Mimar Sinan Mahallesi'nde Sultan Süleyman Camisi yanında 17. yüzyıldan kalan Çivitcioğlu Medresesi, 2004 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce Çankırı Belediyesine tahsis edildi.
Ardından restore edilerek kültür ve sanat merkezine dönüştürülen, önünde bahçesi de bulunan iki katlı medresede, yaklaşık 20 yıldır ney, kaligrafi ve ebru sanatı kursları veriliyor.
Daha önceleri tezhip, minyatür ve resim kurslarının da verildiği medrese, kültür ve sanat merkezi olarak varlığını sürdürüyor.
Çivitcioğlu Medresesi sorumlusu Nazmiye Çelik, medresenin aslında Sultan Süleyman Camisi merkezli külliyenin bir parçası olduğunu söyledi.
Yapının eskiden "Taş Medrese" olarak anıldığını ancak kayıtlarda Çivitcioğlu Medresesi olarak geçtiğini belirten Çelik, "Çünkü Çivitcioğlu Hacı Mehmet Efendi buranın ihyasını almış 1754 yılında, kayıtlarda şu an o isim geçerli. Buralar belli bir dönem boş kaldıktan sonra Çankırı Belediyesi bakıyor ve yapıyı ayağa kaldırıyor." dedi.
Eski dönemlerde medresede uzaklardan gelen öğrencilerin konakladığını bildiren Çelik, medrese bahçesindeki sadaka taşıyla da öğrencilerin ihtiyaçlarının giderildiğini anlattı.
Şimdilerde kültür ve sanat merkezi olarak faaliyet gösteren medreseyi kursiyerler ile ziyaretçilerin beğendiğini belirten Çelik, "Her gelen ziyaretçi, buranın huzur veren bir atmosferi olduğunu söylüyor. Özellikle de geleneksel sanatları yaşattığımızdan dolayı burada eğitim almak istediklerini, verilen hizmetin medreseyle bütünleşmiş olduğunu ifade ediyorlar." diye konuştu.
"NEY SESİ BİZE ÇOK İYİ GELİYOR"
Medresede kaligrafi (güzel yazı sanatı) kursu veren Durmuş Gümüş de 8 yıldır burada görev yaptığını dile getirdi.
Genellikle üniversite öğrencilerinin kurs gördüğünü, ev kadınlarının da eğitimlere katıldığını belirten Gümüş, "Burada huzur bulduklarını söylüyorlar. Bizler de aynı, kapıdan içeriye girdiğimizde buranın ayrı bir havası olduğu için huzur bulduğumuz güzel bir çalışma ortamı var. Öğrenciler de bu çalışma ortamına katkı sağlıyor. Bizler de öğrencileri gördükçe daha çok mutlu ve huzurlu oluyoruz, çalışma gayreti içinde oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Rümeysa Karsavuran da 6 yıldır medresede ney kursu aldığını söyledi.
Medresenin kendisine huzur verdiğini kaydeden Karsavuran, "Kapıdan girdiğiniz anda zaten iyileşiyorsunuz. Burası ayrı bir huzur veriyor. Burada 'ney' sesi, 'hu' sesleri bize çok iyi geliyor." dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...