Gerçi biz onu hep asıl kimliği ile tanıdık. Her ne kadar maaşını biz ödesek, Türkiye’nin seçilmiş 550 vekilinden biri olarak tüm devlet imkanlarından sonuna kadar faydalanıp kendini meşru olarak konumlasa da O, DTP’nin PKK’nın kuklalılığının en tipik örneğiydi.
Her konuşması yeni bir tahrik, her açıklaması yeni bir tehdit, her eylemi sinirlerin daha fazla gerilmesi için yeni bir nedendi. Tüm meşru konumuna rağmen gayrimeşruluğu kutsayan bir DTP figürü.
Onu en son sevincinden neredeyse zil takıp oynayacak halde kahkahalar atarak “Açılım bitti artık” diye açıklama yaparken görmüştük. Hani her gün Türkiye’nin birkaç ili karışıyor, kamu binaları taşlanıyor, otobüsler ateşe veriliyor, çatışmalar oluyor ya… Sevinci onun için.
Ama o kadarı da yetmedi. Radikal gazetesi’ne yaptığı açıklamada zaten ortada olan gerçek yüzünü iyice su üstüne çıkardı. Bu günkü konumlarını PKK’ya borçlu olduklarını, PKK ile aralarına mesafe koymalarının söz konusu olmadığını, tabanlarının meclisten çıkıp dağa dönmelerini beklediklerini falan söyledi.
Evet… Bu DTP’li Emine Ayna. Zaten kazanması imkansız bir zeminde seyrediyor ama ayrımcı, ayrılıkçı ve bölücü tavrında son günlerde zirve yaptığı için bir kez yine kesin olarak kaybetti.