Aziz Yıldırım… Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin dokunulmaz başkanı. Ama o da gözaltına alındı ve eşkal tespiti yapılıyor karakolda. Ne var bunda demeyin. Çok şey anlatıyor bu fotoğraf…
Önce dokunulmaz denen uzan ailesine dokunuldu. Sonucu biliyorsunuz.
Sonra höt dediler mi memleketteki tüm dengeyi lehlerine değiştiren, ordu içine yuvalanmış darbe ve sivil irade üzerinde tahakküm kurma heveslisi olan bazı askerlere yerleri anımsatıldı. Emeklisiyle muvazzafıyla askerin içindeki o çürük elmalar birer birer alındı ve hukuk karşısında ter dökmeye başladı. Her ne kadar gözaltı süreçleri, uzun tutukluluk süreci bu adımı sakatlasa ve kamu vicdanı bir tarafıyla yaralansa da; emekli bir asker konuşunca bile bomba etkisi altında kalan Türkiye muvazzaf generallerin tutuklanmasını bile sıradan bir haber olarak geçiştiren bir Türkiye’ye evrildi, normalleşti.
Ve şimdi…
Paşaların önünde ceket iliklediği, baronluğunu Fenerbahçe Başkanlığı ile meşrulaştıran Aziz Yıldırım da gözaltında. Bu gözaltı, “herkesin bildiği sır” olan futboldaki şike soruşturmasından çok öte bir anlam taşıyor.
O anlam da şu: Devlet içindeki devletçikler teker teker yıkılıyor. Değil mi ki Yıldırım, Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin dokunulmaz başkanıdır. Siz sanıyor musunuz ki “Fenerbahçe Cumhuriyeti” tanımlaması öyle sadece bir hoşluk olarak üretilmiş bir kavram? O ifadenin nerelere gönderme yaptığını ilgilileri çok iyi biliyor.
“Dokunanların yeni dokunulmaz olmaları” handikabı bir yana, artık şu açıktır: Yılların dokunulmazları artık o kadar güvende değil. Steril, hukuktan üstün, gücü tek geçer akçe olan lordlar teker teker dökülüyor.
İşte; bu fotoğraf tüm o sürecin net bir özeti ve resmidir. Onun için… O fotoğrafa bir daha, iyice bakın… Değişimi göreceksiniz…