Dededen kalma bir hatıra algısıyla CHP seçmeni olanları tenzih ederim ama bu CHP yönetimi ya çok kör ve sağır ya da aptalca davranışlar ve sözler arkasına gizlenerek milletle dalga geçen bir uyanıklık sergiliyor. Ergenekon adı, hepimizi tarihi kökenimizdeki bir mitin hatırasına saygısızlığın ötesinde elbette doğru bulmamız imkansız. Adı ne olursa olsun, birinci derecede önemli olan içeriği değil mi? Aynı yapılanmanın çekirdeğini oluşturan Kontr Gerilla yada Özel Harekat’a rahmetli Ecevit karşıydı; Baykal, Gladio’ya karşı ama adı Ergenekon olunca CHP’nin bütün hışmıyla cansiperane bir koruma anlayışı sergilemesi, bu anaç davranışı benimsemesinin bir açıklaması olmalı. Her gün yeni yeni kanıtları ortalığa saçılan bu pislik yuvalanmayı savunmalarının sebebi, acaba içinde CHP’nin diplomat Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in, yandaşlıkta tavizsiz bazı medya patronlarının ve işadamlarının adının geçiyor olması, bugüne kadar CHP’nin toplumda psikolojik desteğini sağlayan gazetecilerin adının zanılar listesinde yer alması mı bütün bu üstüne kapanmışlığın sebebi diye düşünmeden edemiyor insan. Gündemi birazcık takip eden herkes şunu iyi biliyor ki, bu yapı bugünkü ikdidarın doğumundan çok önce de vardı ve deşifre olması ihtimalinin belirdiği her olay, anaçları tarafından ustalıkla perdelendi. İlk defa bu iktidar döneminde istedikleri perdelenme gerçekleşmedi ve sonucu nereye varırsa varsın, isterlerse bu saatten sonra üstünü çelik zırhla da kaplasalar artık pandoranın kutusu açıldı ve içindeki cerahat akıtılacak. Geriye bu pisliği doğuran yapılanma ile bunu koruyup kollayan, pislik ticaretinden nemalananlar orta yerde kalıp sırıtacak. CHP Grup Başkanvekili Okay, "Ergenekon örgütü soruşturması, siyasi iktidarın eliyle büyüttüğü, özenle beslediği, konuşmayı, yürümeyi öğrettiği bir bebek gibi. Soruşturma siyasi konjonktüre göre bir silah gibi kullanılıyor. İktidar, gizli olarak yürütülmesi gereken bu soruşturmanın her noktasında var. Her gelişmeden bilgi sahibi. Başbakan, bilmemesi gereken bilgileri biliyor, olayı yönlendiriyor. Hazırlık soruşturmasının gizliliğinin ihlali gibi müdahale etmesi gereken noktalarda yok, ancak yönlendirme kamuoyu oluşturmak, dezenformasyon gibi yapmaması gereken her şeyi yapıyor. Adil yargılama hakkı, yaşam hakkı gibi temel insan hakları bu soruşturmayla ayaklar altına alınıyor" demişler.. Bu zavallı mantık esas alındığında; Başbakanlık, sanki köy kahvesi, Başbakan da kahveci Ali emmi.. Yürütme organının başı, Genelkurmay Başkanlığı’nın ve MİT Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Başbakan bunları bilmeyecekte neyi bilecek. Bilmeyecekse orada ne işi var, bu köyün ziraat bekçisi mi ki, o bekçi bile bu mantığa göre haddini aşıyor. Onlara göre Başbakan, Başbakanlık konutunda oturup ülkenin anası nasıl ağlatılır, kaynaklar aile fotografındaki hortumculara nasıl pay edilir, aile şirketleri ve hayali ihracat nasıl kılıfına uydurulur gibi işler mi yapmalı; ya da Enerji ihaleleri nasıl paylaştırılır bunun hesabını kitabını yapıp geceleri kumar masalarının ağır misafiri olmak mıdır? Bu utanmazlık ve bu aymazlık sıktı artık, ne olacaksa olsun; artık şu pislik deşiştirilsin de, toplumda günışığında kimin ne olduğunu öğrensin.