BİRİNCİ VE İKİNCİ CUMHURİYETÇİLER SAVAŞINDA ÖZKÖK’ÜN KOLTUĞU MU KAYIYOR? 

Dün bu sitede birinci Cumhuriyetçiler-ikinci Cumhuriyetçiler çatışmasını duyurmuştuk. Yukarıdaki linkten savaşın kendisini okuyabilirsiniz ancak tartışma bitmedi. Ancak dün açıkça çekilen kılıçlar yerini kısmi uzlaşmaya bırakmış görünüyor.

Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök ile Hadi Uluengin’in dünkü yazılarından bahsediyoruz. Özkök bugün ikinci cumhuriyet faslını kapamışa benziyor, Uluengin ise dün verdiği “ipliğini pazara çıkaracağım” denli mesajın gereğini yerine getirmemiş bugünkü yazısında, daha yumuşak bir geçişle pozisyonunu netlemiş.

Ancak başka isimler girmiş tartışmaya… Yenişafak yazarı Ali Bayramoğlu örneğin “Sinileri bozuk gazeteciler” başlıklı yazısında Özkök’ü tarif ediyor ve “koltuğu sallanıyor” diyor: Ertuğrul Özkök, Hürriyet Gazetesi'nin yayın yönetmeni… Bir süredir soğukkanlılığını kaybetmiş durumda… Günlerce Abdullah Gül'e aday olmayın, aday olursanız ve seçilirseniz, kimi gazetecileri Çankaya'dan içeri sokmayın tarzı yazılarla garip bir ruh halini ortaya döktü. Bekir Çoşkun'u kahraman ilan ederek Emin Çölaşan konusundaki tavrını unutturmaya çalıştı. Kendi oyununa katılmayan, darbe güzellemecisi Bekir Çoşkun'a destek vermeyen gazete ve gazetecileri iktidara biat etmekle suçladı. Gül cumhurbaşkanı seçildikten sonra yeni ve değişimi simgeleyen bir dönemde Hürriyet Yayın Yönetmenliği postu da dahil ayrıcalıklarını koruma zorluğunu görünce, öfkesi daha da arttı. Ve şaşkın ne yaptığı, ne dediğini bilmez misali kendisinden farklı kimi gazetecileri devlet gazetecisi ilan etmeye soyundu…

Öte yandan tartışmaya bir yazısıyla Zaman’dan Mümtaz’er Türköne de katılıyor. Türköne “numaralı cumhuriyetin” CHP’nin ürettiği bir kavram olduğunu tarihsel vakalarla anlatırken şimdi ikinci cumhuriyetçileri eleştirenlere küçük bir hatırlatmada bulunuyor. Vatan’dan Ruhat Mengi ise Özkök’e destek çıkıyor: Hadi Uluengin Türkiye’de yaşamıyor. Brüksel’den ahkâm kesmek kolay çünkü Türkiye’de oluşabilecek şartlar onun için geçerli olmayacak. Burada kıyamet kopsa da onun keyfini etkilemeyecek.

İkinci Cumhuriyet ya da numaralı cumhuriyet tartışmaları dün alevlendi ancak bugün üçüncü kişiler üzerinden yürüyor. Bu basında önemli bir değişimi işaret eder mi? Bu tartışma düşünce ve ideolojilerin hesaplaşması mı? Bu soruları ortada, ancak Bayramoğlu’nun şu ilginç iddiası aslında kavganın çok daha “derinlikli” olduğunu gösteriyor: Türkiye değişiyorsa, elbet medya da değişecektir…

İyibilgi