Kadri Gürsel / Milliyet
İran bombalanırsa ‘sorun’ çıkmaz!
ABD’nin Pittsburgh kentinde önceki gün toplanan G-20 zirvesi sırasında ABD Başkanı Obama, Büyük Britanya Başbakanı Brown ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy toplu halde kameraların karşısına geçip, İran’ın Kum kenti yakınlarında gizli bir uranyum zenginleştirme tesisinin varlığını tespit ettiklerini açıkladılar...
Bugüne kadar İran’ın, uranyumu nükleer silah üretiminde kullanılacak yoğunlukta zenginleştirmek için sadece Natanz tesisine sahip olduğu sanılıyordu.
Batı’dan ültimatom
Üç liderin İran’a yönelik sert ifadeler ve uyarılarla güçlendirerek bir ültimatom havası verdikleri bu son açıklamalar, İran’ın nükleer programıyla ilgili krizde Batı’nın tavrını kritik bir biçimde sertleştirmekte olduğunun işaretidir.
Açıklamalarda İran uluslararası toplumun güvenini yeniden kazanmaya ve şeffaf olmaya çağırılıyor; bu yönde davranmadığı takdirde alternatifin “ağır yaptırımlar” olacağı vurgulanıyor.
İran’a karşı bu önemli çıkışın, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya’dan oluşan “5+1” grubunun 1 Ekim’de Cenevre’de Tahran’la nükleer programı konusunda masaya oturmalarına 6 gün kala yapılması anlamlı.
ABD Başkanı Obama, Şiilerin kutsal kenti Kum’un kuzeydoğusunda, Devrim Muhafızları’nın gözetimi altındaki bir bölgede bir dağın içine oyularak inşa edilen uranyum zenginleştirme tesisiyle ilgili şüpheli faaliyetin “Batılı istihbarat servisleri tarafından iki yıldır izlendiğini” söyledi.
Le Figaro gazetesi “bir Fransız kaynağı”na dayandırdığı haberinde ise söz konusu tesisin bir uranyum zenginleştirme tesisi olduğunun sadece “bir süre önce anlaşıldığını” yazdı.
Bu tesisin varlığının ortaya çıkarılması, İran’ın nükleer programının askeri nitelikte olduğunun da kanıtlanması anlamına geliyor.
Yılda bir atom bombası
Batı basınına konuşan uzmanlara göre, Kum’daki tesiste uranyum zenginleştirmekte kullanılan üç bin santrifüj, adet olarak sivil amaçlı bir faaliyet için yetersiz... Ancak 3 bin santrifüj, yılda bir atom bombası üretmek için lüzumlu olan zenginleştirilmiş uranyumu elde etmek için de yeterli.
İlk bakışta, Obama’nın İran’la önkoşulsuz doğrudan diyalog politikasının fazlasıyla naif ve dolayısıyla başarısız olduğunun bu keşif ile kanıtlandığı söylenebilir...
Diğer taraftan, Batılı büyük güçlerin önceki günkü çıkışlarıyla Cenevre’deki görüşmeler öncesinde İran’ı artan bir psikolojik baskı altına aldıkları da öne sürülebilir.
İran’ın bu baskıdan çekindiği, üç Batılı liderin cuma günü söz konusu açıklamayı yapılacaklarını bir biçimde haber alır almaz, Kum’daki tesisin varlığını onlardan önce dünyaya duyurarak gelecek baskıyı hafifletmeyi amaçlayan bir mektubu, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na perşembe akşamı alelacele yetiştirmesinden belli.
Rusya’nın İran’a desteğini azaltırken, ağır yaptırımlara muhalefetini bir hayli yumuşatması da Tahran için alarm verici bir sinyaldir.
Aralığa kadar bekleyecekler
Şurası artık belli olmuştur: İran görüşmelerde somut tavizler vermediği takdirde Batılı güçler tarafından aralıkta yapılacak bir durum değerlendirmesi sonucunda, bu ülkeye karşı vakit geçirmeden son derece ağır ekonomik yaptırımlar uygulanması hususunda stratejik bir karar alınacaktır.
İşte o zaman AKP’ye yön verenler, İran’a karşı yaptırımlar konusunda Batı’yla birlikte hareket etmek veya etmemek gibi bir tercihle karşı karşıya kalacaklardır. İran’ın nükleerleşmesinin önüne geçilmesi Türkiye’nin de stratejik çıkarlarının bir gereğidir. Bu şartlarda, hele bir de BM Güvenlik Konseyi’nin bir ambargo kararı alması gündeme gelirse, Güvenlik Konseyi üyesi Türkiye’nin Batı’yla birlikte hareket etmemesinin mantığını izah etmek zorlaşacaktır.
Bu bir yerde, “komşularla sıfır sorun” adlı romantik politika ile “büyük güçlerle birçok sorun” arasında bir tercih yapmak meselesidir. Ortası yoktur.
“Komşularla sıfır sorun” politikası bu şartlarda ancak İran doğrudan bombalanırsa sürebilir! O zaman kimsenin Türkiye’den üslerini ve hava sahasını komşusu İran’ı bombalamaya giden savaş uçaklarına açmasını istemeye hakkı olamayacağı için, İran tarumar edilse de Türkiye bu ülkeyle ya da Batı’yla hiçbir sorun yaşamayacaktır!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...