Aslında kaybeden hanesine RTÜK yazıp bir de “çünkü” demek çok anlamlı değil. Çünkü zaten dökülen medyaya düzen vermek amacıyla kurulan bu üst kurul uzun zamandır icraatlarıyla, ismi etrafında dönen tartışmalarla, üyeleri ve eski başkanıyla hep kayıp hanesine geçecek bir imaj sergiliyor.
Ekranları seviyesizlik kol gezerken sessiz kalıp saçma sapan detaylar nedeniyle kanallara ceza yağdırması mı dersiniz… Üyelerinin gün aşırı birbiri ile çıkan kavga haberleri mi dersiniz… bağımsız bir üst kurul olması gerekirken siyasi iktidara yakın üyelerin çoğunlukta olması nedeniyle hep tek tip kararların alındığı bir siyasi organa dönüşmesi mi dersiniz… Zahid Akman çerçevesinde dönen tartışmalar mı dersiniz…
Örneklerin sayısı istediğiniz kadar artabilir. Ancak engin kaynaklara sahip olan RTÜK’ün olumlu bir icraatı olarak ne işe yaradığını henüz bilmediğimiz “medya okur yazarlığı” projesi ile anımsıyoruz en son. Onun dışında? Hep yukarıda bahsettiğimiz konularla gündemde.
Ve en son… Devlet Denetleme Kurulu RTÜK’ün nasıl bir saltanat merkezi olduğunu resmen kayıtlara geçti ve şehir efsanesine dönüşen üyelerin ballı hayatlarını tarihe kara bir leke olark not etti.
RTÜK’ün başarısız ve savurgan bir kurum olduğunu resmi kayıtlara geçen rapor kurulun sadece mevcut yayınları izleyip ceza veren bir kuruma dönüştüğünü… Asli görevleri ile ilgili tartışmalardan ziyade siyasi tartışmaların odağı olduğunu… Kaynakları savurgan bir şekilde kullandığı… Mevzuata aykırı harcamalarda bulunduğu…
Sadece bunlar mı? RTÜK’ün nasıl bir çiftliğe dönüştüğünü tek tek kayıtlara geçti DDK.
Ve kendi vergilerimizle kanımızı emen bir kuruma dönüştüğü için RTÜK KAYBETTİ.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |