Daha kısa bir zaman önce Hakan Şükür yine KAYBEDEN köşemizin konuğuydu. Vekil olmasına rağmen bir televizyon kanalında 200 bin liraya yorumculuk yapması eleştiri bombardımanına tutulmuş ama o tüm eleştirilere kulaklarını tıkayıp yorumculuk yapmaya başlamıştı ya. Onca etik tartışmalar 200 bin lira için Şükür’ün bir kulağından girip diğerinden çıkınca biz de doğal olarak Şükür’ü kaybeden ilan etmiştik.
Şimdi tekrar olacak belki ama… Şükür aynı inadını, aynı eleştiri dinlemez ve kimseyi takmaz tavrını sürdürüyor.
Ama bir adım daha ileri giderek. Kendisini daha fazla bitirerek. Meclis Başkanı Cemil Çiçek Hakan Şükür’ün yasal boşlukları lehine kullandığını, yaptığının ahlaki bir davranış olmadığını söylüyor Şükür’ün yanıtı şu oluyor: Beyefendiye (Erdoğan’ı kastediyor…) sorulmuş. Gerisi laf.”
Ya… Görüyor musunuz Şükür’ün vekillik duruşunu belirleyen ilkeyi. Erdoğan’ın hayır dememesi durumunda kim ne derse desin laf.
Ki bu söylediğini davranışlarıyla da teyit ediyor.
Bununla da kalmıyor. Kendisini eleştiren ve bir vekil olarak asli görevi olan Meclis çalışmalarına katılmamasını belgeleyen Muharrem İnce'yi de dava ederek üste çıkıyor.
Ve Hakan Şükür bir kez daha KAYBEDİYOR.