Fırsatlı muhalefet teriminin irrite edici bir ifade olduğunun farkındayız. Ama durumu izah etmek için bundan daha hafif bir ifade bulamadık.
Biliyorsunuz. Şike yasası Gül tarafından veto edilince AKP’den aykırı sesler de yükselmeye başlamış ve bu aykırı sesler ilk kez Erdoğan’a karşı kazan kaldırma safhasına varmıştı.
O isimleri tekrar saymaya gerek yok. Hepiniz yakından biliyorsunuz.
Peki olamaz mı? Lidere kazan kaldırmak neden fırsatçılık olsun ki? Eğer görüşleri farklıysa hayır deme hakkı yok mu vekilin liderine? Bu tavrı fırsatçılık olarak değerlendirmek yerine tam tersi alkışlanması gerekmez mi?
Normal bir zaman olsa, aynen öyle. Ama o isimlere bakınca şunu görüyoruz: Normal zamanlarda hepsi Erdoğan’ın önünde el pençe divan duruyor. Ön ilikliyor. Gözüne girmek için neredeyse 40 takla atıyor.
Peki zamanı normal olmaktan ne çıkarıyor? Erdoğan’ın hastalığı. Erdoğan hasta, toplantılara katılamıyor, evinde dinleniyor, hastalığı ile ilgili spekülasyonlar almış başını yürümüş ve kalkışma tam da bu zaman denk geliyor. İşte iki fotoğrafı birlikte okuduğumuzda ortaya fena halde görünen fırsatçılık çıkıyor.
Ve o fırsatçı vekillerin çıkışları “liderine rağmen kendi fikrini savunabilen cesur vekiller” hanesine değil, “liderin ayağının ilk tökezleme anında yer kapma savaşına girişen fırsatçılar” hanesine yazılarak KAYBEDİYORLAR.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|