Nüfusu 40 milyonu aşan ve 2,5 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü bulunan ülkenin Hristiyan, Animist ve Müslümanlardan oluşan yaklaşık 10 milyon kişinin yaşadığı 640 bin kilometrekarelik bu bölgesinin kaderinin belirleneceği referandum, uluslararası kamuoyu, özellikle de komşu ülkeler tarafından dikkatle takip ediliyor.
1983-2005 yılları arasında Afrika kıtasının en uzun süren iç savaşına sahne olan Sudan'da çeşitli din, dil ve ırklara ev sahipliği yapıyor. Müslümanlar ülkenin kuzey eyaletlerinde, Hristiyan ve Animistler ise güney eyaletlerinde çoğunluğu oluşturuyor. Başkent Hartum başta olmak üzere, çok sayıda şehir, kasaba ve köyde bu inançlarının üçünü bir arada görmek mümkün. Araplar ülkenin kuzeyinde, diğer etnik kökenliler ise güney bölgesinde ve Darfur'da yoğunlaşıyor.
-GÜNEY SUDAN-
Referandumun yapılacağı Güney Sudan bölgesinin halen yarı özerk statüsü var. Ülke genelinde İslami hukuka dayalı bir düzen bulunurken, güney kendi anayasasına, başkanına, bayrağına ve meclisine sahip. İçişlerinde bağımsız, dışişlerinde merkezi hükümete bağlı olan bölgenin devlet başkanı, aynı zamanda Sudan devlet başkan yardımcılığını yürütüyor.
Ülkede resmi dilin Arapça olmasına rağmen, güneyde sömürge dili İngilizce daha yaygın. Bölgede 200'ün üzerinde dilin konuşulduğu tahmin ediliyor. Dinka, Şuluk ve Aşoli gibi büyük kabilelerin yaşadığı stratejik bölgenin, Kenya, Uganda, Etiyopya ve Orta Afrika Cumhuriyeti ile sınırı bulunuyor.
Dinka ve Şuluk kabileleri arasındaki gerilim, bazen hayvan sürülerinin kontrolü ve toprak sınırlarıyla ilgili anlaşmazlıklar yüzünden kanlı çatışmalara dönüşüyor ve bu çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybediyor. Büyük nüfusa sahip Dinka kabilesi bölgeye hakim Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'ne (SPLM), Şuluk kabilesi merkezi Hartum yönetimine yakın.
Nüfusun çoğunluğunu Animistlerin oluşturduğu bölgede nüfusun yüzde 30'u civarında Hristiyan, yüzde 10'u civarında da Müslüman yaşıyor. Ancak bölgenin yönetimi, genellikle yurtdışında eğitim görmüş ya da sömürgecilerin kurduğu okullardan mezun Hristiyanların elinde.
-REFERANDUM-
Sudan, 1956 yılında İngiliz yönetimine ve Mısır'a karşı direnerek bağımsızlığını elde etti ve Afrika kıtasında bağımsızlığını en erken kazanan ülkeden biri oldu. Ancak çok geçmeden kuzey-güney gerilimi büyüyerek iç savaşa dönüştü. Güney eyaletlerinin özerklik talebiyle başlayan ve 1972 yılına kadar devam eden bu süreç, "1. Anyanya ayaklanması" olarak adlandırılıyor.
1972 yılında kuzey kanadını temsilen Başbakan Cafer Nimeyri ile Güney Sudan Özgürlük Hareketi (SSLM) lideri Joseph Lagu arasında Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da imzalanan Addis Ababa barış anlaşmasıyla ülke, 11 yıllık bir barış dönemine girdi.
1983 yılında, Nimeyri hükümetinin İslami politikaları Addis Ababa anlaşmasının ihlali olarak görüldü ve 2005 yılına kadar süren, Afrika'nın en uzun iç savaşı başladı. "2. Anyanya" ayaklanması adı verilen bu savaşta, özellikle sınır hattındaki yerleşim birimleri büyük zararlar gördü. Adı sık sık petrol kaynaklarıyla anılan Abyei şehri, bundan en çok etkilenen yerleşim birimlerinin başında geliyor. Savaşta 2 milyon kişi öldü, 4 milyon kişi göç etmek zorunda kaldı.
9 Ocak 2005'te Sudan'da iktidara bulunan Ulusal Kongre Partisi ile SPLM arasında imzalanan "Niavsha" anlaşmasıyla iç savaş sonra erdi. Kenya'da yapılan anlaşmayla Güney Sudan yarı özerk statü kazanırken, 2010 yılında genel seçimlerin yapılması ve 9 Ocak 2011'de tam bağımsızlık için Güney Sudan'da referanduma gidilmesi öngörüldü.
-SPLA veya SPLM-
Sudan Halk Kurtuluş Ordusu (SPLA), 1983 yılında John Garang tarafından kuruldu.
1983-2005 yıllarında merkezi hükümete karşı mücadele eden askeri yapılanma, 2005 kapsamlı barış anlaşmasından sonra siyasi parti kimliğine büründü ve Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM) adını aldı.
22 yıl silahlı mücadele veren SPLA'nın, Kenya, Etiyopya, Uganda gibi sınır ülkelerden, Afrika kıtasının dışında da ABD'den askeri destek aldığı belirtiliyor.
John Garang'ın 30 Temmuz 2005'de helikopter kazasında şüpheli ölümünün ardından örgütün liderliğini, bugün hala "Güney Sudan Devlet Başkanlığı" görevini yürüten Salva Kiir Mayardit devraldı. SPLM, Sudan'da nisanda yapılan son genel seçimlerde, Güney Sudan bölgesindeki oyların yüzde 92,8'ini aldı.
-REFERANDUM ÖNCESİ ANLAŞMAZLIKLAR-
Sudan'da merkezi hükümet Sudan'ın birliği için kampanya yürütürken, SPLM, güneyin tam bağımsızlığı için uğraşıyor.
Referandum öncesi çözüm bekleyen konuların başında petrol gelirlerinin yeniden paylaşımı, sınırların netleşmesi, vatandaşlık hakları, dış borçların bölüşümü ve petrol bölgesi Abyei sorunu geliyor.
Merkezi hükümet, çözüm bekleyen anlaşmazlıklar giderilmeden referandumun yapılmasını arzulamazken, ABD'nin de desteğini alan Güney Sudan yönetimi, referandumun öngörülen tarihte yapılmasında ısrarlı.
ABD'nin arabuluculuğuyla geçen aylarda Addis Ababa'da iki kez bir araya gelen kuzeyli ve güneyli yetkililer anlaşmaya varamadı. Taraflar arasındaki anlaşmazlığı gidermek için, Afrika Birliği de temaslarını sürdürüyor.
-PETROL VE ABYEİ SORUNU-
Petrol gelirleri, Sudan ekonomisinin son yıllardaki hızlı büyümesinde önemli rol alıyor. Bu yüzden 2003 yılından bu yana petrol, ülke ekonomisi için stratejik önem taşıyor. Ülkede ekonomik büyümenin devamı, büyük oranda petrol ve petrole bağlı yan endüstrilerin gelişmesine bağlı. Günlük 500 bin varil ham petrol üreten Sudan, OPEC içinde misafir üye statüsünde.
Sudan'ın milli gelirinin yıllık 80 milyar dolar düzeyinde olduğu düşünüldüğünde, ham petrol satışından elde edilen yıllık 10 milyar dolar, ülke için büyük öneme sahip.
Çin-Malezya-Hindistan ortaklığıyla çıkarılan Sudan petrollerinin yüzde 80'lik bölümü, bugün Güney Sudan'dan elde ediliyor. 2005 anlaşması, yıllık 10 milyar doları geçen petrol gelirlerini ülkenin kuzeyi ve güneyi arasında eşit bölüştürüyor. Petrol geliri, güney bütçesinin yüzde 98'ini teşkil ediyor.
Petrol gelirlerinin dağılımının, referandumda Güney Sudan'ın bağımsızlık kazanması halinde revize edilmesi öngörülüyor. Bu yüzden referandum öncesi taraflar arasında petrol gelirlerinin yeniden dağılımına ilişkin tartışmalar devam ediyor.
2005 anlaşması uyarınca, zengin petrol rezervlerine sahip Abyei bölgesinde Güney Sudan referandumuyla eş zamanlı referandum yapılması bekleniyor. Petrol gelirlerini kaybetmek istemeyen kuzey ve güney yönetimleri için bu bölgenin geleceği stratejik önem taşıyor.
Referandum öncesi Abyei konusunda tarafların anlaşmazlığa düştüğü konuların başında seçmen listelerinin oluşturulması geliyor. Abyei'ye senenin belli aylarında kuzeyden gelen Mısriyye kabilesi gibi göçmenlerin, referandumda oy kullanıp kullanamayacağı tartışıldı. Merkezi hükümet, bu göçebelerin referandumda oy kullanmasını isterken, Güney Sudan yönetimi bölgede yerleşik olmayan göçebelerin oy kullanmasına karşı çıkıyor.
AKŞAM
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...