz gerçekleri ışığında yapılan çalışmalar obezite riskinin artık bu grubu da tehdit ettiğini gösteriyor.
Günümüzde köylülerin de araba kullandıklarına, tarlalarını araçla sürdüklerine, köylerde bakkal ve marketlere erişimin kolaylaştığına ve sağlığı tehdit eden ürün tüketiminin arttığına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Obezite Vakfı YönetimKurulu Üyesi Prof. Dr. Taner Damcı, köylüler arasında obezite görülme oranının hızlı bir artış gösterdiğini söylüyor. Prof. Dr. Damcı, durumun ciddiyetini bire bir tanık olduğu bir örnekten hareketle gözler önüne seriyor:
HAREKETSİZLİK OBEZİTEYİ TETİKLİYOR
“Gittiğimiz bir köydemuhtarın evine davet edilmiştik. Muhtar bana, ‘Doktor Bey eskiden bizim köyde kalp krizi nedir bilmezdik ama son 10 yıldır birçok kişi kalp krizi geçirdi’ dedi. Bunun nedenini sorguladığımızda, 15 yıl önce köyle kasaba arasına yol yapıldığını ve eskiden 10 kilometrelik yolu yürüyerek giden köylülerin o tarihten sonra dolmuş kullanmaya başladıklarını öğrendik. Bu, hareketsizliğin obezite ve ona bağlı ciddi hastalıkların oluşumu üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösteren çarpıcı bir örnek. Ayrıca, eskiden kendi yaptıkları tam buğday ekmeğini tüketen köylülerin, artık sofralarında bakkaldan satın aldıkları beyaz ekmeğe yer vermeleri de kilo almalarına yol açıyor.”
YAŞAM SÜRESİNİ KISALTIYOR
Obezitenin yaşamsüresini kısaltıcı etkisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Damcı, “Bir kişinin beden kitle indeksinin 25’ten 27’ye yükselmesi bile, sağlık açısından önemli bir olumsuzluk nedenidir. Morbit obez olarak adlandırılan çok şişman bir insana 10 kilo verdirilmesi estetik açıdan fazla fark yaratmasa da, sağlık açısından o kişinin ömrünün yıllarca uzaması ve yaşam kalitesinin yükselmesi anlamına gelir” diyor. Bir hastalık olan obeziteyle ilgili tıbbi yardımalmanın şart olduğunu belirten Damcı, “Zahmetsiz zayıflama vaatleri obezlere cazip geliyor. Obezite tedavisine yönelik harcamaların yüksekliği nedeniyle bu noktada halkı kandırıp duygularını sömürenlerden uzak kalınması büyük önem taşıyor” diye konuşuyor.
Çocuklukta obez olmak daha tehlikeli
PROF. Dr. Damcı, genetik faktörlerin obezitede önemli yer tuttuğunu söylüyor. Anne-babasından biri obez olan çocukların obez olma riski, olmayanlardan daha yüksek. Aile fertlerinin her ikisinin de obez olması durumunda ise bu risk artıyor. “Obez çocuk olmak sonradan olma obez yetişkinlikten daha kötüdür” diyen Damcı, ilkinin olumsuz etkilere daha uzun süre maruz kalmak anlamına geldiğini söylüyor. Çocuk hastalarla mücadelenin daha zor olması ve çocukların bazı kurallara uymakta zorlanmaları ise tedavi sürecinde karşılaşılan güçlükler arasında yer alıyor.
SPOR YAPAN çocuk sayısı azaldı
GÜNÜMÜZÜN dikkat çeken gerçeklerinden biri spor yapan çocuk sayısındaki azalma. Eskiden sokakta oynayan çocuklar günümüzde bu özgürlüklerini kaybedince, oyun yerini başka şeylere bırakıyor. Bilgisayar ve televizyonun hareketi çocukların yaşamlarından uzaklaştırma gücü, yanlış beslenme alışkanlıkları ve ailelerin televizyon seyrederken çocuklarının sağlıksız besinler tüketmelerine izin vermeleri obezitenin çocukları daha fazla tehdit etmesine neden oluyor. Obezitenin bireysel mücadelesiyle doktorlar uğraşırken, toplumsal mücadele yönetimlere düşüyor. Prof. Dr. Taner Damcı, okullarda her gün beden eğitimi dersi yapılmasının çok yararlı bir uygulama olacağını ve yetkililerin toplumun geleceği adına bunu değerlendirmeleri gerektiğini dile getiriyor.
En büyük tehlike sınavlar
PROF. Dr. Taner Damcı, obezitenin en büyük davetçilerinden birinin ülkemizde her yıl tekrarlanıp çocuk ve gençlerin stres altında yaşamalarına neden olan sınavlar olduğunu söylüyor. Bu sınavların yaşamsal önemi bulunduğu düşüncesi, ailelerin çocuklarının en iyi okullara girme beklentileri, çocuk ve gençlerin her geçen gün daha yoğun tempoda çalışmalarına ve yaşlarının gerektirdiği etkinliklerden uzak kalmalarına neden oluyor. Bu durum da beraberinde; stres, hareketsizlik, aşırı yemek yeme ve mutsuzluk hissi getirince, obezite ve obeziteye bağlı hastalıkların erken yaşta gelişmesi şaşırtıcı olmaktan uzak hale geliyor. Okullarda artık şişman çocukların tersine şişman olmayan çocuklar dikkat çekiyor. Önlem alınmaması durumunda ise çocukların geleceği karanlık görünüyor. Çocuk beslenmesinde günlük birkaç kalorilik fark bile 5-10 yıl sonra çok büyük değişiklik nedeni olabiliyor. Bu nedenle sağlıklı beslenmenin obezite ve obezite kaynaklı hastalıklar anlamında ne kadar etkili olduğunu unutmamak gerekiyor.
OBEZİTEYE NEDEN OLAN HASTALIKLAR
* Diyabete eğilim
* Diyabet
* Metabolik sendrom
* Polikistik over sendromu
* Hipotiroidi (Tiroit bezinin az çalışması)
* Bazı tansiyon, şeker, depresyon ve epilepsi ilaçları
* Gereksiz ve fazla vitamin kullanımı
* Böbreküstü bezinin fazla çalışması
HaberTürk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...