1 Şubat 2008
İşte Star Medya Grup Eski Başkanı ve Bugün yazarı Cengiz Özdemir'in TURKTİME Genel Merkezi'nde yaptığı çarpıcı açıklamalar…
TURKTİME: TV’de program yaptınız, Hürriyet’te yazdınız, Star’ı yönettiniz, Kültür AŞ. Genel müdürlüğü yaptınız. Bu kadar çok ve farklı alanda koşturmak hangi duygunun yada yönelişin sonucu? Mesleğiniz nedir dense ne dersiniz?
CENGİZ ÖZDEMİR: Gazeteciyim. Yurtdışında öğrenim gördüğüm yıllarda gazeteci olarak çalışma hayatına atıldım. Hollanda Kültür Bakanlığı’nın mali desteği ile yayınlanan Haber Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni olduğum zaman görevi devraldığım isim eski bir gazeteci olan Turgut Sunalp’ti. Devrettiğim isim İlhan Karaçay da eski bir gazetecidir. Daha o yıllarda Hollanda Gazeteciler Sendikası’na üye oldum. Nitekim, Hollanda’nın ilk Türk matbaasını açmak ilk ticari işlerimden birisidir. O günlerde Türkiye’de en çok satan ve en etkili dergisi Nokta’ya Hollanda’dan yazılar yazdım. Sonrasında Türkiye’de Haftalık’ta yazdığım yazılara da bu vesile oldu. İmzamı o yıllarda dergisine koyan Rahmetli Ercan Arıklı, son dergisinde de bana köşe verdi. Sonrasında Vatan’da köşe yazısı yazdım. Bu da Zafer Mutlu’nun Haftalık’taki yazılarımı beğenmesi sonucunda oldu. Bugünün Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki üç basın danışmanı bugünün İstanbul Milletvekili Hüseyin Besli, gazeteci ve yazar Mehmet Metiner ve benim. Sonrasında Kültür A.Ş. genel müdürlüğü geldi. O görevim sırasında ve sonrasında Miniaturk – Minyatür Türkiye Parkı projesi ile anıldım. Sonrasında ise bildiğiniz gibi, Star Medya Grup Başkanı oldum.
TURKTİME: Star’ın başına geldiğinizde gazetecilik geçmişiniz yok diye eleştirilmiştiniz. Bu eleştirilerin haklılık payı nedir?
CENGİZ ÖZDEMİR: Star Medya Grubu’nda, arkadaşlarımız ile birlikte yaptıklarımız, bugün bile rahatlıkla ölçülebilecek işlerdir. İzlenme oranlarının nereden nereye geldiği, reklam gelirlerinin hangi oranda arttığı ortadadır. Sonuçtan yola çıktığınızda zaten söz konusu eleştiriler cevaplandırılmış olacaktır.
“STAR’DAYKEN AHMET ERTÜRK’LE ÇOK UYUMLU ÇALIŞTIK…”
TURKTİME: Star’a gelişiniz Recep Tayyip Erdoğan’la yakınlığınıza bağlandı. Var mı bir ilgisi?
CENGİZ ÖZDEMİR: O dönemde Star Medya Grubu’nda bir arayış vardı. Gazetelere, internet sitelerine yansıyan ciddi bir rahatsızlık yaşanıyordu. Benim hem medya konusunda, hem de yöneticilikteki tecrübem, bu görevin bana verilmesine vesile olmuştur. Elbette Sayın Başbakan ve TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile şahsen tanışıyor olmak, hele ki Sayın Başbakan’ın İstanbul Belediyesi ekibinde birlikte çalıştığı isimlerden biri olmak bu görevlendirmede etkili olmuş olmalı. Ancak asıl etkili olan Kültür A.Ş. gibi bünyesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin televizyonunu da barındıran bir şirkette 10 yıl süreyle sürdürdüğüm başarılı yöneticilik hayatımdır. Aynı dönemde eş zamanlı olarak TV 8’de programlar yapan, Vatan gazetesinde köşe yazısı yazan bir medya mensubuydum.
TURKTİME: Star’a geldiğinizde nasıl bir yapıyla karşılaştınız?
CENGİZ ÖZDEMİR: Öncelikle ciddi bir belirsizlik söz konusuydu. Çalışanların ödenmemiş sosyal hakları vardı. Ayrıca reklam sektörünün ciddi bir güven problemi bulunuyordu. Bizim yayın organlarımızda reklam yatırımı yapıp yapmama konusunda kararsızdılar. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile uyumlu bir çalışma dönemimiz oldu. Ağırlıklı olarak bu sebeple son derece radikal görünen adımları atabildik. Seri ama doğru kararlar verebildik. İş yapıyorsanız, hata da yapabilirsiniz. Hata yapmaktan korkmadık ve karşılığını da fazlasıyla aldık.
Orada neler yaptınız? Değiştirdiğiniz neydi?
CENGİZ ÖZDEMİR: Öncelikle orada yıllardır çalışanlara güvendim, onlara fırsatlar verdim. Yanımda benimle gelen sadece tek bir arkadaşım vardı. O da uluslararası ilişkilerde çok iyi yetişmiş bir isimdi. Nitekim o da medyadan kalmak yerine mesleğini seçti. Bugün kamuda AB ile ilişkilerde son derece etkili bir sorumluluk koltuğunda oturuyor. Star’a Uzan döneminden yapışan “şantajcı” imajını kırmayı hedefledim. Öncelikle “Yıldızınız Parlıyor” kampanyası ile sonrasında ise, ekrana yansıyan müdahalelerle Türkiye’nin ilk özel televizyonunu hak ettiği yere yaklaştırdık.
TURKTİME: Hak ettiği yerle kastınız nedir?
CENGİZ ÖZDEMİR: Star TV, Türkiye’de her zaman ilk üç sırada olmalı. O günlerde bunu yakaladığımız zamanlar oldu.
TURKTİME: TMSF yayınlara ne kadar müdahil? Siz bu anlamda TMSF ile sorun yaşadınız mı?
CENGİZ ÖZDEMİR: Medya, özellikle dışardan gelenlerin cazibesine kolay kapıldıkları bir sektör. Yine TMSF tarafından atanan bazı yöneticilerin müdahale anlamına gelecek talepleri elbette oldu. Ancak yönetici olarak bu taleplere rağmen, kanal için en doğru adımları atabildik. İnsanın olduğu yerde elbette sorun olur. Ama TMSF Başkanı ile yakaladığımız uyumlu çizgi, bizi başarıya ulaştırdı.
TURKTİME: Sizden önce ya da sonra medyaya da yansıyan bir sürü anlaşmazlık olduğunu biliyoruz. Peki sizin dönemizde bunun daha az olması ya da medyaya daha az yansıması neden?
CENGİZ ÖZDEMİR: Yöneticilik bir iki kuralla ifade edilecek kadar basit değil. Kaynaklarınızı bilecek ve doğru yöneteceksiniz. Hele medya gibi en önemli kaynağınızın “insan” olduğu bir sektörde, insan ve para yönetiminde hata yapmayacaksınız. Ve hepsinden önemlisi sizi izleyenleri iyi tanıyacaksınız. Bütün bu konularda birikiminize güveniyorsanız, size ulaşan talepleri kolaylıkla ayrıştırabilirsiniz. Belki kaba bir ifade olacak ama “koltuğunuzu doldurduğunuzda” o taleplerin de en aza indiğini zaten görüyorsunuz.
“KENAN IŞIK’I STAR’I ŞANTAJCI ÇİZGİSİNDEN KURTARMAK İÇİN SEÇMİŞTİK”
TURKTİME: Döneminizde Kenan Işık gibi meslekten olmayan birine ana haber sundurmak gibi bir proje gerçekleşti. Bu fikir kimden çıktı?
CENGİZ ÖZDEMİR: İkimizin ortak fikriydi. O tarihlerde Akşam’da yazmaya başlamıştı. Sahnelere veda edip entelektüel tarafını öne çıkarmak istiyordu. Sektörden sezgilerine ve tecrübesine güvendiğim Hıncal Uluç ile Fatih Aksoy’un da görüşlerini dinledim. Kendisi de istekli olunca bu adımı attım. Yalnız öncelikli amacımız Star TV’nin konuşulması ve “şantajcı” imajının Kenan Işık’ın güvenilir imajıyla kırılmasıydı. Kenan Işık daha sonrasında salt bir haberci olarak hayatını devam ettirebilseydi bugün bu kadar tartışılmazdı. Sonrasında o da zannediyorum belli zorluklar neticesinde bu kararından dönme noktasına geldi. Biz kanalın güvenilir bir yüzer kavuşturulması konusunda cesaretli bir adım atmış ama haberci kimliği o güne kadar temayüz etmemiş bir ismi haberci camiasına kazandırma niyetimizden geri adım atmış olduk.
TURKTİME: Bu geri adım Star’daki başarısızlık hanenize yazılabilir mi?
CENGİZ ÖZDEMİR: Ben öyle bakmıyorum. Aynı dönemde, Star TV’nin haberde gün birincisi olduğu günler de oldu. Hem de bu tarihinde bir ilkti. Bakın bugün hala konuştuğumuza göre, o günkü amacımıza uygun “çarpıcı” bir adım atılmış. Televizyon dünyasındaki bu acımasız rekabette böylesi adımlar atabilirseniz, farkınızı ortaya koyarsınız. Yoksa sıradan bir çizginiz olur, bir kaç yıl içinde hatırlanmazsanız bile...
“NİHAT HATİPOĞLU, BÜTÜN RAKİPLERİ KISKANDIRAN BİR ADIMDI…”
TURKTİME: Bu, hayli tartışılan bir konu. Haberci olmayan birisinin anchorman olması ne kadar doğru?
CENGİZ ÖZDEMİR: Televizyon yayıncılığının böylesi formülleri yok. Cesur olacaksınız ve izleyenin beklentisini sezebileceksiniz. Aynı dönemde Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu’nu ekrana çıkarırken, esasen dört büyük kanalda olmayan yeni bir program türü başlattık. Oldu. Hem de bütün diğer rakiplerimizi kıskandıran bir adım oldu. Türkiye’de hala haberi “anlatacak” bilge bir isme yer olacağını düşünüyorum. Mehmet Ali Birand’ın başarısını da en çok buna bağlıyorum.
TURKTİME: Yapmak isteyip de yapamadığınız bir projeniz oldu mu?
CENGİZ ÖZDEMİR: Elbette oldu. Acun Ilıcalı ile hayata geçireceklerimiz ilk aklıma gelenler. Örneğin, Erman Toroğlu ile yapılacak bir “En Zayıf Halka” projesi. Bakarsınız sevgili Acun Ilıcalı, bu projeyi bugün, yarın ekrana taşıyıverir. Ya da Şoray Uzun’la yapmak istediklerim. Ancak o da, ben de Kanal 7’nin genel yayın yönetmeni Mustafa Çelik’i zora sokmamak adına bu adımı atamadık.
“YAŞAR NURİ ÖZTÜRK’ÜN YAZMASINA İZİN VERMEDİM, ÇÜNKÜ…”
TURKTİME: Medya grup başkanlığınız döneminde kimlerin görevine son verdiniz?
CENGİZ ÖZDEMİR: En zor soru bu. Yöneticilik yaparken verdiğiniz böylesi kararlar da oluyor. Sadece birini söyleyeyim. Örneğin Yaşar Nuri Öztürk, siyasi bir partinin genel başkanıydı. Onun için yazmasına izin vermedim.
TURKTİME: Ama siz de köşe yazarıyken milletvekili adayı oldunuz…
CENGİZ ÖZDEMİR: Doğru ama milletvekili adayı olduğumda Hürriyet’te yazdığım köşemden veda ettim. Kısacası doğru olduğuna inandığım bir adımı, kendi hayatımda da attım.
“DOĞAN GRUBU’NDAN İKİ KEZ TEKLİF ALDIM”
TURKTİME: TMSF, bünyesindeki kurumları satışa en iyi şekilde hazırlasınlar diye yönetici atıyor. Siz bu görevi layıkıyla yerine getirdiğinizi düşünüyor musunuz?
CENGİZ ÖZDEMİR: Bunun cevabını ben vermemeliyim. Ortada zaten rakamlar var. İzlenme oranları belli. Reklam yatırımlarından alınan paydaki artış belli. Ve beklenen satış rakamından çok daha fazla bedele satılan televizyon ile radyoların ihale satış bedelleri belli... Fazla söze gerek yok diye düşünüyorum.
TURKTİME: Bu başarınız Doğan Grubu tarafından nasıl değerlendirildi? Satın aldıktan sonra devam etmeniz yönünde…
CENGİZ ÖZDEMİR: Doğan Grubu’ndan devam teklifi aldım ve devam ettim. Grubu tanıyordum. Daha önce Kültür A.Ş. genel müdürüyken de bir teklif almıştım. O gün teşekkür etmiştim. Bu ikincisinde TMSF Başkanı Ahmet Ertürk başta olmak üzere yaptığım bazı görüşmeler sonrasında kabul ettim.
TURKTİME: “Bazı görüşmeler” arasında Başbakan Erdoğan da var mıydı?
CENGİZ ÖZDEMİR: Bence bazı görüşmeler yeterli bir cevap...
TURKTİME: Sonra Star TV’den ayrılıp Doğan Yayın Holding’e ve Hürriyet’e geçtiniz. Neden ayrıldınız? Siz mi istemediniz yoksa onlar mı?
CENGİZ ÖZDEMİR: Karşılıklı görüşerek planladık.
“TELEVİZYONUN EL KİTABINI YAZIYORUM!”
TURKTİME: Ve daha sonra Hürriyet’te yazdınız. Bu da Aydın Doğan’ın konjonktürel bir tercihi olarak yorumlandı. Sizce böyle bir anlamı var mıydı Hürriyet’te yazmanızın?
CENGİZ ÖZDEMİR: Doğan Yayın Holding’te yeni bazı projeleri hayata geçirmek istiyordum. Bunlar çeşitli sebeplerle olmadı. Ama Hürriyet gibi bir gazetede bir yılı aşkın süre köşe yazısı yazdım. Bunu mesleki kariyerim olarak önemsiyorum. Başkalarının farklı yorumları olabilir. Benim öylesi yorumlarım yok. Ancak medyayı, özellikle televizyon dünyasını anlatan, dünyadan örneklerle aslında ne olduğunu ya da olması gerektiğini ortaya koyan bir kitap hazırlığım var. Bu yayınlanınca, okurlar burada sormadığınız sorulara da cevaplar bulacaklar.
TURKTİME: Emin Çölaşan’ın kitabı gibi mi?
CENGİZ ÖZDEMİR: Hayır hayır... Benim çalışmam tam anlamıyla bir televizyon el kitabı oluyor. Özellikle dünyadan örnekler, medyaya bakışım, dünyadan ve Türkiye’den rakamlar ve rakamlara dayanan analizlerle Türk televizyon dünyasını masaya yatıran bir kitap olacak. Zaten bu yıl bitmeden de yayınlamayı planlıyoruz.
TURKTİME: Daha önce yöneticiliğini yaptığınız kanalı şimdi izlerken nasıl buluyorsunuz? Star olması gereken yerde mi?
CENGİZ ÖZDEMİR: Bu konuda ben bir değerlendirme yapmam. Zaten gereği de yok. Ama şunu söylerim. Şu anda televizyon yayıncılığında Kanal D ve Show TV açık ara öndeler. Yarın Ocak ayı bitiyor. Ay bazında sonuçları zaten kanal yönetenler de, kanal sahipleri de masaya yatıracaklar. Bu işin acımasız ama somut tarafı da burası. Her sabah saat 10.00’da bir önceki gün ne yaptığınızın karnesi önünüze gelir. O nedenle bana göre fazla söze hacet yok. Size önerim, sizin de aylık sonuçları yayınlamanızdır.
“ADEM GÜRSES’İ ATV’YE ÇALIK GRUBU İSTEDİ!”
TURKTİME: TMSF’nin atamaları genelde hep tartışılıyor. En son Adem Gürses’in ATV’ye genel müdür yapılması da çeşitli senaryoları gündeme getirdi. Adem Gürses’in atanmasını siz nasıl değerlendirdiniz?
CENGİZ ÖZDEMİR: Bu büyük bir ihale. Çalık Grubu için son derece önemli stratejik bir karar. Ve henüz ihale sonuçlanmadı. RTÜK onayından sonra sonuçlanacak. Şu andaki görevlendirme basında çok tartışıldı. Yanılmıyorsam o dönemde Fatih Altaylı da yazmıştı. Bana göre, Çalık Grubu geçiş döneminde burası sahipsiz kalmasın diye böyle bir atamayı istemiş olmalı. Ancak kesin devir teslim sonrasında ve yeni ortaklık yapısı ortaya çıktıktan sonra kadrolaşmada çok daha kesin, kararlı ve uzun vadeli adımlar atacaktır.
TURKTİME: Ama daha satış onaylanmadan Çalık Grubu’nun böyle bir inisiyatif alması ne kadar doğru TMSF açısından?
CENGİZ ÖZDEMİR: Elbette bu tartışmaya açık bir konu. Örneğin İbrahim Tatlıses bizim yönettiğimiz TMSF döneminde kendi tarihinin bile en başarılı programlarını yaptı. Fakat satış süreci aynı zamanda sözleşmenin tam da son günlerine denk gelince, biz de kesin devir teslim olmadığı halde Doğan Grubu ile geleceği konuştuk. Ve yeni şartları onların istekleri doğrultusunda belirledik. Ve bu yeni şartlarda anlaşamadık. Oysa bizim Star TV’de en başarılı programlarımızdan biriydi ve ayrılma kararına o da, ben de çok üzüldük. Kısacası teamül olarak yeni bir görevlendirmenin yapılması ya da önemli bir program kararının televizyonun gelecekte sahibi olacak gruba göre verilmesi bana göre yanlış değildir.
TURKTİME: Star’ı yönetirken ortaya koyduğu performans ortada, TMSF’nin Gürses’le ilgili o dönemdeki açıklamaları biliniyor. Çalık Grubu neden böyle bir talepte bulunsun ki?
CENGİZ ÖZDEMİR: Benim böyle bir konuda yorum yapmam doğru olmaz. Bana göre, en azından devir teslim sürecini beklemenin, ihalenin tam anlamıyla sonuçlanmasını beklemenin daha doğru olacağını düşünüyorum.
ERDOĞAN’IN BÜROKRATI ÖZDEMİR SİYASETE NEDEN DP’DEN GİRDİ?
TURKTİME: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Erdoğan’ın bürokratıydınız ve bürokratlar bugün Ankara’da Erdoğan’ın yakın çalışma arkadaşları. Neden siz Ankara’da o kadronun içinde değilsiniz?
CENGİZ ÖZDEMİR: Bu bir genelleme. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin en büyük kamu kuruluşu. Örneğin bugünkü Genel Sekreter Mesut Pektaş dahil, onlarca yönetici Sayın Başbakan’ın o dönemde birlikte çalıştığı arkadaşlardır. Elbette onların arasından meslekleri ya da uzmanlıklarıyla ilgili Ankara’yı tercih edenler de oldu. Bense, kendi yolumu medya olarak seçtim.
TURKTİME: Tayyip Erdoğan’la ilişkileriniz hala devam ediyor mu? Görüşüyor musunuz?
CENGİZ ÖZDEMİR: Karşılaştığımız oluyor. Star’da ya da Hürriyet’te iken davet edildiğimiz yurtdışı gezilerde görüşme fırsatımız oluyordu. Şimdilerde ise, onun yoğunluğu dolayısıyla daha çok ayaküstü karşılaşmalarımız oluyor.
TURKTİME: Ortak bir çizgide çalıştınız, ortak dünya görüşüne ve tanıdıklara sahipsiniz. O tanıdıklarınız Ak Parti’yi kurdu ama siz DYP’yi tercih ettiniz. O arkadaşlarınızın yönelimlerinde size uymayan neydi?
CENGİZ ÖZDEMİR: Ben siyasi partiyi din gibi görenlerden değilim. Partiler memlekete hizmet için bir araçtır. Bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de siyasi hayatı kitleler iki temel duruşla değerlendirir. Sol ya da sağ partiler. Bir iki uç örneğin dışında insanların siyasi duruşları bu iki temel duruştan birine uygun olur. Birkaç gün önce andığımız rahmetli İsmail Cem hangi partidendi? Partisini hemen söyleyemeseniz bile, onun Türk solu için önemli bir isim olduğunu hemen söyleyebilirsiniz. O nedenle DP’den milletvekili adayı olmayı dünyaya bakışınızla ilgili bir temel bir farklılık olarak görmüyorum.
TURKTİME: Ama sonuçta yine de tercih yaptınız. Bu tercihi belirlerken DP’mi size teklifte bulundu siz mi onlara gittiniz?
CENGİZ ÖZDEMİR: Böyle bir teklif aldım ve o teklifi kabul ettim.
TURKTİME: Ak Parti’den teklif gelmedi mi?
CENGİZ ÖZDEMİR: Hayır gelmedi.
TURKTİME: Gelseydi tercihiniz ne olurdu? DP mi Ak Parti mi?
CENGİZ ÖZDEMİR: Varsayımlar üzerinde konuşmayacağımı söylemiştim.
Star Medya Grubu eski Başkanı ve Bugün Gazetesi yazarı Özdemir, TURKTİME Genel Merkezi'nde Yönetim Kurulu Başkanımız Talat Atilla'ya da çalışmaları hakkında bilgi verdi.
RÖPORTAJ: ERSİN TOKGÖZ/TURKTİME
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...