Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder, Sinpaş’ın düzenlediği “Sürdürülebilir Başarı İçin Liderlik” konferansında, Türkiye’nin geleceğinin AB’ye tam üyelikten geçtiğini söyledi. Schröder, “Ahde vefa çok önemlidir. AB, 1963’te Türkiye’ye tam üyelik sözü verdi. Türkiye bu üyelik için adımları atıyor sıra AB’de” dedi.
KARARLILIĞI HERKESİ ETKİLEDİ
Başbakan Erdoğan’ın liderliğine vurgu yapan Schröder, “Erdoğan çok saygı duyulan bir lider. AB’deki liderler Türkiye’den böyle bir başarı ve ilerleme beklemiyordu. Erdoğan’ın başkanlığındaki çok önemli reformlar ve ilerlemeye doğru hamleler birçok AB başkanını şok etti. Benim için şaşırtıcı olmasa da kısa zamanda Erdoğan diğer liderleri ikna edebildi” diye konuştu. Türkiye’nin AB’ye tam üye olmasının Almanya ve Fransa tarafından öneminin anlaşılmasının gerekliliğine vurgu yapan Schröder, Türkiye’nin reformlardaki kararlılığı ve ikna edici tavrının herkesi etkilediğini söyledi.
AB, TÜRKİYE’Yİ ALMAK ZORUNDA
Schröder sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhafazakar parti olması uluslararası arenada hiçbir olumsuzluk ifade etmez. Bu iç politika ile ilgili bir meseledir. Biz dış politikada anlaşılıp anlaşılmamaya bakarız. Erdoğan çok saygı duyulan bir lider. Almanya’daki Merkel hükümeti şunu öğrenecek ki Türkiye’nin AB’ye girmesi sadece Türkiye için değil Avurupa için önemli. Bu kesinlikle AB’ye yapılan iyilik olacak. Merkel ve Sarkozy bunun ekonomik-politik istikrar için ne kadar önemli olduiğunu öğrenecek. Avrupa Asya ile Arap ülkeleri arasıda köprü olan Türkiye’yi yanına almak zorunda.
TAM ÜYELİKTE ISRARCI OLUN
Türkiye tam üyelikte ısrarcı olsun. Tam üyelik sonrası Arap ve Müslüman ülkelere örnek teşkil edilecek nitelikte, İslam inancı ile modern dünyaya uyumun birbirine engel olmadığının somut bir örneği olacaktır. Hükümetin Kıbrıs konusundaki yapıcı tutumunu takdirle karşılıyorum ve tüm dünya da böyle karşılıyor. Türkiye, Güney Kafkasya ülkeleri ile dost olan tek ülke. Türk Ermeni ilişkilerinde atılan dostane adımları sonuna kadar destekliyorum. AB’ye girmiş bir Türkiye, Nabucco gibi projelerle AB’nin enerji güvenliğini tesis etmekte.”
Krize tsunami benzetmesi yerinde
Konuşmasında “Dünya ticareti yaklaşık olarak yüzde 30’luk değer kaybına uğradı. Böyle bir değer kaybı, geçtiğimiz 80 yıl boyunca görülmemiş bir değer kaybıdır” diyen Schröder, “ Bana soracak olursanız mevcut durumu açıklamak için iyi bir benzetme tsunami etkisi” ifadesini kullandı.
Size ihtiyacımız var
Başkanlığının ilk aylarında Türkiye’nin 21. yüzyıla damgasını vuracağını bildiklerini belirten Clinton, “Başkan Obama’nın birçok sorunda size ihtiyacı var. Bizim size ihtiyacımız var” dedi.
10 yıl sonra duygulandıran buluşma
Clinton konferansta, Marmara Depremi sonrasındaki Türkiye ziyaretini anlatırken, 10 yıl önce burnunu sıkan ‘Erkan bebeği’ karşısında görünce şaşırdı. Clinton salondakilere, “İşte bu deprem sonrası burnumu sıkan çocuk” dedi. 10 yaşındaki Erkan Işık ise, o fotoğrafın manşet olduğu star’ı göstererek Clinton’un burnunu bir kez daha sıktı. Bu manza karşısında duygulanan Clinton da Erkan’ın burnunu sıktı. VAROL NALBANT
‘Kardak krizini şaka sandım’
ABD eski Başkanı Bill Clinton, “Sürdürülebilir Başarı İçin Liderlik” konferansındaki konuşmasında Türkiye ve Yunanistan arasında 1996’nın Ocak ayında yaşanan Kardak krizine değindi. “Kardak krizi şaka gibiydi” diyen Clinton şunları anlattı: “Ben o gün Rusya başbakanıyla güvenlik görüşmeleri yapıyordum. Toplantının ortasında yardımcım, Türkiye ve Yunanistan’ın üzerinde koyunların yaşadığı Kardak kayalıkları yüzünden çatışmaya girmek üzere olduğunu söyledi. Bunun bir şaka olduğunu sandım. Toplantıyı yarıda bıraktım. Liderlerle, Türkiye başbakanıyla telefonda konuştum. Sonunda üzerinde 20 koyundan fazla yaşamadığı bir kayalık yüzünden savaş çıkmayacağına karar verildi ve krizden dönüldü. Ve bundan ders çıkardım, dünyada ülkelerin nasıl savaşın eşiğine geldiği konusunda buna benzer yüzlerce örnek verebilirim.”
‘AB’YE GİRMENİZ ŞART’
Konuşmasında Türkiye’nin AB üyeliğine de değinen Clinton, İslamiyetin çok iyi anlaşılması gerektiğinin bunun içinde Türkiye’nin AB’ye üye olmasının çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye’nin mutlaka AB’ye girmesi gerektiğini belirten Clinton, şunları söyledi: “İslam’ın çok iyi anlaşılması lazım. Bunun için din ve siyasetin birbirinden ayrı tutulması gerekiyor. Bu kapsamda Türkiye’nin AB’ye girmesi önem teşkil ediyor. Türkiye ile Yunanistan’ın bu açıdan uyumluluğu önemli. Türkiye ve Yunanistan’dan birbirine daha bağımlı iki ülke düşünemiyorum. Farklılıkları yok ve pozitif örnek teşkil ediyorlar. Yunanistan ve Türkiye deprem sonrası birbirine yardım etti ve birbirine bağımlılığın iyi bir örneğini verdi.”