''Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısı''nın görüşmelerine, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başlandı.
Maliye Bakanı Unakıtan, tasarının sunumunda, AK Parti hükümetlerinden önce, uzun yıllar siyasi istikrarın sağlanamamasının, ekonomik açıdan güven vermeyen bir ortamın oluşmasına neden olduğunu söyledi.
Bu güvensizlik ortamında, milli servet unsurlarından bazılarının, yurt dışına çıkarıldığına işaret eden Unakıtan, ''Bu dönemde, bir kısım varlıkların yurt dışına çıkarılmasında, kambiyo mevzuatında yer alan hükümler, Türkiye'deki ağır vergi yükü, süregelen yüksek enflasyonist ortam, yurt dışında uygulanan teşvikler ve sağlanan imkanlar da etkin olmuştur'' diye konuştu.
Unakıtan, işletme sahiplerinin de benzer nedenlerle elde ettikleri ve işletmelerinde sermaye olarak koydukları bir kısım kazançlarını, kişisel varlıkları olarak tuttuğunu kaydederek, bu kazançların, gerektiğinde açıktan ya da örtülü olarak işletmelerde kullanıldığını belirtti. Unakıtan, bu durumun, işletmelerin mali bilgilerini olduğundan daha küçük göstererek, gerçeklikten uzaklaştırdığını, sermaye yapılarını zayıflatarak kredibilitesini azalttığını, yatırım ve istihdam kapasitesini sınırlandırdığını ifade etti.
-''SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRARSIZLIK FAKTÖRLERİ GİDERİLDİ''-
Unakıtan, 2001'teki ekonomik krize rağmen, hükümetin göreve gelmesiyle sağlanan siyasi istikrar ortamında, makro ekonomik programların ve mali disiplinin uygulandığını söyledi. Unakıtan, bunun sonucunda, ekonominin büyüdüğünü, enflasyonun düşürüldüğünü, kamu açıklarının kontrol altına alınarak, kamu borçlarının sürdürülebilirliğinin sağlandığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Karar alıcılar için hayati önem taşıyan ekonomik açıdan kalıcı güven ve istikrar ortamı oluşturulmuştur. Böylece, önceki dönemlerde güven ve istikrar ortamının oluşturulamamış olması nedeniyle, varlıkların yurt dışına çıkarılmasına yol açan etkenlerden; siyasi ve ekonomik istikrarsızlık faktörleri giderilmiştir.
Sağlanan güven ve istikrar ortamıyla, tavizsiz uygulanan mali disiplin sonucu ekonomik büyümede sürdürülebilirlik sağlanmış, kambiyo ve vergi mevzuatında yer alan kısıtlamalar kaldırılmış ve vergi oranları da önemli ölçüde düşürülmüştür. Enflasyonun yol açtığı tahribatı gidermek ve mükelleflerin gerçek kazançları üzerinden vergilendirilmesini sağlamak amacıyla enflasyon muhasebesi uygulamasına geçilmiştir.''
Unakıtan, yapısal reformlar ve vergilendirme alanındaki düzenlemelerle, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik önemli adımlar atıldığını dile getirerek, böylece vatandaşların varlıklarını yurt dışında ya da işletmeleri dışında tutmalarının gerekçesinin de ortadan kaldırıldığını vurguladı.
-KÜRESEL KRİZ-
Maliye Bakanı Unakıtan, ABD'de konut kredilerinin geri dönüşünde yaşanan sıkıntılarla başlayan finans sektöründeki olumsuz gelişmelerin, global finans sektöründe uzun zamandır var olan istikrar ortamını bozduğuna dikkati çekti. Unakıtan, olumsuz gelişmelerin, konut ve finans sektörüyle sınırlı kalmadığını, kuruluşların ilişki halinde olduğu diğer kurumları da içine alarak, küresel çapta bir finansal krize dönüştüğünü anımsattı.
Buna, son günlerde ortaya çıkan olumsuz gelişmeler ve beklentilerden daha kötü gelen ekonomik verilerin de eklenmesiyle, krizin, küresel ekonominin reel kesimini de etkisi altına almaya başladığını vurgulayan Unakıtan, şunları kaydetti:
''Bu krizin ülkemiz ekonomisini nasıl etkileyeceği, bir süredir ciddi tartışmalara konu olmaktadır. Kimse, bu kadar dışa açık bir ekonominin küresel krizden etkilenmeyeceğini iddia edemez. Ancak, dünya ekonomisindeki bu gelişmeleri dikkatle ve yakından takip etmekte olan hükümetimiz, gerek bankacılık sektöründe gerekse reel sektörde yaşanması muhtemel sıkıntılara yönelik olarak gereken tedbirleri almaya devam edecektir. ''
-''KENDİMİZE GÜVENİYORUZ''-
Tasarıyla ilgili bilgi veren Unakıtan, tasarının, ekonominin yaşadığı bazı sorunlar nedeniyle yurt dışına çıkan milli servetin, yeniden Türkiye'ye kazandırılmasını, yurt içinde bulunan ancak işletmelerin öz kaynakları içinde yer almayan varlıkların, sermaye olarak konularak, işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesini amaçladığını bildirdi.
Bu amaçların gerçekleştirilmesinin, küresel krizin yaşandığı bu günlerde daha da önem kazandığını ifade eden Unakıtan, ''Bu konuda kendimize güveniyoruz. Çünkü Türkiye ekonomisi artık eskisi gibi değil'' dedi.
Unakıtan, son 6 yılda hükümetin yaptığı reformlarla yapısal sorunlarından kurtulan Türkiye ekonomisinin, iç ve dış şoklara karşı daha dayanıklı hale geldiğini söyledi.
-''DÜŞÜK ORANDA VERGİ''-
Tüm dünyada yaşanan finansal kriz ortamında, tasarıyla sağlanacak olanaklardan yerli ve yabancı ayırımı yapılmaksızın, herkesin yararlanacağını kaydeden Unakıtan, tasarıyla, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarıyla, taşınmazların, belli şartlar altında yurda getirilebilmesinin ya da işletmelerde kayda alınmasının öngörüldüğünü anlattı. Unakıtan, varlıkların yurda getirilmesi ya da kayda alınmasına ilişkin bildirimlerin, vergi dairelerinin yanı sıra bankalara ya da aracı kurumlara da yapılabileceğini ifade etti. Unakıtan, beyan edilecek varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 gibi çok düşük bir oranda vergi alınacağını söyledi.
Tasarıyla, Türkiye'de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan söz konusu varlıkların da değerleri üzerinden yüzde 10 oranında vergi ödenerek, işletmelere sermaye olarak konulabilmesine imkan tanındığını belirten Unakıtan, ''Bu işlemleri yapanlar hakkında, bildirim veya beyanları nedeniyle geçmişe yönelik hiçbir şekilde vergi incelemesi yapılamayacağı tasarıda hüküm altına alındı'' dedi.
Bakan Unakıtan'ın sunumunun ardından, tasarının tümü üzerinde görüşmelere geçildi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|