Her 100 sağlıklı kadının 10'unda görülüyor, gençleri seviyor, elle muayenede hareketli olup kaçtıkları için ‘meme faresi' olarak biliniyorlar.
Fibroadenomlar, sağlıklı kadınların yaklaşık yüzde 10'unda rastlanan memenin iyi huylu tümörleri olarak tanımlanıyor ve en sık 15-30 yaş arasında görülüyor. Östrojen etkisiyle büyüdükleri için hamilelikte belirginleşip menopozda küçülebiliyorlar. Histolojik olarak, bağ dokusu ve salgı bezi hücrelerinden oluşuyor bir ya da çok sayıda olabiliyorlar. Prof. Dr. Saim Yılmaz, "Çok sayıda fibroadenomu olanlarda meme kanseri riskinin bir miktar arttığı gösterilmiştir" söylüyor.
Fibroadenomların çoğu kendi kendine ya da hekim tarafından yapılan elle muayene sırasında saptanıyor. Mamografi ve ultrasondaysa tipik olarak düzgün sınırlı, yuvarlak-elips şekilli kitleler olarak görülüyorlar. Mamografi ve ultrason bulguları tipik olmakla beraber kati tanı ancak biyopsiyle konuyor. Prof. Dr. Yılmaz, "Biyopside tercih edilen metot ultrason kılavuzluğunda perkütan iğne biyopsisidir" söylüyor.
TEDAVİ NE ZAMAN YAPILMALI?
Fibroadenomlar ağrı yapmazsa, küçükse, takiplerde büyümüyorsa ve tanıları biyopsiyle kesinleştirilmişse herhangi bir tedavi gerekmiyor ve ultrason takibi yeterli bulunuyor. Fibroadenom büyük ya da takiplerde büyüme gösterip ağrıya ne sebepten oluyor ya da biyopside şüpheli bir vaziyet görülüyorsa tedavi gerekiyor. Fibroadenomlar bilhassa genç kadınlarda görüldüğü için on yıllarca sürecek ultrason takibi ve biyopsilerin birçok hasta için cazip olmadığı belirtiliyor. Bu nedenle pratikte, sadece takip önerilen hastaların mühim bir kısmı fibroadenomlarını aldırmayı tercih ediyor.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Fibroadenomda klasik tedavi, kitlenin cerrahi olarak alınması olarak tanımlanıyor. Bu yolla kitle tamamen çıkarılsa da cerrahinin hasta ve hekim açısından bazı olumsuzlukları bulunuyor. Işte o olumsuzluklar:
Meme gibi estetik görünümün mühim olduğu bir organda operasyon sonrası geniş bir kesi ve dikiş izi oluşabiliyor.
Özellikle büyük fibroadenomlar cerrahi olarak alındığında memede çöküntü ve deformasyon oluşabiliyor.
Cerrahi sonrası kesi bölgesinde oluşan ‘nedbe' dokusu mamografilerde kimi kansere benzer şüpheli görünümler yaratıp baş karışıklığına yol açabiliyor.
Çok sayıda fibroadenomu olan hastalarda bu olumsuzluklar katlanarak artacağı için cerrahi operasyon mantıklı bir seçenek olmaktan çıkabiliyor.
AMELİYATSIZ TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Bu yöntemler 2 gruba ayrılıyor: 1. Fibroadenomları meme içinde tahrip eden ve küçülten tedaviler. (Kriyoablasyon, hayfu) 2. Fibroadenomları parçalayarak memeden dışarı alan tedaviler. (Bles, vakum biyopsi sistemi)
KRİYOABLASYON ve HAYFU TEDAVİLERİ
KRİYOABLASYON: Kriyoablasyonda, lokal anestezi altında ve ultrason kılavuzluğunda, ciltte minik bir delikten girilerek fibroadenomun ortasına hususi bir iğne yerleştiriliyor. Fibroadenom bu iğnenin oluşturduğu buz küresi tarafından çevrelenip donduruluyor. Işlem sırasında oluşan buz küresinin bütün aşamaları ultrasonda kolayca izlenebiliyor. Dondurulan ve canlılığını kaybeden fibroadenom gittikçe küçüldüğü için yol açtığı yakınmalar azalıyor ya da kayboluyor. Kriyoablasyon, genellikle çapları 4 cm'ye kadar olan fibroadenomların ablasyonu için müsait bulunuyor.
HAYFU: Fibroadenomları dışarı almadan tedavi eden bir başka yönteme ise hayfu (HIFU) ismi veriliyor. Yüksek frekanslı ultrasonik ses dalgaları ciltten geçerek vücuttaki fibroadenom içinde birkaç milimetrelik bir alana odaklanıyor. Bu odakta yaklaşık 80-100 derecelik bir sıcaklık elde ediliyor. Bu odak fibroadenom içinde gezdirilerek tümörün yakılması sağlanıyor. Hayfu da tıpkı kriyoablasyon gibi yaklaşık 10-15 yıldır yoğun olarak kullanılıyor. Kriyoablasyondan farkı fibroadenomu öldürmek için yakma yönteminin kullanılması ve tedavinin tamamen cildin dışından iğne bile batırmaksızın yapılabilmesi.
KRİYOABLASYON ve HAYFUNUN AVANTAJLARI
Fibroadenom tedavisinde, kriyoablasyon ve hayfu yöntemlerinin cerrahi operasyona göre aşağıdaki avantajları bulunuyor:
1. Lokal anestezi altında yapılıyorlar.
2. Kriyoablasyon ufak bir iğne deliğinden, hayfu ise tamamen dışarıdan yapıldığından memede hiçbir kesi veya dikiş izi kalmıyor.
3. Fibroadenom yavaş yavaş küçülürken yerini normal meme dokusuna bıraktığı için işlem sonrası memede çöküntü ya da deformasyon olmuyor.
4. Tek seansta memedeki bütün fibroadenomlar ciltte hiç iz bırakmadan tedavi edilebiliyor ve işlemlerin maliyeti azaltılabiliyor. Bu nedenle, bilhassa aniden fazla fibroadenomu olan kişilerde bu yöntemler daha avantajlı görülüyor.
Binlerce kişiye 'kansersin' diyen doktordan 11 altın nasihat!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...