Türkiye’de siyaset çoğu zaman vitrin önündeki isimler tarafından belirleniyor, odak onlar ve yanlışlar/doğrular onlar şahsında şekilleniyor. Onların yalpalamaları, tutarsızlıkları ya da tutarlılıkları, hesapları siyasi ahlakın da görünen yüzü olarak kamuoyuna yansıyor.
Ama bir de perde arkasında rüzgar nereden eserse oraya giden, perde arkasında bitmek bilmeyen hesaplar yapan, kendisine liderlere bağlı bir güç alanı oluşturmaya çalışan ve güç neredeyse oraya oynayan gizli heveskarlar da var.
İşte onlardan biri, Korkmaz Karaca. “İşadamı ve TV programcısı kimliğinin yanı sıra siyasete de aşina bir isim. Arkadaşları onu Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün resmi olmayan en yakın çalışma arkadaşı, danışmanı, daha da ötesinde 'kara kutusu' diye tanımlıyor.” Bu bilgileri köşesine taşıyan Sabah Yazarı Sevilay Yükselir kısa bir süre sonra bakın aynı isimle ilgili neler yazıyor: “Korkmaz Karaca, ‘Ben artık CHP'nin Egemen Bağış'ıyım. Deniz Baykal ile mütemadiyen görüşüyor ve gelecek politikalara dair fikir alış verişinde bulunuyorum’ diyerek etrafta gezmeye başladı...”
Olamaz mı? Biz de onu diyoruz. Olabilir. Zaten siyasetin bugün söylediklerinin dünü yalanlaması ya da yarın için bir veri olmamasının zemini bu. Böyle oluyor. Konumlarını ikbal için bir oraya bir buraya kıran nerede tutunursa orada sabitleniyor gibi görünüp sonra daha parlak bir konum için dipten derinden kürek çekmeye devam.
Aynı Karaca’nın yaptığı gibi. Korkmaz Karaca FOX TV’de bir süre program yaptı. Kendisini FOX’un danışmanı olarak tanıttı ve ilginç güç odaklarını televizyonda konuk olarak ağırladı. Tam da anlatmaya çalıştığımızı örnekleyerek Sarıgül’ün danışmanlığından ayrıldıktan hemen sonra CHP Lideri Baykal’la yakınlaştı. Ve siyaseti, en hafif deyimi ile medyayı ve bazı siyasiler üzerindeki bilgilerini kullanarak kendisine bir tramplen oluşturduğu için kaybetti.