Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi'' kapsamında gerçekleştirilen ''Türkiye-Afrika İş Forumu''nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünyanın 15., Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisi olarak 200'den fazla ülkeye 130 milyar dolar ihracat yaptığını, Türk müteahhitlik firmalarının 70 farklı ülkede tamamladıkları proje bedelinin 110 milyar doları aştığını bildirdi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin islam dünyasının en büyük 100 şirketinden 24'üne sahip olduğunu ve son 5 yılda kümülatif olarak yüzde 49'luk büyüme ile OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ikinci ülke konumunda bulunduğunu kaydetti.
''AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdüren Türkiye, aynı zamanda bir Avrasya, bir Kafkasya, bir Orta Doğu, bir Akdeniz, bir Karadeniz ve bir Balkan ülkesidir'' diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin dış ekonomik ilişkilerinin kapsamını da genişlettiğini söyledi.
Bu çerçevede Afrika ile ilişkilerin son yıllarda gösterdiği gelişmeler hakkında da bilgi veren Hisarcıklıoğlu, 1998'de ''Afrika Eylem Planı''nın uygulamaya konduğunu, 2003'de ''Afrika ile Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi''nin oluşturulduğunu, 2005'in ''Afrika'ya açılım yılı'' kabul edildiğini ve aynı yıl Türkiye'nin Afrika Birliğine gözlemci üye kabul edilerek stratejik ortak ilan edildiğini hatırlattı.
Hisarcıklıoğlu, ''Afrika ile Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi sonrasında Türkiye-Afrika ticareti hızla gelişmiş ve dış ticaret hacmimiz, 2007 yılı sonunda yaklaşık 13 milyar dolara yükselmiştir. Bu rakamları daha da artırmak iş dünyasının görevidir'' dedi.
-''ORTA VADEDE TÜM AFRİKA ÜLKELERİ İLE İŞ KONSEYİ...''-
Rifat Hisarcıklıoğlu, Afrika ile Türkiye arasında ekonomik ilişkilerin artması için iki ülke iş adamları arasında iletişimin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Kuzey Afrika'nın tüm ülkeleri ile kurduğumuz iş konseylerine ilaveten, son bir yıl içerisinde Sudan ve Etiyopya İş Konseylerini kurduk. Orta vadede tüm Afrika ülkeleri ile iş konseyi kurmayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, işbirliğinin geliştirilebileceği alanlar konusunda ise gıda fiyatlarındaki artışla birlikte daha da önem kazanan tarım sektöründe Türkiye'nin sahip olduğu ileri tarım tekniklerinin, Afrika'nın geniş ve zengin arazilerinde uygulanmasının, Afrika'nın gıda açığının giderilmesine katkı sağlayacağını, Afrika'daki önemli madenlerin işletilmesi ve dünya pazarına arzı konusunda Türk ve Afrikalı şirketlerin işbirliği yapabileceğini vurguladı.
Türk müteahhitlerinin Afrika ülkelerinde sadece 2007 yılında 6 milyar dolarlık proje tamamladığını ve bu alanda daha fazla işbirliği arzuladıklarını aktaran Hisarcıklıoğlu, ''22 milyar doları aşan dış yatırımı bulunan Türk özel sektörü, yapacağı doğrudan yatırımlar ile Afrika'nın ekonomik kalkınmasına katkı sağlayabilir'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin önemli deneyimlere sahip olduğu finans, eğitim, organize sanayi bölgelerinin kurulması ve işletilmesi, gümrük geçiş sistemlerinin modernize edilmesi, başta hidroelektrik üretim projeleri olmak üzere enerji projelerinin hayata geçirilmesi gibi alanlarda da işbirliği olanakları bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
''Türkiye kendi ekonomik dönüşümünü gerçekleştirirken, çevresindeki ülkeleri de dönüştürme kapasitesine sahip olan ve komşularına istikrar yayan bir ülkedir. Bizler yaptığımız yatırımlarla ve ticaretle etrafımızdaki çatışmalara son vermek, insanların barış içinde yaşadığı bir refah alanı yaratmak için de çalışıyoruz. Bu maksatla İsrail ve Filistin iş çevreleri ile Batı Şeria'da ortak bir organize sanayi bölgesi inşasına başladık. Benzer bir projeyi Pakistan-Afganistan sınırında ve Irak'ta gerçekleştirmek için hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Buna benzer projeleri ileriki dönemlerde Afrikalı meslektaşlarımızla çeşitli Afrika ülkelerinde gündeme alabileceğimizi ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerimi ve forum süresince ortaya çıkacak fikirleri birleştirerek, 'Türkiye-Afrika Özel Sektör Geliştirme Programı' adıyla somut bir proje haline getirmeyi öneriyorum. Afrika ve Türk özel sektörleri arasındaki ortaklığın daimi kalması ve kurumsal bir yapıya taşınması için Türk-Afrika Ticaret Odası kurulması yönünde çalışma başlatılmasını öneriyorum.''
-''BÜTÜN DÜNYANIN GÖZÜNÜ ÇEVİRDİĞİ KITA...''-
Afrika Ticaret, Sanayi, Tarım ve Meslek Odaları Birliği Başkanı Mohamed El Masry de Afrika'nın bir milyar kadar tüketicinin yaşadığı, düşük maliyetli ve genç işgücüne sahip, dünya topraklarının 5'te birini oluşturan, zengin doğal kaynakları bulunan ve bütün bu özellikleri ile imalat, tarım ve hizmetler açısından büyük fırsatlar sunan bir kıta olduğunu anlattı.
Masry, Afrika'nın, modern dünyaya yetişme çabası içinde bir kıta olduğunu belirterek, ''Öyle bir kıta ki, bütün dünyanın gözlerini çevirdiği ve kalkınma için her türlü kuruluştan fon bulma imkanı olan bir kıta... El değmemiş fırsatlarla dolu bir kıta...'' diye konuştu.
Yatırımları cezbetmek, mal ve hizmetleri genişletmek, Afrika'nın sunduğu potansiyeli en iyi şekilde gerçekleştirmek için ortaklarıyla el ele çalışma içinde bulunduklarını ifade eden Masry, kendilerine üye firmalar arasında ilişkileri geliştirmeyi, Afrika'nın ekonomik açıdan kalkınmasını sağlamayı ve bunu mevzuatın, standartların ve spesifikasyonların uyumlaştırılması yoluyla gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Bugün bir işbirliği ve karşılıklı anlayış köprüsü oluşturmak amacıyla bir araya gelindiğini ifade eden Masry, şunları kaydetti:
''İkili ticaret açısından bakacak olursak, 5 yıllık sürede 5,4 milyar dolardan 12 milyar dolara çıktı. 355 yeni yatırım projesi gerçekleştirildi. Mevcut potansiyel en iyi şekilde, her iki tarafın yararına olacak şekilde, kazan-kazan ilişkisi içinde gerçekleşecektir. Afrika yükselişte ve Türk partnerlerimize çağrıda bulunmak istiyoruz; Afrika'nın küreselleşme çabalarında Afrika'ya destek olun. Bugün bizim inisiyatifimiz ile Türkiye'nin yapacakları, bizim başlattığımızın üzerine inşa edilirse, iki tarafın da yararına olacaktır. Sadece finansman peşinde değiliz. Peşinde olduğumuz şeyler, teknoloji, yatırım ve piyasaya erişimdir. Bunlar sayesinde sosyo ekonomik uçurumu aşmamıza katkı sağlayalım.''
-İSLAM KALKINMA BANKASI-
İslam Kalkınma Bankası Başkan Yardımcısı Amadou Boubacar Cisse ise 35 yıl önce kurulan bankanın, çeşitli programlarla ülkelerdeki sosyo ekonomik kalkınmayı desteklemeyi hedeflediğini, faaliyetlerinin özünü, üyeler arası dayanışma ve yoksullukla mücadelenin oluşturduğunu kaydetti.
Toplam 27 Afrikalı üyeleri bulunduğunu, bunların 22'sinin alt sahara bölgesinde yer aldığını belirten Cisse, ''Bu ülkelerin büyük sorunları var. 360 milyon kişi, yani halkın yüzde 45'i günde bir dolardan daha az parayla geçinmek durumunda'' dedi.
Cisse, İslam Kalkınma Bankasının kıtaya yönelik özel çalışmaları hakkında bilgi verirken de, 2008-2012 yılları arasında Afrika'nın kalkınması için özel bir program hazırlandığını, programın Milenyum Kalkınma Hedefleri'nin gerçekleştirilmesi ve istihdam artışıyla yoksullukla mücadelenin gerçekleştirilmesini hedeflediğini aktardı.
Bu dönem için 4 milyar dolarlık bir tahsisat yapıldığını ifade eden Cisse, ''Afrika'da yatırım yapmak isteyen özel sektör de desteklenecektir. Bunlar kamu-özel sektör ortaklığı projeleri, yap-işlet-devret gibi sistemlerle uygulanacaktır. İslam Kalkınma Bankası, dış kaynakları da harekete geçirecektir. Arap İslam Finans Enstitüsü gibi gruplar ile büyük islam bankaları gibi finans kurumlarından destek gelecektir. İslam Kalkınma Bankasının ana amacı, en azından 3'te bir oranında katkıda bulunmaktır. Böylece 12 milyar dolarlık kaynaklar bölgeye yönlendirilecektir" şeklinde konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...