Fatih Çekirge'nin Hürriyet'teki köşe yazısının ilgili bölümü...
Bazı olaylar anında anlaşılmıyor. O an "Allah Allah bu da nereden çıktı şimdi" diye sorduğunuz sorunun cevabı çok sonra geliyor.
Hatırlayın, Org. Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanlığı döneminde bir "özgeçmiş bombası" yaşanmıştı. Özkök, Genelkurmay’ın internet sitesindeki özgeçmişine bir cümle eklemişti:
"Başbakana bağlıdır."
Oysa o zamana kadar, hiçbir komutanın özgeçmişine böyle bir ibare yazılmamıştı. İnönü’den Kıvrıkoğlu’na kadar böyle bir ifade yoktu... Şaşırıp haber yapmıştık. Paşa ikinci kez şaşırtmıştı. Bir de KKK ambleminden Atatürk resmini çıkartmıştı. Bu ikinciydi...
O zaman eski komutanlardan, Org. Karadayı ve Org. Kıvrıkoğlu’na sormuştum. Onlar da Genelkurmay Başkanlığı yapmıştı ve böyle bir ifade kullanmamışlardı. İkisi de tepki vermiş ve "Orada özgeçmiş yer alıyor. Komutanın Anayasal statüsü değil ki. Bu nedenle konulmasına gerek yok" demişlerdi...
Peki Özkök, diğer komutanlardan farklı olarak özgeçmişine neden "Anayasa’ya göre başbakana bağlıdır" ibaresini eklemişti. Neden gerek duymuştu?
Şimdi diyorum ki, acaba bu hem ordunun içine hem de dışına bir mesaj mıydı?
Yani altındaki bazı gelişmelerden endişe mi duyuyordu. Bugün, "Ne tekzip ederim ne de teyit ederim" diyerek zımni olarak doğruladığı ya da boşlukta bıraktığı (sözde) "darbe günlükleri"ndeki olaylara karşı şu mesajı mı vermek istemişti:
"Bana bakın ben başbakana, parlamentoya, Anayasa’ya bağlıyım. Aklınızda bir şey varsa ben yokum."
Öyle ya, tekzip etmediği "darbe günlükleri"ne göre o dönem üzerinde bir baskı olmalı. Bu baskıya bir cevap mıydı bu özgeçmiş değişikliği?
Bizim o zaman anlamadığımız bir işaret fişeği miydi?
Olabilir mi?
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...