Önce Koray Aydın-Bahçeli yarışında “Bana da ekmek çıkar mı” umuduyla ortaya atıldı, Koray Aydın olağanüstü kongre için gece gündüz çalışırken Yılmaz kenarcı pozisyonu alıp susta beklemişti. Ancak oradan bir ekmek çıkmadı ve Yılmaz tası tarağı toplayıp ortadan kayboldu. (O analiz için TIKLAYIN…)
Sonra olağan kongre süreci işlemeye başladı. Kongre yaklaşınca sırra kadem basan Yılmaz bir anda ortaya çıktı ve boyundan büyük açıklamalarla genel başkanlık için aday olduğunu söyledi. Hatta o kadar iddialıydı ki Yılmaz’ı tanımasak “Bahçeli dönemi çoktan bitmiş, Yılmaz dönemi resmen geliyor” derdik. Ama Yılmaz’ı az çok tanımış ve sonucu beklemeye başlamıştık. Derken Yılmaz şaşırtmadı. O kadar iddialı Genel Başkan Adayı kongre günü ortaya çıkmadı, telefonlarını bile açmaktan çekildi. Kaybettiği ikinci güvenirlilik testiydi. (O test için de TIKLAYIN…)
VE ŞİMDİ…
Önceki deneyimlerde adeta çuvallayan, ortadan kaybolmasına henüz doyurucu bir açıklama dahi yapamayan, İsrail ile ilişkileri hakkındaki iddialara doyurucu bir yanıt veremeyen Yılmaz her ne olmuşsa olmuş parti kurmaya karar vermiş.
Kısa sürede siyasi sicilini bu kadar bozan eşine az rastlanır bir figür olarak bu girişimi ile de “Acaba bu kez neyin peşinde?” sorusunu gündeme getirdiği ve siyaseti ucuzlaştırdığı için YILMAZ yine KAYBETTİ.