Sahadan gelen siyasiler yetmedi AKP’ye. Öyle ya, çok büyümüşler, kitleleri peşlerinden sürüklüyorlardı. Bu kitle hareketinin iletişimi profesyonel isimlere devretmek gerekiyordu. Tam da bu noktada iletişim Profesörü Edibe Sözen’i dışarıdan monte ettiler ilk başta. Daha sonra Akif Gülle’nin yürüttüğü medya ve iletişim işlerini Sözen’e bıraktılar.
Ama işte teorik sağlamlık ayrı, siyasi pratik ayrıydı. İletişim sazını eline aldığı günden itibaren dâhiyane iletişim teknikleriyle değil gaflarıyla, partiyi ve kendini zora sokan iletişim kazalarıyla tanıdık Sözen’i.
Mesela; gençlerin ahlakını korumak adına bir yasa taslağı hazırlayıp durduk yerde ortalığı karıştırdı. AKP karışıklığı gidermeye çalışırken bu işle görevli Sözen kirişi kırıp ABD’ye kaçtı.
Mesela; parti ve kamuoyu arasındaki doğru iletişi kurmakla görevliyken bırakın sağlıklı iletişim tesisini dedikoduları genel başkanına iletmeyi önceledi.
Mesela; AKP’nin kapanma davası görüşülürken odasını toplamaya başlayan ilk isim olarak gündeme düştü. İmajının daha da bozulmasını önleyemedi.
Ama Sözen uslanmadı. En son bir marifetmiş gibi Kevin Costner’ın Kürt açılımına destek verdiği müjdesini kamuoyuna duyurup gayet ciddi götürülmeye çalışılan açılımı sulandırıp baltaladı.
Bu kadar mı? MHP’li Oktay Vural bu nereden baksanız anlamsız açıklamanın peşine bir dedektif gibi düştü ve öğrendik ki Costner’in böyle bir şeyden haberi bile yok.
Ve hem bir siyasi olarak bu kadar kısa zamanda bu kadar itibar kaybederek, hem de bir iletişimci olarak bu kadar yol kazasının faili olarak Sözen KAYBETTİ.
NOT: Bu analiz yazıldığı zaman AKP MKYK toplanıp partideki yeni görevlendirmeleri yapmamıştı. Nitekim bugün yeni görevler belirlendi, Edibe Sözen altından kaklamadığı bu görevinden alındı ve kaybı tescillendi.