Lubunya Dergisi yaptığı basın duyurusunda, "Son dönemlerde sağlık konusunun çokça gündeme geldiği Türkiye’de, sağlık hizmetlerine erişimin hakkının en temel insan hakkı olduğu gerçeğinden yola çıkarak, dosya konumuzda “sağlık”lı bir perspektif sunmaya çalıştık sizlere." diye tanımlıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı şöyle tanımlanmaktadır:”Sağlık,yalnızca hasta veya sakat olmamak değil bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik halidir.” Nedir bu “iyilik hali” peki? Kime göre, neye göre belirlenmektedir? Birey kendini “iyi” olarak tanımladığında acaba yeterli midir bu durum “sağlıklı” olmaya. Yoksa toplum, sağlık çalışanları,devlet, kültür, coğrafya mı belirlemektedir sağlıklı olmayı?
Son dönemlerde sağlık konusunun çokça gündeme geldiği Türkiye’de, sağlık hizmetlerine erişimin hakkının en temel insan hakkı olduğu gerçeğinden yola çıkarak, dosya konumuzda “sağlık”lı bir perspektif sunmaya çalıştık sizlere.
Sağlık dendiğinde aklımıza ilk gelen şeyler nedir dediğimizde kiminin aklına enjektörler geldi, kiminin aklına ismi, kimininkine acil servis, komalık olmak, tedaviye erişememek… Bu çağrışımların çeşitliliği sağlık konusunda söylenecek çok sözümüz olduğunu da gösterdi. Kiminin kalemine “hakemlik veya hekimlik” takıldı, kimininkine “ölüm”…
Bir interseksin kişisel deneyimlerini “Arada kalan ben” yazısı ile Evrim kaleme aldı.
Trans geçiş sürecinde hastanede yaşadığı deneyimi anlatan Emre Korlu’nun ardından Barış Sulu “Komalık olmadan hastaneye gitmek mümkün mü?” diye sordu.
Doktor Koray Başar’ın tıp iktidarını anlattığı “Hakem/hekim” yazısından sonra Doğa ve Selay’ın deneyimlerini bulabilirsiniz.
Maria Sundin 2010’da İspanya’da gerçekleşen Cinsiyet Kimliği ve İnsan Hakları Kongresi’ne eleştirel bir bakışla yaklaşıyor.
Dosya konumuzu Belgin İnan’ın hepinizi etkileyeceğini düşündüğümüz “İnterseksler, rüyalar, enjektörler” yazısı ile bitiriyoruz.
Ayrıca 9. sayımızda Janset Karavin sanatı sokakta yaşatırken kulağına gelen fısıltıları “Düşülke” yazısıyla paylaştı.
20 Kasım Transfobik Nefret İle Mücadele Haftası Konferansı kapsamında misafirimiz olan Berlin Milletvekili Hakan Taş ve Ka-Der Genel Sekreteri Vildan Yirmibeşoğlu ile yaptığımız söyleşiler sizlerle buluşuyor.
Kasım ayında düzenlenen ilk LGBT festivali Kuirfest değerlendirmesini de bu sayımızda okuyabileceksiniz.
Pembe Hayat Kuirfest kapsamında Ankara’da galası yapılan Nar filminin yönetmeni Ümit Ünal röportajının ardından, Başak “Bir oda hayal etme”nin hayatını nasıl şekillendirdiğini anlattığı yazısıyla karşımıza çıkıyor.
Son sayfalarımıza doğru Gökhan Kazak “Bağımlılık hali”ni başka bir gözle tekrar yorumluyor. Buket ise boğazına düğümlenen kelimelerin bağını çözüyor.
Anayasa sürecinde LGBT bireylerin taleplerini tarihe not düşmek için Pembe Hayat’ın önerilerini dergimizde de paylaşıyoruz.
Son dönemlerde toplumsal olayları bölümlerine taşıyan Behzat Ç. dizisinin translara yönelik nefret suçlarını konu edindiği 48. Bölümü üzerine dizinin yönetmenlerinden Doğan Ümit Karacan ile yaptığımız röportajla bir dergimizin daha sonuna geliyoruz.
Gelecek sayımızda görüşmek dileği ile… Hepinize iyi okumalar.
KaosGL
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...