E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Sevan Nişanyan… Çünkü… 

Prof. Halaçoğlu ile Ermeni meselesini tartışırken ortaya koyduğu çirkin tavrı, kabalığı ve soykırım iftirasını utanmadan sarfettiği için…

10.03.2010 - 12:37
Sevan Nişanyan… Çünkü…

Biz onu ilk kez biriktirdiği dışkısını eşinin başından aşağı dökmesiyle tanıdık. Sonra Taraf Gazetesi’ndeki yaptığı dil zaptiyeliği ile. Kimse etnik kimliği ile tanımlanmasın pozitif ayrımcılığı devreye girdi ve dışkı olayı benzer çirkinliklerden daha çabuk unutuldu.

 

Uzun zamandır ses çıkmıyordu ondan. Derken Fatih Altaylı’nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek’te TTK Eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ile Ermeni meselesi için karşı karşıya geldi.

 

Ama ne geliş… Ama ne kin… Ama ne tahammülsüzlük… Ama ne saygısızlık… Ama ne cehalet… Ama ne nankörlük…

 

Tüm bunları ve daha fazlasını tek bir programa sığdırabildi Sevan Nişanyan. Prof. Halaçoğlu’nun tüm nezaketine karşın hakaret üstüne hakaret etti. Sesini yükseltti, kavga çıkarmak için çırpındı, akıl almaz ithamlarda bulundu ve Türkler soykırım yaptı yalanını utanmadan sıkılmadan söyleyebildi.

 

Ver Türk halkının dışkı çirkinliğini bile unutarak verdiği krediyi bir anda tüketerek KAYBETTİ.

YORUMLAR
Toplam 20 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
ahmet duran 17 Mart 2010 Çarşamba 13:43

İstanbulda ermenilere dokunulmamış, doğudaki ermenilere dokunulmuşsa demekki ordakilerin ötü kalkmış, kalkan ötü indirmişler. Olay budur.

Yorumu oyla      18      12  
Bildiğini Bilen-3 14 Mart 2010 Pazar 19:27

Bu işi “tarihçilere bırakalım onlar çözsün” şeklinde bi savla olmayacak duaya amin deme ve bir bakıma kaçak güreşme yerine, Birleşmiş Milletler Soykırım sözleşmesindeki abartılı, nereye çeksen oraya gidebilir tanımın yeniden düzenlenmesi için mücadele vermemiz çok daha doğru olmaz mı?.. Aksi halde arkadan gerek Kıbrıs’ta ve gerekse Marmara Bölgesi ve Adalarda “Rum soykırımı” yapıldığı ile Dersim ve PKK mücadelesindeki eylemler nedeniyle “Kürt soy kırımı” gerçekleştiği gibi iddialar başlayacak, takiben bunları da onaylayan yabancı ülke kararları başımızı ağrıtacaktır…

Yorumu oyla      18      11  
Bildiğini Bilen-2 14 Mart 2010 Pazar 19:27

Biz buna “nefsi müdafaa, silahlı isyancı ve çetelerle mücadele ile ardından yasa gereği uygulanan tehcirdir” diyoruz, Ermeniler ise bu bir “büyük katliam ve soykırımdı, hepimiz bunu hak etmemiştik” diyorlar... Cereyan eden olayları anlatma bakımından arada o kadar görüş ayrılığı yok, ama Osmanlının eyleminin değerlendirilmesi ile tanımında büyük fark var… 1948 de kabul edilen Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 2. maddesine ve birçok ülkeye göre de Osmanlı’nın bu yaptıkları “Soykırım” tanımına uyuyor…

Yorumu oyla      18      10  
Bildiğini Bilen-1 14 Mart 2010 Pazar 19:26

Osmanlı, tıpkı bu günün PKK sı gibi devlete karşı kalleşçe ayaklanan Ermenilere misli ile yanıt verip (pek çoğunu yakalayarak yargılayıp cezalandırma yerine) yok etti mi?.. Etti… Kalan soydaşlarını da ellerinden mallarını, mülklerini, tarlalarını, hayvanlarını alıp diğer vatandaşlara pay ederek sürgün etti mi?.. Etti... Güvenilmez saydığı pek çoğunu da aileleri beraberinde ülkeden kovup defetti mi?.. Etti… Kendi göç etmek zorunda kalanlarla birlikte (İstanbul hariç) Anadolu’daki Ermeni nüfusu sıfıra indi mi?.. İndi… Bu suretle ülkedeki (o zaman tahminen bir milyon üç yüz bin civarında olan) Ermeni nüfusu % 80 gibi azaldı mı?.. Azaldı…

Yorumu oyla      18      10  
sabri abay 14 Mart 2010 Pazar 17:00

çok uzağa gitmeyede gerek yok zaten, yakın tarihimizde dağlık karabağda ermenilerin yaptıüı vahşet,soykırım unutulmadı daha...

Yorumu oyla      20      11  
berk 14 Mart 2010 Pazar 12:37

bence yusuf halaçoğlunun yalan yanlış ve taraflı söylemlerini ağzına tıkadı.Tarihçi olmamasına erağmen halaçoğluna tarih dersi verdi. Tebrikler SEVAN...

Yorumu oyla      18      10  
mutlu 13 Mart 2010 Cumartesi 16:07

zat karşısına getirilen her türlü kaynağa yalan diyor cahilve kindar kişilikli şizofren yaptıkları çocuk yaşlı katliamlarını perdeliyor cehennem ateşide onları perdeleyecek

Yorumu oyla      18      10  
Dinçer Bilgener 12 Mart 2010 Cuma 23:34

Programı Habertürk Radyo'dan dinledim. Ben soykırımı kabul etmiyorum. Ama bir an için ettiğimi varsayalım. Böyle bir durumda Nişanyan'ın bu geceki performansından sonra 180 derece dönerdim fikrimden! Yazıda da belirtildiği gibi ağzını her açışta hakaret etti. Sayın Altaylı'nın da buna neden ve nasıl tahammül edebildiğini anlayamadım.

Yorumu oyla      18      10  
TOTEM 12 Mart 2010 Cuma 15:54

Bu arada bu adamıda savunduğu fikirleride ciddiye almıyorum!!ermeni meselesi diye sürekli itelenen konu sadece siyasi bir şantaj materyalidir.bunu bütün dünya biliyor.burada yine klasik olarak diğer devletler kendi yaptıkları soykırıma baksında demeyeceğim.zira tüm dünya aslında gerçekleri biliyor ama güç meselesi işte...bu ülke vatandaşı olupta soykırımı tanımalıyız diyen bir varsa A-ahmaktır,B-dünyadan bihaberdir,C bu ülkeye değilde başka ülke yada güçlere hizmet ediyordur.

Yorumu oyla      18      10  
TOTEM 12 Mart 2010 Cuma 15:38

Ben şahsen kafamda ne yazarları nede yayın organlarını vatansever yada hain olarak klase etmem.her gazetenin yada yazarın katıldığım fikirleri de olur katılmadıklarımda.taraf düşman cumhuriyet dost demem yani.ama insan kıt zekalı olursa her alanda her konuyu ve kişileri klase eder onun algısı benim cabbarınki gibidir. dost yada düşman diye algılar.dostsa savun düşmansada saldır der kim haklı kim haksız bunu düşünmez.cabbarda öyle ben haksızda olsam tartıştığım adama saldırır ama o bir köpek!!

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ergun Diler… Çünkü…
Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı üç aydan beri Takvim’i skandalların merkezi ...
Ahmet Reyiz Yılmaz… Çünkü…
Kısa sürede siyasi sicilini batırdığı halde yılmayıp yine soru işaretleri ...
Avni Doğan… Çünkü…
Dünün mazlumu olarak bugünün zalimine nasıl dönüştüklerinin resmi olduğu için…
 
Enis Berberoğlu… Çünkü…
Kâğıt üstünde yayın yönetmeni olsa da fiiliyatta Özkök’ün gölgesinin altında kaybolduğu için…
Oğuz Çelikkol… Çünkü…
İsrail’in aşağılamasını orada bir ülkeyi temsil ettiğinin bilincinde değilmiş ...
Ertuğrul Özkök… Çünkü…
Çok parlak zamanlar yaşadığı ve yaşattığı Hürriyet’i itibar ve etki açısından ...
 
Fevzi İşbaşaran… Çünkü…
Polislere ettiği küfürleri ve tehditleri örtmek amacıyla Emniyet ve TSK’yı ...
Oray Eğin… Çünkü…
Köşesinde bu güne kadar saldırmadığı meslektaşı kalmamasına rağmen bir ...
Emine Ayna... Çünkü...
Açılım bitti diye göbek atıp bölücü tavrının dozunu daha da artırdığı için…
 

Bunlar da ilginizi çekebilir...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
NBA
AB
Belçika
Christoph Daum
big ben
Endonezya
İthalat
Melo
çin