Her ne kadar gazeteciliğin asıl yükünü onlar çekse de, basın geleneğimizde en saygı duyulan ve değerli kabul edilen alan muhabirlik olmadı hiç. Öyle batıda olduğu gibi 80’ine merdiven dayamış olmasına rağmen muhabirlik yapan ve bundan da büyük bir haz alan gazeteciler yok bizde. Muhabirlik, gazeteciler için ara geçiş dönemi olarak katlanılması gereken bir süreç, asıl hedefe ulaşmanın basamaklarından biri olarak görüldü hep. Gönüllerde yatan aslansa hep köşe yazarlığı oldu. Bekler muhabir. Çile dolu bu süreç bitecek, ilişkilerini geliştirecek ve aradan sıyrılıp köşeyi kapacak. Umut, budur.
Haksız da değildir bu hayalinde.
Gerçekten de köşe yazarlığı her açıdan diğer basın emekçileriyle ve özellikle muhabirlerle karşılaştırılamayacak kadar ayrıcalıklı bir statü demek.
Mesajlarının-yazılarının editör gadrine uğramadan okurlarına ulaşma güveni… (Bakınız; en ufak bir editoryal müdahalede bile hemen ‘sansür var duyun’ diye feveran edip kendini dokunulmaz kılan köşeciler…)
Kendi gündemini yaratma lüksü… ( Canları ne isterlerse onu yazar köşeci. İçtiği şaraplardan duydukları haz da, kişisel husumetleri ve hesaplaşmaları da köşelerinde isterlerse konu olabilir. Sonuçta onlar köşe yazarıdır. Yazıyorlarsa, vardır bir hikmeti…)
Muhabirlerle karşılaştırılamayacak ücret farkı… (Süründüren muhabir maaşlarına karşın onbinlerce dolardan bahsedilen köşe yazarı maaşları masaldan ibaret değil, medyamızın gerçeğidir…)
Muhatap karşısında ciddiye alınma ayrımı… (Anımsayın; Merhum Bülent Ecevit günlerce Başkent Hastanesi’nde yatmış ve muhabirler gece gündüz hastanenin kapısında nöbet tutmuştu. Ve Ecevit iyileşince ilk demeci o bekleyen muhabirlerden birine değil, Fikret Bila’ya vermişti.)
Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama ne fark eder? Köşe yazarlığı hükümranlığı, kimsenin inkâr etmediği bir garabet artık.
Zaman zaman “Ben gazetemi köşe yazarı gazetesi değil muhabir gazetesi yapacağım… Maaşlarından statülerine muhabirler hak ettiklerini alacak” diye hayal kuran, bunu yüksek sesle dile getiren genel yayın yönetmenleri olmadı değil. Ama o sözlerin tınısı daha dağılmadan onlar da mevcut yapıda hiçbir değişikliğe gidemeyip statükoya temsil oluverdiler hemen. Hiçbiri köşe yazarı oligarşisini alaşağı edemedi. O kızıl elma hep orada öylece kalıverdi.
Diyebilirsiniz ki; ne güzel işte. Meslekte basamak basamak ilerleyen gazeteciler en azından basabilirlerse sonunda rahat edecekleri, itibar görecekleri bir konuma erişecekler.
Hah, tam da gelmek istediğimiz nokta burası. Köşe yazarlığının fiyakası ve getirisi de bu kadar fazla olunca (köşesinden iş bitirenlere hiç değinmedik bile…) memlekette ne kadar “ilişkisi sağlam” okuma yazma bilen varsa, köşe yazarı adayı olarak gazetelerin karar vericilerini cendereye aldı ve köşelere kuruldu. Eczacısı da mühendisi de, akademisyeni de magazin gülü de hep potansiyel köşe yazarıydı ve daha fenası birçoğu da köşelerin değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez aktörleri oluverdi. Hiçbiri meslekten gazeteci değildi ama sonuçta hepsinin ilişkisi sağlamdı. Eh, sonuçta medyada ilişki her şeyse, ki öyleydi, köşeler de onlar içindi.
Sonuç olarak tam anlamıyla, ilk başta ifade ettiğimiz “eşek arılarının gelip bal arılarını kovması” durumu, gerçekleşmişti. Öyle ki meslekten gazeteciler köşe yazarı aday adaylığında daha ilk başta elenen en zayıf halkaya dönüştü.
Bakın; gazeteleri şöyle bir taradık ve gazetecilikle ilgisi olmadığı halde köşelere kurulan ve basın mahallesine gecekondu kurup asıl yerli halkı kovan meslekten gazeteci olmayan “büyük gazetecileri” listeledik. Üstelik hepsi onlarla da sınırlı değil. Onlar sadece örnek. Şaşırmayın…
Hürriyet
Özdemir İnce: Şair… Şükrü Kızılot: Muhasebeci, vergi uzmanı, akademisyen… Ege Cansen: Ekonomist… Osman Müftüoğlu: Tıp doktoru, diyetisyen… Tuna Kiremitçi: Edebiyatçı…
Vatan
Aydın Ayaydın: Ekonomist, siyasetçi… Asaf Savaş Akat: Ekonomist, akademisyen… İcal Aydın: Şarkıcı, oyuncu, çift gamzeli, edebiyatçı… Cengiz Aktar: Ekonomist, akademisyen… Hasan Celal Güzel: Siyasetçi… Onur Kumbaracıbaşı: Siyasetçi… Süleyman Ateş: İlahiyatçı…
Sabah
Bülent Aras: Akademisyen, uluslar arası ilişkiler uzmanı… Melis danişmend: Şarkıcı… Bengi Semerci: Tıp doktoru… Süleyman Yaşar: Ekonomist… Gülse Birsel: Senarist… Ayşe Özyılmazel: Şarkıcı, magazin gülü…
Habertük
Murat Bardakçı: Tarihçi… Yiğit Bulut: Ekonomist… Elif Şafak: Edebiyatçı, Mevlevilik pazarlamacısı… Bayraktar Bayraklı: İlahiyatçı… Yılmaz Karakoyunlu: Siyasetçi… Ali Tezel: Vergi uzmanı, maliyeci… Gazi Erçel: Ekonomist, bürokrat… Helin Avşar: Magazin gülü…
Zaman
Hilmi Yavuz: Şair, edebiyatçı… A. Rasim Küçükusta: Tıp doktoru… Beşir Ayvazoğlu: Edebiyatçı… İhsan Dağı: Akademisyen… İskender Pala: Edebiyatçı, akademisyen… Mustafa Armağan: Akademisyen…
Akşam
Deniz Gökçe: Ekonomist, akademisyen… Deniz Ülke Arıboğan: Akademisyen, siyaset bilimci… Ahmet İnam: Akademisyen, felsefeci… Nihal Kemaloğlu: Eczacı… Nihat Sırdar: Radyocu… Cemalettin Taşçı: Endüstri mühendisi… Başak Sayan: Magazin gülü…
Sözcü
Yekta Güngör Özden: Hukukçu… Vural Savaş: Hukukçu… Kadri Yamaç: Akademisyen… eski rektör… Tıp doktoru…Ahmet Tan: Siyasetçi… Ayşe Sucu: İlahiyatçı, siyasetçi.
Bugün
Vedat Bilgin: Akademisyen, Bahçeli’nin eski danışmanı… Osman Arıoğlu: Maliyeci… Erhan Afyoncu: Akademisyen, tarihçi… Gültekin Avcı: Savcı… Doğu Ergil: Akademisyen, siyaset bilimci…
Star
Mehmet Altan: Akademisyen, ekonomist… Eser Karakaş: Akademisyen, ekonomist… Osman Can: Hukukçu… Beril Dedeoğlu: Akademisyen, siyaset bilimci… Cemil Ertem: İktisatçı…
Radikal
Bahadır Kaleağası: TÜSİAD AB Temsilcisi… Mahfi Eğilmez: Ekonomist, akademisyen… Ziya Selçuk: Eğitim uzmanı, akademisyen… Seyfettin Gürsel: Akademisyen, ekonomist… Koray Çalışkan: Akademisyen…
Taraf
Mithat Sancar: Akademisyen, hukukçu… Orhan Miroğlu: Siyasetçi… Emre Uslu: Polis… Temel İskit: Diplomat, hukukçu… Ayhan Aktar: Akademisyen, sosyolog… Rasim Ozan Kütahyalı: Mesleği bilinmiyor…
ANALİZ/TURKTIME
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|