Tamam…
Baykal’ı uzlaşmalıkla suçlayabiliriz, doğrudur.
Hep eleştiren ama hiç öneri sunmayan bir portre olarak sunabiliriz. Haklılık payı var.
Siyaset kurumunun ilerleyebilmesi için itici güç olmak yerine takoz olduğu da söylenebilir. Bununla ilgili örnekler de bulunabilir.
Ama bunlar var diye zaman zaman uzlaşma yönünde attığı adımları da görmezden gelemeyiz. Mesela en son Meclis Başkanlığı seçimleriyle ilgili “AKP Köksal Toptan’ı aday gösterirse desteklemeye hazırız” açıklaması…
Her ne kadar Baykal’ın bu uzlaşma çağrısı farklı senaryolarla birlikte yorumlansa da yine de senaryolara inanmak yerine açık olan fotoğrafa bakıyor ve Baykal’ın bu uzlaşmacı adımı nedeniyle kendisini kazanan ilan ediyoruz.