Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türk iş dünyasının AB'ye çoktan entegrasyonu sağladığını ve bundan büyük yararlar elde ettiğini söyledi.
Dünya Ekonomik Forumu Avrupa ve Orta Asya toplantısında konuşan Sabancı, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefi çerçevesinde hükümetin reformları yerine getirmesine karşın, Türk iş dünyasının beklediği reformların da olduğunu ifade etti. Bunların başında kayıt dışı sektör ile kayıt altındaki sektörün rekabetini önleyecek düzenlemeler olduğunu kaydeden Sabancı, Türk iş dünyasının AB'ye üyelik için hükümete büyük destek verdiğini ve birlikte çalıştıklarını söyledi. Sabancı, AB'nin genişleme olmadan ne olacağını, ekonomik ve siyasi gücünü sürdürüp-sürdüremeyeceğine karar vermesi gerektiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da Avrupa'ya barışı getirmek amacıyla kurulan AB'nin genişlemeye devam etmediği takdirde, güvenlik sorununun ortaya çıkacağını söyledi.
AB'nin kurulduğu günden bugüne kadar daima bir ekonomik güç olduğunu, bu ekonomik gücün, bugün ekonomik ve siyasi güçle devam ettiğini belirten Babacan, bunda AB'nin genişlemesinin itici gücü bulunduğunu, kapıların kapatılması halinde ise AB'nin temel özelliklerini kaybedeceğini anlattı.
Avrupa'da yaşanan küresel finansal krizin AB'nin genişlemesi sürecini kısa dönemde ikinci plana itebileceğini ifade eden Babacan, AB'nin birinci ve ikinci dünya savaşlarının ardından Avrupa'da gerçek barışı oluşturmak için kurulduğunu anımsattı.
Babacan, genişlemenin durması halinde birlik içinde güvenlik sorununun ortaya çıkacağını belirterek, genişlemenin güvenlik ve komşudaşlık getireceğini, Türkiye'nin Orta Asya ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı olması nedeniyle topluluğa girmesi halinde AB'nin bu bölgeye daha rahat etki edebileceğini söyledi.
Türk kamuoyunda AB'ye tam üyelik hakkındaki düşüncelerinin değişebileceğini kaydeden Babacan, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Fransa'da Sarkozy'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından duygusal bir tepki olarak AB'den uzaklaşıldığını bildirdi.